Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/280 E. 2021/290 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/280 Esas
KARAR NO : 2021/290
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/03/2017
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— plakalı aracının park halindeyken aracın sağ arka kısmına davalı — sevk ve idare edilen—- plakalı araçla —- istikametinde seyir halindeyken—– geldiği esnada —– hakimiyetini kaybederek ilk olarak sağ arkadan çarpma ve bu çarpmanın etkisiyle müvekkilinin aracının sol tarafı yanında park halinde bulunan —— plakalı aracın sağına çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın sağ arka ve sol yan kısmında ——ağır hasar meydana geldiğini, davalı sürücünün park halinde olan müvekkilinin aracın arkadan çarpmasının dikkate alındığında çarpan ve zarara neden olan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun izahtan veraset olduğunu, çapma sonucu aracın parçalarında meydana gelen zararların parçaların tamir edilmesi ve bunun işçiliği ile ilgili zararların sigorta şirketi tarafından karşılanmış olmasına rağmen bu parçaların tamiri aracı eski haline getiremediğinden araçta emsallerine göre değer kaybının meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybı için şimdilik ——— tazminat tutarının sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren, diğer davalı için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın müvekkili şirkete başvuru yapmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete başvuru yapmak yerine iş bu davayı açmış olduğunu, usulüne uygun bir başvurunun söz konusu olmadığını, bu nedenle dava açamayacağını, KTK. 97. Maddesinde belirlenmiş dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmeme şartıyla, davacı tarafın dilekçesinde açıkça zarar miktarını belirttiğini ancak talep tutarını kısmi olarak belirttiğini ve HMK. 107. maddesi gereğince dava dilekçesi de dikkate alındığında belirsiz alacak davası olarak açılan davanın belirsiz alacak niteliğinde olmaması sebebiyle usulden reddini talep ettiklerini,——- tarihleri arasında —– poliçelendiğini, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle, maddi zararlarda poliçede belirtilen azami sınır ile sınırlı olduğunu, davacının peşinen belirtmiş olduğu kusur oranının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle beraber, kusur durumunun tespit edilmesinin önemli olduğunu, kusur oranının ayrıca tespiti için —– rapor alınmasını talep ettiklerini, araçta değer kaybı meydana geldiğini kabul etmemekle birlikte aracın daha önce hasarlanıp hasarlanmadığı hususunun belirlenmesi gerektiği, öncelikle davanın dava şartı eksikliği sebebiyle reddini, aksi halde davanın zamanaşımı husumet yönünden reddini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; HMK 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın belirsiz alacak niteliğinde olmadığından usulden reddini talep ettiklerini, hasara tabi aracın davacıya ait olduğunu hasarlanan bölümlerin belli olduğunu, —– sınırlanarak ve belirli bir vasıflandırma ile kısa sürede piyasadaki———davacının bilmemesinin mümkün olmadığını, bu sebeplerle belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davanın belirsiz alacak niteliğinde olmaması sebebiyle usulden reddini talep ettiklerini, araçtaki hasarın değer kaybına neden olacak nitelikte olup olmayacağı hususunun tespitinin gerektiğini, eğer araçtaki hasarın küçük ölçekli ise herkesçe kabul görür ki bu bahse konu hasar araç değerinde bir azalmaya neden olmayacağını, araçta değer kaybı bulunmadığına ilişkin beyanlarının saklı kalması kaydıyla değer kaybının tespitinde aracın daha önce de hasarlanıp hasarlanmadığı hususunun da belirlenmesinin gerektiğini, ayrıca aracın donanımları ve teknik özelliklerine göre ilgili yetkili servislerden ve ——–yapılacak fiyat araştırmasında gerekli değişim ve düzeltme bedellerinin de düşülerek bulunacak rayiç bedel ile kaza sonrası bulunacak rayiç bedel için davaca talebi olan ——–fahiş olduğunun anlaşılacağını, bu nedenlerle açılan konusunun belirlenebilir olması sebebiyle belirsiz alacak davası olarak açılan davanın usulden reddine, usulden reddine karar verilmediği takdirde yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya ait—– plakalı aracın park halinde olduğu sırada davalı sevk ve idaresindeki ——– tarihinde karıştığı kazada davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının davalılardan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Davacının dava açmadan önce —— başvurmadığı anlaşıldığından Mahkememizce davacı vekiline KTK 97. Maddesi gereği başvuru yapması için süre verilmiş, davacı tarafın —– tarihinde sigorta şirketine başvurduğu sunmuş olduğu belgelerden anlaşılmıştır. Davacı asilin vasisinin bulunduğu, TMK 462/8 maddesi gereğince dava açmadan evvel vesayet makamının izni gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin —– tarihli ara kararı ile davacı vekiline izin kararı sunması için kesin süre verilmiş, davacı tarafın başvurusu üzerine———–dosyasında eldeki davanın takip edilmesi için vasiye yetki ve izin verildiği anlaşılmış dolayısıyla dava şartlarının mevcut olduğu tespit edilmiştir.
—–hasar dosyası celp edilerek dosya kusur ve değer kaybı hesabı yapılması amacıyla makine mühendisine tevdi edilmiştir. Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle:”Davalı sürücü ——– kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, —– park halindeyken —– plakalı —-çarpması sonucu kazaya karıştıkları için sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, tazminata konu —- plakalı aracın onarıldıktan sonra —- kaza nedeniyle değer kaybının —- olduğunu, davalı —– kazanın meydana geldiği tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altına alındığını ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin ——-olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğiyle raporunu sunmuştur. Davalının rapora itirazları kapsamında dava konusu aracın daha önceden kazaya karışıp karışmadığının tespiti için Mahkememizce—— müzekkere yazılarak davacıya ait aracın tüm hasar kayıtları celp edilmiştir.
Hasar kayıtları celp edildikten sonra bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin —– tarihli ek raporunda özetle: “Davalı sürücü ——— meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, —– park halindeyken —– —- çarpması sonucu kazaya karıştıkları için sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, —- temin edilen ——— tane kazaya karıştığı, —– tarihinde karıştığı kazada bütün önemli kısımlarının dağıldığı, dolayısıyla tazminata konu —- plakalı aracın dava konusu kaza öncesinde rayiç değerinin —- onarıldıktan sonra piyasa şartlarında —olduğu, kaza nedeniyle değer kaybının — olduğunu, davalı—– kazanın meydana geldiği tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin —- kaza başına —- olduğunu, davalı—- tarihi itibariyle yasal faiz talebinin uygun olduğunu, davalı —— değer kaybının kaza tarihi itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğiyledir. Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı itirazda bulunmuş iseler de; davacıya ait aracın park halinde olduğu sırada davalının çarparak hasar verdiği, bu nedenle bilirkişice tespit edilen %100 kusur oranının kazaya uygun olduğu, her ne kadar kök ve ek rapor arasında çelişki mevcut görünmekte ise de, bu çelişkinin kök raporda aracın kazadan önce hasarsız olduğu kanaati ile hazırlanmış olmasından dolayı oluştuğu, ek raporda kaza tarihinden önceki hasar kayıtları ile kazada meydana gelen hasar kayıtları değerlendirilerek tespit edilen —–davalılardan tahsili gerektiği, raporun bu anlamda çelişkili olmadığı ve itibar edilmesi gerektiği, davalı —– şirketine dava tarihinden sonra başvurulduğu dosya kapsamında sabit olmakla dava şartlarının yerine getirilmiş olduğu anlaşılmış, poliçenin —— tarihinden önce düzenlenmesi sebebiyle eldeki davada genel şartların uygulanmasının mümkün olmaması, kaldı ki —— de iptal kararı göz önüne alınarak davacı ve davalıların rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili kök bilirkişi raporu geldikten sonra — tarihli dilekçesi ile dava değerini — arttırmak suretiyle ——olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davalı taraf dava dilekçesine ve ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş olup, Mahkememizce hükmedilen —- dava dilekçesindeki talebin altında kalması sebebiyle ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı değerlendirilmesi yapılması gerekmemiş, cevap dilekçesindeki zamanaşımı itirazının ise kazanın —- tarihinde meydana gelmiş olması, davanın —— tarihinde açılması sebebiyle henüz 2 yıllık süre dolmadığından reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın davacıya ait — plakalı aracın park halinde olduğu sırada davalı sevk ve idaresindeki — plakalı aracın —– tarihinde karıştığı kazada davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tahsili istemli maddi tazminat davası olduğu, vesayet makamının izninin alınmış olması ve sigorta şirketine dava tarihinden sonra başvurulmuş olması sebebiyle dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan ek rapor doğrultusunda davacının aracında meydana gelen toplam —– değer kaybının davalılardan tahsiline hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —- değer kaybı bedelinin davalı —- tarihinden diğer davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 204,93-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39-TL peşin harç ve 171,00-TL ıslah harcının mahsubu ile artan 51,46-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile harcanan peşin harç ıslah harcı toplamı olan 236,33-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.170,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%20,00 Kabul, %80,00 Ret) 234,00-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —– tarafından sarf edilen 118,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%20,00 Kabul, %80,00 Ret) 95,12-TL’sinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —-yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3. maddesine göre hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin ve davalı ——- yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.23/02/2021