Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/279 Esas
KARAR NO : 2021/292
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —- verdiğini, borçlu şirketin de müvekkilinden söz konusu hizmetlerden yararlandığını, davalı şirketin ekte sunulan muhasebe kayıtları ve faturaların konusunu oluşturan — tutarındaki borcunu ödememesi sebebiyle,—— dosyasıyla borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibinde bulunduğunu, ancak borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki, cari hesap ilişkisi şeklinde işleyen ticari ilişkiden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla yapıldığını, müvekkili şirket tarafından keşide edilen tüm faturaların irsaliyeli fatura olduğundan ayrıca sevk irsaliyesi düzenlenmeksizin ürünlerle birlikte borçlu şirkete teslim edildiğini ve herhangi bir itiraza uğramaksızın borçlu şirketin—– işlendiğini, cari listesini oluşturan muhasebe kayıtları ve fatura suretlerinin dosyaya sunulduğunu, alacaklarının likit alacak niteliğinde olduğunu, tespitinin yargılamayı gerektirmediğini, ve borçlunun tartışmasız suretle ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunu, bu nedenlerle davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa böyle bir borcunun bulunmadığını, faturaların ibraz edilmediğini, dolayısıyla müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan——–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, davalı tarafın—- günlük itiraz süresi içerisinde icra takibine itiraz ettiği, itirazın iptali davası açılma şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —- raporunda özetle: “Her iki tarafın defter ve kayıtlarının kendi lehine delil vasfını haiz olduğu, incelenen davacı defter kayıtlarına göre davalı yandan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, incelenen davalı yan ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, davalı yanın davacı adına düzenlediği faturanın davacı yana teslim edildiğine ilişkin dosyaya sunulu davalının iddiasını destekleyecek somut bir verinin mevcut olmadığı, davacı tarafın davalıdan —- takip tarihi itibariyle —alacaklı olduğunu, davacı tarafın alacakları için 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan —— tarihine kadar —- tarihinden itibaren ise —- oranında avans faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” içeriğiyledir. Bilirkişi raporu incelendiğinde; davalı tarafın davacı adına —– fatura düzenleyerek davacıyı borçlandırdığı anlaşılmış, davalı tarafça ilgili faturanın tebliğ edildiğine ilişkin kargo belgeleri sunulmuştur. Alınan raporda tarafların cari hesap kayıt farklılıklarının yeterince irdelenmediği anlaşıldığından ek rapor alınmıştır. Kök ve ek rapor sonrası taraflar arasındaki cari hesap farkının; davacı tarafça davalı adına düzenlenen —-tutarlı fatura, davalı tarafından davacı adına düzenlenen —- fatura ve davacı tarafça borçlandırıcı olarak yapılan —- işlemin ardından —– davalı lehine girilen —- kayıt arasındaki farkın olduğu anlaşılmıştır.
Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan ancak teslim alan kısmında isim bulunan faturalar yönünden davalı asilin isticvabı yönünde ara karar oluşturulmuş, Mahkememizin —- tarihli duruşmasında hazır bulunan davalı—- alınan isticvap beyanında özetle: ——-plakalı araçların kendisine ait olduğunu, —- sıra numaralı faturadaki teslim alan kısmındaki — isimli birisinin çalışmadığını, dava konusu —- tarihindeki —numaralı işlemlerin müvekkili aracına yapıldığı, itirazının olmadığı, davacının dosyaya sunmuş olduğu —— yönünden de bir itirazının olmadığını, ilgili işlemlerin yapıldığı, araçların kendisine ait olduğunu, cari hesaplarında karışıklık olması sebebiyle kaydedilmemiş olabileceğini, davacı şirkete araçların kazası sebebiyle hasarın giderilmesi için teslim ettiklerini, araçlar teslim alındıktan bir gün sonra davacının yaptığı işlemlere rağmen —- çıkarak hasara sebebiyet verdiğini, bu hasar sebebiyle oluşan faturaları davacı şirkete yansıttıklarını, cari hesapta alacak talep ettikleri faturanın da davacının ayıplı bir şekilde aracı tamir etmesi sonrası yeniden kazaya karışması sebebiyle olduğu, bu hasar sebebiyle esasen —- civarı hasar mevcut olduğunu ancak işin uzamaması ve cari hesabın kapanması amacıyla ——— beyan etmiştir. İsticvap beyanı davacıya tebliğ edilmiş, davacı taraf ayıp iddiasını kabul etmemiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak düzenlenen faturanın karşı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olması durumunda faturada belirtilen malın/hizmetin karşı tarafça teslim alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda diğer tarafa geçmiştir. Karşı taraf bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Benzer nitelikte ——– “Davacının davalıya teslim ettiğini belirtmiş olduğu davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturalara ilişkin malların teslim edildiğini davacı ispatla yükümlüdür. Tek başına fatura ve davacının dayanak belgelerle desteklenmeyen ticari defterleri malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir. Kaldı ki bilirkişi raporunda davacıya ait ——-yılı yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tastiklerinin yaptırılmadığı belirtilmiş olup vergi usul kanunu uyarınca davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığından lehine delil teşkil etmez.” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. Yukarıda bahsedilen farklılıklar dışında, tarafların cari hesap kayıtlarının büyük ölçüde uyumlu olduğu raporla sabit olmuştur. Davacı tarafça tanzim edilen ——- faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olmasa da; davalı asil isticvap beyanında her üç fatura konusu hizmetin verildiğini kabul etmiştir. Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve artık ispatı gerekmez. Bu nedenle davacının her üç fatura konusu hizmetten alacaklı olduğu sabittir. Davacı defterlerinde önce alacak olarak kaydedilen sonra —– yapılan işlemde davalı aleyhine ——kayıt olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf bu kayda ilişkin açıklama yapmış ise de; dayanak delillerini sunmamıştır. Bu nedenle davalı kaydında olmayan aleyhe —- davacı alacağından düşülmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça davacı adına düzenlenen —faturanın davacıya tebliğ edilmiş olması, faturaya konu malın teslim edildiğini tek başına ispatlamaz.———“Kabule göre de, —- faturaların tebliğ edildiği kabul edilmiş ise de, söz konusu —- faturalara konu malların teslim edilip edilmediği yönünde inceleme yapılmamıştır. Faturanın tebliğ edilmiş olması tek başına malların teslimini kanıtlamaz. —— imzaları bulunan şahısların davalı çalışanı olup olmadığı yönünde inceleme yapılması malların da teslim edilip edilmediğinin araştırılması ve gerekirse bu şahısların tanık olarak dinlenilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” içeriğindedir. Davalı taraf isticvap beyanında ilgili faturanın davacının tamir ettiği aracın ertesi gün kazaya karışması sebebiyle oluşan yansıtma bedeli olduğunu iddia etmiştir. Davacının verdiği hizmetin ayıplı olduğu iddia edilmesine rağmen süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamamış ve ayıba ilişkin delil sunulamamıştır. Hal böyle olunca davacı aleyhine düzenlenen —-faturanın davacıya yansıtılamayacağı, davacının bu faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının kabulü gerekmiştir. Benzer nitelikte ———-
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, davacı tarafça tanzim edilen faturaların bir kısmının her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olması, kayıtlı olmayan 3 fatura yönünden davalının hizmet alındığına ilişkin ikrarı nedeniyle malın/hizmetin eksiksiz biçimde davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmış, malın teslim alınmadığına ilişkin ispat yükü kendisine geçen davalının aksini ispata yarayan yazılı belge sunmaması nedeniyle davacı tarafa borçlu olduğu kabul edilmiş, cevap dilekçesinde ayıp savunmasında bulunmayan, süresinde ayıp ihbarı yapıldığını ispatlayamayan ve buna ilişkin herhangi bir delil sunmayan davalının ayıp savunmasına itibar edilmemiş, bu nedenle davalı tarafça davacı adına tanzim edilen faturaya ilişkin davacının borçlu olmadığı kanaatine varılmış, sigorta işlemlerine ilişkin ———- kaydı ile davalı aleyhe ortaya çıkan—– davacı alacağından düşülmesi neticesinde bakiye alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—— takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ——- asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 241,63-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 64,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 176,89-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 64,74-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 96,14-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.210,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%93,32 Kabul %6,68 Ret) 1.129,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.537,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 253,31-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/02/2021