Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/272 E. 2020/124 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/272 Esas
KARAR NO: 2020/124
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından ——– edilen——– plakalı aracın — tarihinde sürücüsünün %100 kusurlu olarak ve — olarak araç kullanması sonucu ——– plakalı araçlarda maddi hasar meydana getirdiğini, söz konusu kaza sebebiyle —–TL hasar tespit edildiğini, hasar miktarının davalının kusur durumu ve teminatı dikkate alınarak karşı tarafa ödendiğini, tazminat ödeyen müvekkilinin Trafik Sigorta Genel Şartları 4/D maddesine (alkollü araç kullanma) göre alacağın tahsili davası açma zorunluluğunun ortaya çıktığını iddia ederek; ————- TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı şirket tarafından ——— edilen davalıya ait —– plakalı aracın — tarihinde ———plakalı araçlarla karışmış olduğu kazada, kusuru oranında kazaya sebebiyet verdiği araçlarda uğranılan zararın davacı tarafça giderilmesi sebebiyle alkollü araç kullanan davalıdan rücuen tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Davalı tarafça dava dışı —– tarihinde — değer kaybına ilişkin havale yapıldığı, yine — tarihinde —- hasar ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır. Davalıya ait aracın ticari kaydının olduğu Mahkememizin görevli olduğu, poliçe tanzim tarihinin ise ———– tarihinden sonra olduğu bu nedenle yeni genel şartların uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Öte yandan davalıya ait aracı olay tarihinde — isimli kişinin kullandığı ve 1.24 Promil alkol tespit edildiği dosya kapsamında sabittir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin makine mühendisi ve sigortacı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen — tarihli raporda özetle:— tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı adına kayıtlı ——– plakalı araç sürücüsü——- kazada % 100 oranında kusurlu olduğunu, ———— B.4- Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı başlıklı maddesinin (d) bendinde ” d) tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” hükmü gereğince sigortacının işletene rücu hakkının bulunduğunu, bu nedenle ——— tarafından —- plakalı araç için davalı sigortalısının ——– plakalı araç ile sebep olduğu — tarihindeki kazadan dolayı ——- ödemiş olduğu,———olmak üzere toplam = —-TL.’yi talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce alınan raporda kusur ve hasara ilişkin bir değerlendirme yapılmamış olması sebebiyle ek rapor tanzim edilmiş olunup, bilirkişinin ——- tarihli ek raporunda özetle: “Dosyada mevcut eksper raporunda ve faturalarda değiştiği bildirilen parçaların dava konusu trafik kazası nedeniyle ———– plakalı araçta meydana gelen hasarlı parçalarlu uyumlu olduğunu, yapılan piyasa araştırması sonucunda ilgili parça bedellerinin, fatura ve eksper raporunda belirtilen parça bedelleri ile —- değer taşıdığını, —— plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ——- işçilik ve parça malzeme tutarları dahil —TL olduğunu, ——– plakalı meydana gelen değer kaybı bedelinin ————- TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Davalı asil aracını ———– yılında sattığını, kendi adına sigorta poliçesi düzenletilmesinin mümkün olmadığını beyan etmiş, mahkememizce davalı tarafa noter evrakını sunması için kesin süre verilmiş, davalı taraf yalnızca müddetname sunmuş, aracın poliçe tarihinde kendisine ait olmadığına ilişkin hiçbir delil sunmamış, bu nedenle itirazları kabul görmemiştir. Öte yandan ——- tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartların B.4. Maddesinin “Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı” başlıklı maddesinde sigortalıya başlıca rücu sebepleri sayılırken B.4./c maddesinde “Aracın uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacığı belirlenen kişilerce alkollü içki alınmak sureti ile kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” hükmü düzenlenmiştir. ————— B.4/c maddesinin dayanağını teşkil eden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 48. maddesinde alkollü içki almış olması sebebi ile güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde de aynı yasa hükmü tekrarlandıktan sonra alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirtilmiş, yasada yer alan hüküm dikkate alınarak 0,50 promilin üstünde alkol alınmasının yasak olduğu düzenlenmiştir.———— tarihinden önce yürürlükte bulunan genel şartların B.4/d maddesinde rücu hakkı düzenlenirken olayın alkollü içki almış olmaları nedeni ile aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri gelmesi halinde yani kazanın salt alkollü araç kullanmadan meydana gelmiş olması halinde rücu hakkının olduğu düzenlenmiş iken yürürlüğe giren yeni genel şartlarda yasal sınırın (0,50 promilin) üstünde alkol alınarak araç kullanılması halinde rücu hakkının bulunduğu düzenlenmiştir. Bu nedenle poliçe, kaza tarihi ve genel şartların B.4/c maddesi dikkate alınarak sürücünün 1,24 promil alkollü olması sebebi ile rücu şartlarının gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından ayrıca bir araştırmaya gerek duyulmamıştır. Nitekim benzer mahiyette —-. HD’nin — E. ———– K. Sayılı ilamı da mevcuttur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davacı tarafça davalının kusuru neticesinde toplam ———— değer kaybı ödemesi yapılması sebebiyle değer kaybına ilişkin hesap edilen ——– yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davalıya ait aracın——- yapılan kontrollerde halen davalı adına kayıtlı olduğu ve kullanım türünün ticari olduğu anlaşılmakla talep gibi ödeme tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, hasar bedeli olan ————-TL’nin —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, değer kaybı bedeli olan — ———– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli ———TL harçtan peşin alınan 294,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 856,59-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 294,73-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 326,13-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.641,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%97,66 Kabul %2,34 Ret) hesaplanan 1.602,60-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.06/02/2020