Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/244 E. 2021/251 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/244 Esas
KARAR NO : 2021/251 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davacının müşterisi olan dava dışı——– gereği müşterinin davalıdan olan alacağının temlik alındığını, temlik alınan takibe konu faturanın bildiriminin — tarihli bildirim yazısıyla —- tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu temliklerden ötürü davalının davacıya — borcu doğduğunu, davalının bu borcu ödemediğini, bunun üzerine ——— dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının borcun tamamını takip dosyasına ödediğini ve akabinde sehven ödeme yaptığını ileri sürerek takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazında haksız ve mesnetsiz olduğunu, zaman kazanmaya yönelik olduğunu, temlik alınan faturanın bildiriminin davalıya yapıldığını, temliğe, faturalara ve içeriğine herhangi bir itirazın olmadığını, faize yapılan itirazın da yersiz olduğunu, taraflar tacir olduklarından ticari faiz talep edilebileceğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava dışı ———-şirketi —– imzaladığını, alınan hizmetler sonucu ödemelerin fatura karşılığı yapıldığını, alacağın kaynağı olan faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, faturanın bedelsiz kaldığını, Maestro firmasının söz konusu fatura üzerinde tahrifat yaptığını, söz konusu faturanın —- düzenlenme tarihi, ——– ödeme tarihi olduğunu daha sonradan yapılan düzeltmenin bedelsiz kalan faturanın üzerinde tahrifat yapılmış hali olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini, —— ödeme aczine düştüğünü, davalıdan olan tüm alacaklarının davalıya tebliğ edilen haciz ihbarnameleri uyarınca ilgili icra dosyalarına ödendiğini, icra konusu faturanın da ödendiğini ve böylece cari hesabın sıfırlandığını, davalının bu fatura ödemesinden sonra davacıyla olan tüm ticari ilişkisinin sonlandığını, fatura üzerinde yapılan düzeltmenin ticari hayata ters olduğunu, faturanın sadece ödeme tarihi üzerinde değişiklik yapıldığını, düzenlenme tarihi üzerinde değişiklik yapılmadığını, bu durumda faturanın düzenlenme tarihinden —–sonra ödeme yapılması gerektiğini, bunun ticari hayatın akışına ters olduğunu, oysa davalının ——- yaptırdığı her işin faturasının tanzim tarihi ile ödeme tarihi arasında —— vade farkı bulunduğunu, bu durumda dahi fatura sahibi ve temlik edenin usulsüz bir işlemle içeriği aynı olan ve daha önce davalı tarafça ödemesi yapılan——– tarihli faturanın vade tarih kısmını çizdiğini ve üzerine —–tarihi yazıldığını, böylece daha önce ödenen faturanın kötü niyetli olarak tekrar işleme konulduğunu, söz konusu faturanın da davacıya temlik edilerek aynı alacak için davalının ikinci kez borçlandırılmaya çalışıldığını, davacını basiretli bir tacir olarak bunu görmesi gerektiğini, Takip konusu faturanın sahte olması ve bedelsiz kalması nedeniyle takip konusu alacağın baştan beri doğmadığını, dolayısıyla davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davanın asıl tarafının —– firmasının olduğunu, davanın bu firmaya ihbar edilmesi gerektiğini, Davalının borcu olmadığından temlikin de geçerli olmadığını, hukuken sakat olduğunu, temlik geçerli olsa dahi işbu davada ileri sürülen itiraz ve defılerın temlik alacaklısına karşı da ileri sürme haklarının baki olduğunu, davacının usulsüz faturaya konu alacağının hiç doğmadığını, üzerinde oynama yapılan faturanın ise 89/1 haciz ihbarnamesine istinaden icra dosyasına zaten ödendiğini, bu nedenle davacıya karşı borcu bulunmadığını, faturaya itiraz edilmemesinin borcun kabulü anlamına gelmediğini, zira ortada gerçek bir faturanın bulunmadığını, aslolan davalı kayıtlarına daha önce işlenmiş olan üstü çizilmemiş ve aslı da arşivde bulunan fatura olduğunu, yani bir fatura düzenlenmediğini ve tedarikçiye verilmediğini, kaldı ki ——- uyarınca fatura konusu işin de yapıldığının ispatlanması gerektiğini, icra dosyasına yapılan ödemenin sehven yapıldığını, davalının iade talebinde bulunduğunu, dosyanın kül halinde yetkili —— İcra Dairesine gönderildiğini, yetkili icra müdürlüğünde tekrar takip başlatıldığını, davalının tekrar itiraz ettiğini, itirazla takibin durduğunu ve davalının parasının dosyada askıda kaldığını belirterek; itirazın kabulü ile takibin iptaline, icra dosyasına sehven yatırılan ——- bu tutarın dava sonunda geri verilmesine karar verilmesi halinde faiziyle iadesine, davacının %20 kötüniyet tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, temlike konu alacağın tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK67.maddesi uyarınca iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Raporunda; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu açıklanan nedenlerle davalı tarafın dava dışı —– dava ve takip konusu faturaya dayalı herhangi bir borcunun bulunmadığı, bununla birlikte davacı ile davalı arasında doğrudan herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı tespit edilmekle davalının davacıya doğrudan bir borcu olup olmadığına ilişkin herhangi değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde belirttiği icra dosyalarının kayıtları getirtilmiş, dava dışı şirketin ba—— dosya içersine alınmış ve davalı şirket ile dava dışı ——- ticari defter ve kayıtları üzerinden —– bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli Raporda, dava dışı şirketin son üç yıla ilişkin ticari defterlerinin İflas Müdürlüğüne teslim edilmemesi sebebiyle inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
—— tekrardan müzekkere yazılarak, dava dışı —— yıllarının ilişkin BA-BS formlarının okunaklı suretlerinin gönderilmesinin istenilmesine, müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın ayni bilirkişiye verilerek dava dışı şirketin icra müdürlüğünde bulunan —— yıllarına ilişkin defter ve kayıtların davacı kayıtların incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan —- tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; dava dışı Müflis firma tarafından davalı yana tanzim edilen ———– fatura alacağının, davacı ——- şirketi tarafından temlik alındığı, dava dışı firma tarafından iflas idaresine ticari defterler teslim edilmediğinden dava dışı müflisin ticari defterlerin incelenmediği, davalı ve davacı yanın ticari defterlerin —– tarihinde bir başka bilirkişi tarafından incelendiği, dosyaya sunulu raporun davalı ticari defterlerin incelediği kısmında özetle, takibe dayanak olarak gösterilen ——— tutarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura dışında da taraflar arası ticari ilişki olduğu, söz konusu faturanın yine davalı tarafça cari hesap ilişkisi kapsamında ödendiği, —— tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin sıfırlandığı, bu tarihten sonrada başkaca ticari ilişki olmadığı, şekilde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça temlik alınan —– vade tarihli Faturaya konu alacağın tahsili ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali ve bu kapsamda davacının davalıdan takip konusu tutar kadar alacağı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı ———– tarihleri arasında yapılacak —- baskı hizmetlerinin birim fiyatlarının sözleşme süresi içinde sabitlenmesi, —– bedelinin belli bir tutar üzerine çıkması halinde indirim yapılması ve sözleşme süresi —- tutarında digital baskı hizmetinin satıcı tarafından bedelsiz olarak davacı alıcıya yapılması konusunda —— tarihli Sözleşme imzalandığı dosya içerisindeki kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Davalı şirket ile dava dışı —–arasında ticari ilişki bulunduğu davalı tarafında kabulünde bulunmaktadır. Dava dışı şirketin BA-BS formlarının incelenmesinde; Dava dışı Müflis —- tarafından davalı yana —–tutarında fatura düzenlendiği —- sırasında — bildirildiği, bunun dışında celp edilen—- BA-BS formlarında davalı ile dava dışı müflis şirket arasında başkaca ticari ilişki olmadığı, görülmektedir.
Davacı şirket ile dava dışı ——- tarihli olup üçüncü kişilerdeki alacakların temlikine ilişkin genel nitelikte hükümler içermektedir. Davacı vekilinin Dilekçesi ekinde bir suretini sunduğu alacağın temlikinin davalıya bildirimine ilişkin—- tarihli yazısının davalıya hangi tarihte tebliğ edildiği ilişkin bir kayıt dosyaya sunulmamakla birlikte davacı vekilince —– tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir.
TBK’nun 188.maddesi uyarınca borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı da ileri sürebilecektir. Aynı Kanunun 186.maddesi uyarınca; boçlu alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemiş ise önceki alacaklıya; alacak bir kaç kez devredilmiş ise, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulabilmektedir.
Dava dışı Müflis Şirket tarafından düzenlenen ——- miktarlı fatura ve davalı şirketin dava dışı şirkete olan sair faturalardan kaynaklı bakiye borçlarına istinaden, davalı tarafça ———- olarak ödendiği davalı tarafın ticari defter ve kayıtları ve —– dosyaları kayıtları ile belirli bulunmaktadır. Bu ödemeler ile davalının dava dışı şirkete borcunun kalmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş durumdadır.
Dava konusu fatura üzerinde önceki vade tarihi olan — çizilmek suretiyle elle yazılan —— tarihine davalı tarafça itiraz edilerek aynı faturanın farklı bir fatura imiş gibi işleme konulduğu ileri sürülmüştür. Salt fatura düzenlenmesi borcun doğumu için yeterli bulunmamakta olup ayrıca fatura konusu mal veya hizmetin karşı tarafa teslim/ifa edildiğinin de ispat edilmesi gerekmektedir. Bu noktada dava dışı şirketçe düzenlenen —– vadeli fatura konusu alacağın dava dışı şirketin başkaca borçları sebebiyle icra dosyalarına ödendiği, bunun dışında davalı kayıtlarında aynı tanzim tarihli bir başka fatura bulunmadığı, görülmektedir.
Sonuç olarak; Davacı tarafça alacak temlikinin davalıya bildirildiği tarih itibariyle dava dışı şirketin alacağının yine dava dışı şirketin üçüncü kişilere olan borçlarından dolayı bu kişilere davalı şirketçe iyiniyetle ödeme yapılmakla sonlandığı, bu kapsamda davacı tarafça davalıdan bir talepte bulunulamayacağı ve dolayısıyla davalının icra takibine yönelik itirazının yerinde olduğu değerlendirilmekle eldeki davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bununla birlikte davacının takip yapmakta kötüniyetli bulunduğu ispat olunamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3—– sayılı dosyasına yatırılan —- davalı tarafa iadesine,
4- Alınması gerekli 59,30- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 983,36-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 924,06- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından sarf edilen yapılan 93,40-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 11.384,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2021