Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2020/483 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/236 Esas
KARAR NO: 2020/483
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından takip dosyasına konu edilen faturalarda yazılı emtialar davalı tarafa satılıp teslim edildiğini, davalı tarafın emtiaların alındığını ancak bugüne kadar borcunu ödemediğini, müvekkili tarafından davalı taraf aleyhine ————İcra Müdürlüğü’nün ————-sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı tarafça yapılan itiraz neticesi takibin durduğunu, davalı tarafın temerrüde düştüğünü, takibe davalı tarafça itiraz edilmekle takibin durduğunu ancak bugüne kadar dosya borcunu ödemediğini, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa uzunca bir süre muhtelif emtiaların satılıp teslim edildiğini, takip konusu yapılan alacak dışındaki müvekkili alacakların davalı tarafça ödendiğini ancak takip konusu alacağın ise müvekkili şirketin tüm girişimlerine rağmen bugüne kadar ödenmediğini, haksız şekilde borca da itiraz edildiğini, müvekkili iddialarının haklılığının ve doğruluğunun müvekkili şirket defterleri, belgeleri, faturalar ve toplanacak diğer delillerle sabit olacağını, davalı tarafa satışı yapılan emtiaların tamamının faturalı olduğunu, davalı taraf yapılan işleri teslim aldığını, faturaları alıp defter ve belgelerine işlediği ancak borcunu ödenemediğini, kendisine keşide edilen ihtarnamelerle temerrüde düştüğünü, bu nedenle aradaki ilişki olması ve temerrüdünden söz konusu olması nedeniyle borcun ödenmesi hususunda keşide edilen ihtarname tarihinden itibaren ticari faiz hesabı talep edildiğini belirterek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının ———– İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali devamına takibin devamına, ————- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı usulüne uygun dava dilekçesi ve çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ———— İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, faturalı satışlardan doğan bakiye alacağa dayalı olarak başlatılan————ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Belirlenen inceleme gününde davacı taraf defter ve belgelerini hazır etmiş, bilirkişi tarafından davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —— tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi, davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının defterlerine göre davacı tarafın ———alacaklı göründüğü ancak alacağın dayanağı faturaların davalıya tebliği ile faturalara konu emtianın teslimine ilişkin herhangi bir belgenin dosyada yer almadığı, davacının alacağını ispatlayamadığı yönünde görüş bildirmiştir.
—————— tarihli kararında; “Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun özellikle 79 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde gerekçeyle, davacının münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanması halinde davalı tarafın defterlerini sunmamış olmasının davacının davasını ispat ettiği anlamına geleceği, aksi durumda ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat etmiş sayılmayacağını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, yerleşik ———- da işaret edildiği üzere, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olması, davacının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı görünmesi, ticari ilişkinin varlığının ve davacının davalıdan alacaklı olduğunun ispatı için yeterli değildir. Alacağın varlığının ispatı için faturaya konu mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi gerekmekte veya davacı tarafından münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanılmış olması ve davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış olması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğine dair delil sunulmamış olmakla birlikte, delil olarak münhasıran davalı tarafın defterlerine dayanılmamıştır. Davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı görülmüştür. Davalı taraf ise davaya cevap vermeyerek HMK. m. 128 gereği davacı tarafın ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından tanzim edilen fatura konusu emtianın davalıya teslim edildiği ve bu kapsamda dava konusu cari hesap nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 810,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 756,36-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/07/2020