Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/215 Esas
KARAR NO : 2021/153
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterisi ———- yoluyla kendisine geçen, yetkili ve meşru hamili olduğu çekin iş yerinde bilinmeyen bir sebepten dolayı kaybolduğunu, bu nedenle—– sayılı dosyasında çek iptali davasının açıldığını dava sürecinde dava konusu çekin davalı ——– tarihinde takas odasına ibraz edildiğinin gelen müzekkere cevaplarından anlaşıldığını yargılama sırasında müzekkere cevabı ile ortaya çıkan maddi olgular ile çekin kim tarafından ve nasıl zayi olduğunun sonradan anlaşıldığını, davalı —— müvekkili şirket yöneticileri tarafından tanınan birisi olması sebebiyle şirkete zaman zaman ziyaret amacıyla geldiğini, ziyaret sırasında dava konusu çeki müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında hırsızlamak suretiyle iktisap ettiğini ve kendi cirosu ile temsil yetkisine haiz olduğu şirkete devretme suretiyle çekin bedelini tahsil ettiğini, şirketin tek yetkilisi ve müdürü olan bir kimsenin yine şahsi cirosu ile çeki şirkete ciro etmesi ve yetkilisi olduğu şirket üzerinden çek bedelini tahsil etmesinin imkan dahilinde olmadığını, davalının müvekkilinin başvuru hakkını kullanmasını engellemek amacıyla bu ciro işlemini yaptığını müvekkili şirketin gerek davalı ——– gerek de davalı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin mevcut olmadığını, bu hususun müvekkili şirket ile davalı şirketin defter kayıtları incelendiğinde de ortaya çıkacağını, davalının bu çeki elinde bulundurmasının hiç bir hukuki gerekçesinin olmadığını belirterek davanın kabulüne, çek bedeli olan ——— tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili — kuruluşundan bu yana —- sahibi olduğunu, davacının müvekkili şirketle aralarında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı iddiasının külliyen gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında ——- yılında başlayan ticari bir ilişkinin söz konusu olduğunu, bu ticari ilişkinin ispatının da müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi ile ispatlanacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; —- tarafından keşide edilen, — keşide tarihli ——– bedelli çek nedeniyle yapılan ödemenin istirdadına ilişkin davadır.
Davacı tarafın temel iddiası; davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığı, dava konusu çekin davalıya kendi rızası ile verilmediği, davalı ——– dava konusu çeki hırsızlamak suretiyle ele geçirdiği, daha sonra da yetkilisi olduğu diğer davalı şirkete cirolamak suretiyle çekin tahsil edildiği, bu çek nedeniyle davalılara herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talebine ilişkindir. Davalının temel savunmasında ise; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından dava dışı——defterlerinin incelenmesi istenilinmiş ise de; dava dışı bu şirkete muhtıra tebliğ edilmesine rağmen ticari defterlerini mahkemeye sunmamış, bu nedenle inceleme yapılmamıştır.
Dava konusu çekin dava dışı —– tarafından davacıya verildiğine dair çek makbuzu ve fatura örneği davacı tarafından dosyaya sunulmuştur
Taraflar arasında ticari ilişkinin olup olmadığı, dava konusu çekin bu ticari ilişki nedeniyle tarafların defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi için her iki tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmış, —— tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; davacı ticari defterlerinde dava konusu çekin davalıya ödeme olarak verildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, davalı ticari defterlerinde ise davalıdan alınan ödeme olarak kaydedildiği, dava tarihi itibariyle davalının davacıdan—– alacaklı olduğu, davacı ile davalı arasında süregelen ticari ilişkinin söz konusu olduğu, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkinin banka havaleleri, çek girişleri ve çek iadelerinden oluştuğu, davalı tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş herhangi bir faturanın mevcut olmadığı, tarafların ticari ilişkisinin karşılıklı ödeme olarak şekillendiği, şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekin davacının rızası dışında elinden çıkıp çıkmadığı, ödenen çek tutarının talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki; davaya konu çek, kambiyo senedidir ve temel ilişkiden bağımsız kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret —– ilişkini ifade etmektedir. Ayrıca kambiyo senetleri birer ödeme vasıtasıdır. Bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu çekin davacının rızası dışında elinden çıktığının veya davalı —- çekin hırsızlandığının ispat edilememiş olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile artan 794,58-TL harcın davacının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 118,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 7.300,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2021