Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/198 E. 2020/1008 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/198 Esas
KARAR NO: 2020/1008
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ: 04/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilnin, ———— nakit paraların teslim alınması, taşınması, muhafazası ve bankaya teslimi için——- ——- tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında doğabilecek riskler, davalı sigorta şirketi tarafından sigorta kapsamına alındığını, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ———— belgesinde, müvekkil şirketin, bu belgede atıf yapılan söz konusu sigorta poliçeleri kapsamında lehdar konumunda olduğu açıkça beyan ve kabul edildiğini, yine, davalı tarafından müvekkile hitaben tanzim edilen———- —— sigortalanma hususu teyit edildiğini, bu belgede, ————- kaynaklanan zararların da teminata dâhil olduğu teyit edildiğini, hizmet kapsamında ———- mutat iş akışı çerçevesinde, müvekkil şirketin —— şehirlerinde bulunan —– nakit parayı ——— tarihlerinde bankaya götürüp teslim etmek üzere teslim aldığını, ancak —— tarafından bu paralar, sözleşme gereği teslim edilmesi gereken ——- edilmediğini, müvekkil şirket, durumun farkına varır varmaz———- gerek şifahen, gerek e-posta yolu ile gerekse de noter kanalı ile ihtar göndererek derhal bilgi ve açıklama talep ettiğini ve sözleşmeye aykırı olarak bankaya teslim edilmeyen paraların gecikilmeksizin ödenmesini, —————- tarihli ihtarnamesiyle ihtar ettiğini, müvekkil şirketin aynı zamanda sigorta şirketine aynı gün yazılı bildirimde bulunarak sigorta şirketini durumdan haberdar etmiş ve böylece gereklMüvekkil şirketin talep ve ihtarları üzerine —- tarafından toplamda —— şirket hesabına yatırıldığını, — müvekkil şirkete, bakiye ——— müvekkil şirket banka hesabına yatıracağını ——— tarihli yazısında kesin olarak taahhüt etmiş olmasına karşın bakiye miktar için hiçbir ödeme yapmadığını, söz konusu yazıda ———— konusu kayıp ve zararın bilgileri dâhilinde gerçekleştiğini ve müvekkilin bu zararın tazminini talep etmesini engelleyebilecek hiçbir sebep bulunmadığını kesin olarak kabul ve ikrar ettiğini belirterek ödenmeyen bakiye tutarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarihinde meydana geldiği ileri sürülen zarar sigortalı ———–davacı ———- kapsamındaki hizmetlerin ifası sırasında ———- sahibi ve ———- tek başına temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı ——- suçunu teşkil eden fiilleri nedeniyle ortaya çıktığını, ihtilafın —— bağımsız bir hukuki ilişkiden kaynaklandığını, devam eden süreçte —- benzer şekilde —- tarihinde —— uğrattığı anlaşılmış olup, zarara sebep olan ——– zararına sebep olan fiillerle aynı nitelikte olduğu ve bütün bu zararların organize bir plan dahilinde gerçekleştiği ortaya çıktığını daha açık bir ifadeyle,——- bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkmak için ——- ertesi gün banka hesaplarına yatırmak üzere toplamış olduğu paraları kendi ihtiyaçları için kullanmış, bu paralar yerine ise örneğin —- aynı amaçla toplamış olduğu paraları kullanmış,—– toplamış olduğu paralar yerine ise ——-toplamış olduğu paraları kullandığını, bu döngü uzun bir süre başarıyla devam ettirilmiş ve ancak nakit akışı bozulunca ilk olarak —— hesabına ——- tarihinde yatırılması gereken paralar yatırılamamış olmakla döngü çökmüştür. Hal böyle olunca, ———— etkisiyle, diğer müşterilerin hesaplarına yatırılması gereken ——paralar bir süre sonra yatırılamamış,———-zararları takip ettiğini,———- gelen ve aynı nitelikteki zararları bir bütün olarak değerlendirildiğinde son derece aşikâr olan bu döngünün varlığı ve failin bizzat —————- şikayetleriyle başlatılan üç ayrı ceza dosyasında alınan müşteki, sanık ve tanık ifadeleriyle de sabit hale geldiğini, zarara sebebiyet veren fiilin ve zararın ——— konumdaki diğer ———– müşterileri tarafından ihbar edilmesini takip eden sorgulamalar ve araştırmalar sonucunda davalı müvekkilinin tespit ettiğini,——– bankalara güvenli bir şekilde teslim etmek üzere toplanan paraları, ——- bulunduğu ———– aşmak amacıyla sözleşme kapsamı ve amacı dışında kullandığını, sigortalı ve davacı sigorta konusu ticari ilişkinin niteliğini değiştirip riski ağırlaştırdığın, sigorta poliçesinde ————- yazıldığını, oysa huzurdaki davaya konu paralar kapalı ve mühürlü konteynerde güzergah üzerinde herhangi bir ara verilmeksizin taşınma faaliyetinin kapsamının dışına çıktığını, sigorta ettiren ——- arasındaki mutabakat uyarınca bir gün süreyle ———zilyetliğine bırakılmış ve video kaydına da alınmadığını, mevcut durumda Davacı ——– arasında davaya konu paralar yönünden usulsüz vedia ilişkisi bulunduğunun anlaşıldığını, bu nedenle ——– söz konusu paraları kullanma, tüketme ve başkasına temlik etme hakkına sahiptir. ——- karşı borcu, söz konusu paraları misli ile iade etmekten ibaret olduğunu müvekkilinin —– tür bir borcu için —— vermediğini, —— arasındaki uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık mahiyetini aldığını, bu tür uyuşmazlık ise ———- yönünden bir riziko teşkil etmediğini olayda sigorta konusu olabilecek bir rizikonun olmadığını, ayrıca, ————– topladığı paraların taraflar arasındaki mutabakat ve uygulama uyarınca bir gün süreyle —- zilyetliğinde bırakılması, bu paraların ——- üçüncü kişilerin ve çalışanlarının alacaklarının ödenmesinde kullanılması, vadesi gelen paraların yerine vadesi gelmemiş paraların yatırılması ve ——–buna icazet vermiş olması açıkça bir riziko ağırlaşması teşkil ettiğini, belirterek açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddi talebi kabul edilmez ise ———–dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına; ——- dosyası tahtındaki ceza davası ile ————- dosyası tahtındaki ceza davasının da beklenmesine, davacı tarafından iddia edilen rizikonun müvekkili tarafından verilen ——— olmaması nedeniyle haksız davanın reddine, sigortalının kasten sebep olduğu zararların —– emredici hükümlerine, sigorta hukukuna ilişkin yasa ve genel şartlara aykırı olması nedeniyle haksız davanın reddine, bir an için tazminat ödenmesi gerektiğine karar verilecek olduğunda ——- bakiye prim alacağımızın takas ve mahsubuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL:
Dava, davacı ————nakit paralarını taşıyan, muhafaza eden dava dışı —– verdiği zararlar sebebiyle, bu zararın dava dışı ———— sigortacı —- tahsili taleplidir.
Davacı — dava dışı—— tarihinde sözleşme yapılmış; dava dışı ———— paraları taşıma, muhafaza etme, nakletme, bankaya teslim etme işini üstlenmiştir.
Bu sözleşme ilişkisi içinde,——–toplanan —— tarihlerinde bankaya ——- teslim edilmesi gerekirken edilmemiş olduğu, —– tarafından —— tarihinde noter kanalıyla ihtarname çekildiği, —— kısmının ödendiği ancak kalan kısmın ödenmediği, —–tarihli yazısında, ——– tarihinde yatıracağını taahhüt ettiği, paranın hesaba yatmaması sebebiyle davacının davalı——– tarihinde ihtar çektiği, —- tarihinde tekrar ihtar çektiği ve dava dışı —– verdiği zararın tazminini talep ettiği, davalının —– tarihli yazısında eksper atadıklarını bildirdiği, ne var ki neticede davalı sigorta şirketinin ‘zararın poliçe kapsamında olmadığı’ gerekçesiyle ödeme yapmadığı, her iki tarafın da kabulündedir.
Davacı, bu dava ile bakiye ——-parasının davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmektedir.
Davalı ise, dava dışı ——— ait paraları toplayıp, kendi ihtiyaçları için kullandığını, birinin parasını diğerine yatırarak bu döngüyü bir süre sürdürdüğünü, nakit akışı bozulunca emanet paraları hesaplara yatıramamaya başladığını, hem bu davanın davacısı ——- paralarının iade edilmediğini, ——– suçundan yargılandığını, ceza davalarının bekletici mesele yapılmasını, sigortalının —— kasten gerçekleştirdiği zararların teminat kapsamında olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık davalı sigorta şirketi ile dava dışı —– arasındaki sigorta ilişkisinin kapsamı, davacının uğradığı zararın bu poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığı, davacının bunu talep edip edemeyeceğidir.
Dosya içinde mevcut bulunan sicil kaydından da anlaşıldığı üzere, dava dışı —- hakim ortağı ve yetkilisi ————hakkında ceza davaları görülmüş, tümünde üstüne atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kabul edilmiş, mahkumiyetine karar verilmiştir.
Dava dışı ——– iflas erteleme talebiyle —-tarihinde dava açmış, ———- sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda —— iflas erteleme talebinin reddine, şirketin—— tarihi itibariyle iflasına karar verildiği görülmüştür.
Davacının davasını dayandırdığı hususlar, kendisinin “zarar gören” olduğu, TTK.nun 1429,1477 maddelerine göre “sigortalı”nın kastı halinde zararın teminat dışı kalacağı, kendilerinin zarar gören üçüncü kişi oldukları, emniyeti suistimal klozunun söz konusu olduğu, emniyeti suistimal suçunun da zaten kasıtla işlenebileceği, —– şirketinin bağımsız bir tüzelkişiliğinin olduğu ve zararın davalı sigorta tarafından giderilmesi gerektiğidir.
Davalının savunması ise, TTK.nun 1429 ve 1477 maddelerinin emredici olduğu, Hırsızlık Sigortaları Genel Şartları B.6 maddesine göre her türlü sahtekarlıktan doğan zararların teminat dışı kaldığı, ——- hareketi ile sebep olduğu zararın teminat dışı kalacağı, davacının da ihbar külfetine uymadığı, müterafik kusurunun illiyet bağını kestiği hususları üzerine kuruludur.
Tarafların delil olarak bildirdikleri, devam eden/ neticelenen dava dosyaları ile ceza davaları celp edilerek incelenmiştir.
———- incelendiğinde, davacı—– müşteki/katılan olduğu, sanık ——-nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı yargılandığı ve yargılama sonunda sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, ——— adli para cezasına hükmedildiği, hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği görülmüştür. Bu karara karşı istinaf yoluna gidilmiş, ———–kararıyla atılı suçun uzlaşma kapsamına alındığı, CMK 253,254 maddelerine göre uzlaştırma prosedürünün işletilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava dışı —— ait nakit paraları taşımamış, benzer sözleşmeleri dava dışı —– aktetmiş, bu şirketlere ait paralar da zamanında bankalara teslim edilmemiştir. ——— ayrıca ceza davaları açılmıştır. Bunlardan ———-dosyasında katılanın——— hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığı, ceza davasında ———- dosyalarının beklendiği, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
——— dosyasında da katılanın ——– olduğu, sanık olarak olarak —– karar verildiği, sanık————- uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, adil para cezasına hükmedildiği, bunun da zararın karşılanmış olması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Bu kararı —– tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Benzer şekilde görülen hukuk davalarından da bahsetmek gerekir. Davacısı —– tarafından —— rücuan tazmin talebiyle ——– açılan dava — görülmüş, ——–kararla davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararın istinaf incelemesinde ——- olduğu görülmüştür.
Davacısı —- olan, davalısı —–tazminat davası da——– dosyasında görülmüş, duruşmasının —– tarihine bırakıldığı, yargılama sırasında bilirkişi heyetinden rapor alındığı dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. ——–
Davacısı ——–olan, davalısı —- şirketleri olan dava, ——— dosyasında görülmüş, yargılama sonunda mahkemece——– açılan davanın reddine; —– şirketi aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Bu kararın da istinaf ——-incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacısı —- olan bir tazminat davası da —— dosyasında görülmüş, yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu kararın da istinaf —– incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. ———
Tarafların dayandığı hukuk davalarında esas alınan bilirkişi raporları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Yine davacı ve davalı taraf ayrı ayrı özel hukuki mütalaalar sunmuş, davacının sunduğu ————- ait, davalının sunduğu ———-ait bu mütalaalar da ayrıntılı olarak defaten incelenmiştir.
Ayrıca tarafların iddiaları, hasar dosyası, poliçe ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ——- tarihli raporunda özetle, “davacı şirketin —– yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK.nun 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı ————— numaralı sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmenin akabinde yapılacak olan sevkiyattan doğabilecek riskleri güvence altına alabilmek içir ——— numaralı hasar ödemesi ek şartı poliçesi akdedildiğini, bu sözleşme ile Davalı —– ——— teslim aldığı kıymetli evrak/ paraları ———– sözleşmenin hizmet ekine uygun olarak —kasa sayım ve kasalama birimine şevki ile sayım ve kasalamasını yapar ertesi —– şekilde davacının Belirttiği Bankaya teslimi ile yükümlü olduğunu, davalı———- dava dışı —— görevlileri tarafından —– tarihlerinde davacının mağazalarından teslim aldığı —— tutarındaki kıymetli evrakı sözleşmeye uygun banka ya teslim etmediği verilen ihtar ve yazışmalar neticesinden ——-kalan kısmının davacı banka hesaplarına yatırmadığını, davacı şirketin ticari defterlerinde dava dışı ——firmasından cari hesapta—— alacaklı olduğu, ödenmeyen kıymetli evrak tutarına karşılık —— ile toplamda —- alacaklı bulunduğunu,———- adına toplanan paraların ödenmesindeki gecikmeler ile ilgili olarak, dava konusu başlangıç tarihi ——- Poliçe numarası————–hasar tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığını” mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu, mahkememizce denetlenerek usul ve yasaya uygun görülmüş benimsenmiştir.
Tüm toplanan deliller ve yapılan yargılama neticesinde, ———— arasında aktedilen sözleşmenin TTK.nun 1473 maddesine göre bir sorumluluk sigortası olduğu, bunun doğal sonucu olarak davacı —- gören olarak, —- başvurma imkanı olduğu anlaşılmaktadır. Bu imkan, ———- talep edebileceği tazmin tutarı ile sınırlı olacaktır. Poliçe hükümlerine göre riziko gerçeklemiş, hasar ödemesi koşulları da oluşmuş ise zarar gören zararın kendisine ödenmesini talep edebilecektir.
Dava dışı ——– bir yerden bir yere nakletmek üzere kendisine emanet edilen nakit parayı zamanında banka şubesine yatırmadığı, şirket ihtiyaçlarında kullandığı, bunu da dava dışı —- şirketinin hakim ortağı ve yetkilisi eliyle yaptığı, ——paranın şirket uhdesinde kaldığı, davacı —– şirketinin banka hesabına yatırılmadığı, ——ceza yargılaması sonunda suçlu da kabul edildiği hususları ceza yargılamasıyla sabittir.
———– başlıklı TTK.nun 1429. maddesine göre, “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez”. Benzer şekilde TTK.nun 1477. Maddesine göre “sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz”. Bu hükümlerin yasa koyucu tarafından sigortacıyı korumak amacıyla emredici nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır.
—— bitiş vadeli yıllık azami —– incelendiğinde, sigortalının —- sigortacının ——- görülmektedir. Sigortacı, belirtilen sınırlar içinde paranın taşınması sırasında meydana gelebilecek zararları, hırsızlık sigortası genel şartları ve yazılı klozlar çerzevesinde teminat altına almıştır. ————–
——-yönetim organı/yetkilisidir. ——- şirketin yetkilisi olarak, şirket adına verdiği talimatlarla, taşınan paralar şirket ihtiyaçlarında kullanılarak, kasten zarara sebebiyet verdiği de belli olduğuna göre TTK.nun 50/2, 371/5 maddelerine göre sorumlu olduğu, bu durumda davalı ——– zarar sebebiyle ödeme yapmaktan kaçınmasının haklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının itirazları üzerinde de durmak gerekir. Davacı—– dava dışı —— sigortalı çalışan işçisi durumunda olduğunu ileri sürmüşse de, —— tüzelkişi olarak zaten organları aracılığı ile hukuki dünyasında etki yaratabileceği çok açıktır. Bu durumda——- sıradan sigortalı bir işçi olduğu iddiasının dinlenirliliği yoktur. Dava dışı ——– sözleşme ile üstlendiği edimleri yetkilisi eliyle kasten yerine getirmemiştir. Aksi halde tüzelkişiler için TTK.nun 1429. maddesinin uygulanırlılığı kalmaz.
Bir başka davacı itirazı, emniyeti suiistimal klozunun olması sebebiyle sigorta şirketinin zarardan sorumlu olmasıdır. Yukarıda kabul edildiği üzere ———- olarak hareket etmiş, talimatlar vermiş, davacıya ait paranın şirketin başka ihtiyaçlarında kullanılmasını sağlamıştır. Belirtilen emniyeti suistimal klozu, sigorta ettirenin——- yardımcılarının işledikleri güveni kötüye kullanma suçuna karşı bu durumdan haberi olmayan sigorta ettireni —–güvencesiz bırakmamak içindir. ——– Somut olayda ——— yardımcısı olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Davacının ileri sürdüğü itirazların kabulü halinde emredici nitelikte olan TTK.nun1429 ve 1477. maddelere aykırı olarak,——– kasten zarara sebebiyet verdiği hallerde de sigortacının, zarar görene ödeme yapması gerekir ki, sigorta mevzuatmıza göre kasten suç işleyerek zarara sebebiyet veren bir kişiye güvence verilmesi mümkün değildir. —————olup, bu ceza yargılamasında mahkumiyet kurulmuş, istinaf uzlaştırma kurumunun işletilmesi için kararı kaldırmıştır. Ceza davasının devam ettiği anlaşılmakla birlikte bekletici mesele yapılmasına lüzum görülmemiştir. Bir defa, beklenmesi talebi davalı sigortacının talebidir. Davacı, ceza davası sonucunda karar ne olursa olsun davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olacağını savunarak ceza davasının beklenmesi talebine karşı çıkmıştır. Ceza yargılamasında eldeki davanın esasına etki eder bir yön bulunmamaktadır. ——- uhdesinde kalan miktarda da bir ihtilaf olmadığı gibi, paranın ——– sonucunda şirket ihtiyaçlarında kullanıldığı da sabittir. Aksini ileri süren olmamıştır. Bu sebeple ceza dosyası da bekletici mesele yapılmamıştır. ———-
Açıklanan sebeplerle, sonuç itibariyle, dava dışı sigortalının kasten zarara sebebiyet veren eylemi sonucunda zararın doğduğu, bu halde zararın teminat kapsamında olamayacağı kanaatine varılmış, bilirkişi raporuna, davalının savunmalarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 121.522,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 121.468,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 75,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 159.784,40TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/12/2020