Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/196 E. 2019/423 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/196 Esas
KARAR NO : 2019/423 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ve müvekkili arasındaki cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için, 18.01.2017 tarihinde İstanbul Anadolu—— icra Müdürlüğümün —— Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı – borçlunun vekili tarafından, başlatılan icra takibine 25.01.2017 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, davalı vekilinin bu itirazının takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, davalının borcu olmadığını iddia etmekteyse de müvekkil ile davalı arasında cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki olduğunu, davalının cari hesap dökümünde müvekkiline 37.770.01 TL borcunun sabit olduğunu, davalının haksız şekilde itiraz ettiğini, alacakları likit olduğundan, davalıdan %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı talep ettiklerini, Anadolu——-.İcra Müdürlüğünün 2017/890 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin devamına, haksız itiraz eden davalı hakkında %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istenmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davaya dayanak temel ilişkinin dahi ne olduğunun açıklanmadığı, hangi mal satımı yahut hizmet karşılığında fatura düzenlendiğinin dava dilekçesinde belirtilme belirtilmediği, Mahkeme önündeki itirazın iptali davasında takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu ispat külfetinin bizzat davacı alacaklıda olduğu, alacaklının, düzenlediği faturadaki malların yada hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan faturaların teslim edilip edilmediği, teslim edildi ise kime teslim edildiği hususlarında açıklama yapması gerektiği, faturanın, tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamayacağı, fatura düzenlenmiş olmasının adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılamayacağı, bu nedenle mevcut davanın reddinin gerektiğ, öte yandan -kabul anlamına gelmemek kaydıyla- bir an davaya konu faturaların davalı müvekkili şirkete tebliğ edildiği düşünülse bile bu durumun sadece alacağın miktarını açıklayan bir bildirim niteliğinde olup borçlunun temerrüdü için ayrıca alacaklının ihtarda bulunması gerektiği, davacı tarafından ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi sebebiyle davacı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine,Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından faturaya dayalı olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/890 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar ve kötüniyet tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ——İcra Müdürlüğünün 2017/890 Esas sayılı dosyasının dosyamız içerisine alındığı görüldü.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu,Davalı’nın inceleme günü herhangi bir ticari defter sunmadığı, bu sebeble davalının ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, incelenen davacı ticari defter ve Muavin kayıtlarına göre davacının davalıdan takıp tarihi itibariyle 37,770,01 TL alacaklı olduğu, davacının geç ödeme sebebi ile dava tarihi olan 03.07.2018 tarihi itibarı ile 5.906,87 TL lik faizi talep edebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalının itirazlar doğrultusunda dosyadan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; taraflar arasındaki elektronik yazışmalardan davalı çalışanlarının fatura konusu malları sipariş ettiği, dosya kapsamındaki—- kayıtlarından malları sipariş eden —— davalı şirket çalışanı oldukları, gelen veri kayıtlarına göre davalının çalık———– şubesine faturalar kestiği bu bölgelerde faaliyette bulunduğu, incelenen davacı ticari defter ve muavin kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 37.770,01-Tl alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini delil olarak sunmadığı vergi dairesinden istenmesine rağmen davalıya aidat Ba formlarının dosyada bulunmadığı, davacının geç ödeme sebebi ile dava tarihi olan 03/07/2018 tarihi itibari ile 5.906,87-TK’lik faizi talep edebileceği şeklinde değerlendirmede bulunulmuştur.
Dosyaya sunulu taraflar arasındaki elektronik yazışmalardan fatura konusu malların davalı çalışanları tarafından sipariş verildiği, bu ürünlerin bir kısmının davalı çalışanlarına imza karşılığı teslim edildiği, bir kısmının ise ——- teslim edildiği, her iki taraça imzalanan———- ile, 31.12.2016 tarihi itibariyle taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin 37.770,01-TL olduğu hususunda mutabık kalındığı belirlenmiştir. Davalının dosyaya sunulan söz konusu belge suretlerinde yer alan davalı şirket imzalarına açıka bir itirazı olmamıştır. Ayrıca davalı tarafça ticari defter incelemesi ile durumun ortaya çıkacağı savunulmasına karşın defter incelemesi için belirlenen inceleme gününden de haberdar olunmasına rağmen her iki bilirkişi incelemesinde de ticari defterlerin sunulmasından kaçınılmıştır.
Yukarıda sıralanan hususların çerçevesinde, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan kök ve ek bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan takip konusu tutar kadar alacaklı bulunduğu, takip öncesine ilişkin faiz talebi bulunmadığından bu konuda değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olması ve alacağın bu ilişkiden kaynaklı olması sebebiyle takip konusu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı borçludan tahsilinin yerinde olduğu, takip öncesinde alacak belirli(likit9 olduğundan ayrıca takip konusu alacağın %20 oranından icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün 2017/890 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 37.770,01 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyece avans faizi ile takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 2.580,07-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.548,67- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 31,40- TL peşin harç ve 581,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 643,80- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.146,00- TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.504,70- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.