Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/189 E. 2019/773 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1428 Esas
KARAR NO : 2019/776
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2016
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki nedeni ile cari hesap alacağı için sözlü başvuruda bulunmuşsa da bir netice alamadığından İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü ——– E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, ancak davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline takibin devamına, borçlunun %20/dan aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekili duruşmadaki beyanı ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle; davacının başlatmış olduğu cari hesaba dayalı İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——– E. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davalı tarafa ödeme emri ——— tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça 7 günlük itiraz süresi içerisinde——— tarihinde itiraz edilmiş olup, davacı tarafından mahkememize 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini belirlenen günde mahkememize ibraz etmiş, davalı ise mazeret bildirerek defterlerin başka bir gün incelenmesini talep etmiştir.Mahkememiz tarafından re’sen seçilen Mali Müşavir Bilirkişi ——- tarafından,davacı tarafın defterleri incelenmiş, bilirkişinin ——- tarihli kök raporunda özetle; davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği 2015-2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdikinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunduğu, davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defterlere göre, 10/11/2016 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.763,02-TL alacağının raporlandığının görüldüğü, huzurdaki davada taraflar arasında yazılı sözleşme ve alacaklı tarafın borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar veya ihbarının olmadığını, davacının takipten önce istediği 1.120,46-TL tutarındaki faizin yerinde olmadığını, davacının takipten sonra, takipte yıllık %9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün olduğuna dair rapor hazırlandığı görülmüştür.
Davalı tarafın defterlerinin mazeret bildirdiği için incelenemediği anlaşıldığından bilirkişiden davalı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla ek rapor alınmış, davalı şirket inceleme günü defterlerini sunmadığı için defterleri incelenmemiş olup, bilirkişinin 07/03/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacı şirketin kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan ——–TL tutarınca alacağının raporlandığı, davalı taraf inceleme gününde incelemeye gelmediğinden ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından, davalı tarafın takip konusu borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir delil sunmadığı görüldüğünden, davacı tarafın davalıdan ——–TL alacağının bulunduğu, takipte yıllık %10,50 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün olduğuna,işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığına dair rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin davalı tarafça teslim alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Mahkememizde görülmekte olan davada davalı taraf cevap dilekçesi sunmayarak her şeyi inkar etmiş sayılmış, ayrıca Mahkemece belirlenen gün ve saatte defterlerini sunmadığından, davacı tarafça davalıya kesilen faturaların davalının defterlerinde kaydedilip edilmediğine ilişkin inceleme yapılamamıştır. Hal böyle olunca davacının, cari hesaba ve takibe konu mal veya hizmetleri davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmıştır.Nitekim dosya incelendiğinde davacının delil olarak; davacı ile davalı arasında akdedilmiş bir sözleşme, malların teslim alındığına ilişkin davalı şirket imzası bulunan sevk irsaliyesi veya alacağın varlığına ilişkin taraflarca imzalanmış mutabakat metni gibi herhangi bir delil sunulmadığı, yalnızca cari hesaba konu faturaların sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde ———-deliline dayandığı görülmüş, davacı vekiline 16/04/2019 tarihli celsede yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı taraf yemin deliline dayanmak istediğini beyan ederek; 2 haftalık kesin süre içerisinde 24/04/2019 tarihinde yemin metnini Mahkememiz dosyasına ibraz etmiştir. Mahkememizce celse arasında davalı şirkete ihtaratlı ve yemin davetiyesi içerir tebligat çıkarılmış ve tebliğ edilmiş, 09/07/2019 tarihli celsede davalı şirket yetkilisinin yemini eda etmek için hazır olmadığı görülmüş, davalı vekili de müvekkilinin yurtdışında olduğundan hazır edemediklerini beyan etmiştir. Yemin HMK’nın 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmaktadır. Davalı şirket yetkilisi yemin teklifine rağmen duruşmada hazır bulunmadığından ayrıca herhangi bir mazeret de bildirmediğinden HMK’nın 229. Maddesi gereği yemin konusu vakıayı ikrar etmiş sayılmış, davacının yemin metninin içeriği ve davalının yemini eda etmemesi doğrultusunda davalıdan 13.762,02-TL alacaklı olduğu yönünden davasını ispat ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından kök bilirkişi raporunda işleyecek faizin %9,75 olması gerektiği, ek bilirkişi raporunda ise %10,50 olması gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiş olup , takip tarihi olan 10/11/2016 tarihinde ——– tarafından yayınlanan avans faiz oranının %10,50 olduğu anlaşıldığından ek raporda tespit edilen ve takip ile uyumlu olan %10,50’nin davacı tarafça istenebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı taraf her ne kadar işlemiş faiz talep etmiş ise de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil sunmadığından, işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, davalı defterlerini belirlenen gün ve saatte ibraz etmediğinden ve davacı taraf malları/hizmeti davalıya teslim ettiği yönünde başkaca bir delil sunmadığından ispat yükü davacı üzerinde kalmış, davacının davalıya yemin teklifine rağmen davalının yemin eda etmek için hazır bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle davacının davasının yemin metni doğrultusunda kabulüne karar vermek gerekmiş, dosya içerisinde davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından takibe ve davaya konu işlemiş faiz yönünden davayı kısmen reddetmek gerekmiş, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün——— E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 13.763,02-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek %10,50 değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Kabul edilen 13.763,02-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 940,15-TL harçtan, peşin alınan 179,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 760,39-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 179,76-TL peşin harç, 4,30 vekalet harcı, 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 213,26-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 1393,70-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre (%92,47 Kabul-%7,53 Ret) hesaplanan 1.288,75-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen 1.120,46-TL kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.120,46-TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/07/2019