Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/182 E. 2019/110 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/182 Esas
KARAR NO : 2019/110
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/02/2017
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket danışmanlık ve satış komisyon ve dış ticaret işlerinin yanı sıra davacı şirket yetkilisi Barcağ sigorta aracılık hizmetleri —–olarak ——sigorta acentesi olarak faaliyet göstermekte olup emlak komisyonculuğu alanında faaliyette bulunan şirket olup, davalı şirketin talebi üzerine davalı şirkete giderek danışmanlık hizmeti verilmesi talebi ile bağlantı kurmuş, inançlı işleme dayalı verilen hizmet gereği aracılık komisyon bedelinin—————– tespiti davalıdan tahsili temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı
Davacı’nın talep ve iddialarının dayanaksız olduğu, müvekkilinden önce satıcı —— ihtarname gönderip komisyonu önce ondan istemiş, şansını önce orada denemiş, ————– bu ihtara verdiği cevapta Davacı’nın hem kendileri hem de Müvekkilimiz adına herhangi bir aracılık faaliyetinde bulunmadığını, sürece hiçbir aşamada ve hiçbir taraf adına katılmadığını ifade etmiş, müvekkilinin taşınmaz iktisabının olduğunun, davacı tarafça yapılan faaliyet sonucu gerçekleşmediği hususları gözetilerek davanın esastan reddine, karar verilmesini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Dava; hukuki niteliği itibariyle taşınmaz simsarlığı nedeniyle komisyon bedelinin tespiti ve davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.
TBK’nın 520/3 maddesine göre taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekir.Taşınmaz simsarlık sözleşmesinin yazılı yapılması geçerlilik koşulu olduğundan, yazılı olmayan sözleşme ile taraflar arasında borç ve alacak doğmaz.
TBK’nın 12/2 maddesine göre “Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.”
Taşınmaz simsarlık sözleşmesinin yazılı olarak yapılması geçerlilik koşulu olduğundan, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu davacı tarafın yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Mahkememiz tarafından davacı tarafa ön inceleme duruşmasında taşınmaz simsarlık sözleşmesini sunması için 15 günlük ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı taraf ise 01.06.2018 tarihli dilekçesinde yazılı sözleşme olmasa dahi resmi evrak ve e-mail yazılmaları, tanık delillerinin mevcut olduğunu belirtmiş ayrıca 05.02.2019 tarihli celsede taşınmaz simsarlık sözleşmesi olmadığını ancak taraflar arasındaki ilişkinin ispatı için tanık dinletilmesini talep etttiklerini bildirmiştir.Taşınmaz simsarlık sözleşmesini verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça sunulmamıştır. Her ne kadar davacı, tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de tanık dinlenmesi mevcut şekil eksikliğini giderebilecek nitelikte değildir.Ayrıca ————- yazışmalarının varlığı da bu şekil eksikliğini gideremez.
Tüm dosya kapsamı,toplanan deliller,tarafların beyanlarının incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz simsarlığı nedeniyle komisyon bedelinin tahsil edilme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde toplandığı anlaşılmış, davacı taraf taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığını beyan etmiş,verilen kesin süreye rağmen sözleşme sunmamış olup, taşınmaz simsarlık sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile artan 297,15 TL harcın, talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinden 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2019