Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/146 E. 2021/1067 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/146 Esas
KARAR NO: 2021/1067
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– iştigal eden davacı şirketin ticari faaliyeti kapsamında davalı şirkete satmış olduğu ürünler mukabilinde bir kısım satış faturalarını tanzim ettiğini, davacının cari hesap ekstresinde ayrıntılı olarak dökümü yapılan faturalardan kaynaklanan — bakiye alacağı bulunduğunu, davacının — tutarındaki alacağının —- adet çek verilmiş ise de bu çeklerin de karşılıksız çıkıp ödenmediğini, bu esnada —– kararı ile davalı şirketin iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemlerinin —-sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, tasfiye işlemleri kapsamında —– tutarındaki alacağın —– alacak olarak kaydedilmesi için müracaatta bulunulmuş ise de çeke dayanan —— tutarındaki alacağın reddine karar verildiğini, alacağın kısmen reddine dair ———kararının usul ve yasaya aykırı olduğu alacağın, ekteki cari hesap eksterinde dökümü yapılan faturalardan kaynaklanmakta olup ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, —– alacağın kısmen reddine dair kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, öncelikle reddedilen ancak alacak yönünden davacının telafisi mümkün olmayan herhangi bir hak kaybına uğramaması için ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına karar verilmesini, reddedilen —- tutarındaki alacağın —— alacak kaydını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket hakkında —- tarihinde iflas kararı verildiğini,——-dosyadan yürütülmekte olduğunu, davalı hakkında iflas kararı verilmiş bulunduğundan dava kayıt kabul davası niteliğinde olup — gereği ikinci alacaklılar toplantısından —gün sonrasına kadar davaların durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın——– alacak kayıt talebinde bulunduğunu, —- talebi ve dayanak belgelerini değerlendirdiğini ve kaydı talep edilen tutara ilişkin —-yetkilisinin borcu kısmen kabul ettiğini, mübrez vesaike göre talep edilen — sıraya kaydına, ihtilaflı hale gelen ve yargı denetimini gerektiren —– kararından da anlaşılacağı üzere müflis şirket yetkilisi, davacının alacağını kısmen kabul ettiği gibi dosyaya ibraz edilen belgelerden de alacak talebinin kısmen teminatlandırıldığının anlaşıldığını, hal böyle olunca alacak talebinin ihtilaflı hale geldiğini ve yargı denetimi gerektirdiğini, davacı tarafından da talep ettiği alacağını masaya başvuru sırasında belgelendiremediğini, davacı tarafça söz konusu alacak iddiasının ne şekilde doğduğu hangi gerekçeyle talep edildiği hususları ve talep içeriği detaylandırmadığı gibi dayanak niteliğinde açık ve kesin delillerin de ibraz edilmediğini, oysa ki ispat yükü masaya kayıt talebinde bulunan tarafta olup alacak iddiasını inandırıcı kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, bilindiği üzere de kayıt kabul davalarında ispat yükünün, masaya yazdırılması gereken bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacının alacaklıda olduğunu, kaldı ki iflas dosyalarında özenle dikkat edilmesi gereken hususun, gerçek alacaklılar ile yaratılmamış alacaklıları birbirinden ayırmak olduğunu, ——–gereği iflas tarihi itibariyle müflis şirkete karşı açılan davaları kayıt kabul davası niteliğinde olduğuni, dolayısıyla davacı tarafın mezkur dava ile ileri sürdüğü tüm iddialarını yazılı, kesin, inandırıcı deliller ile ispatlaması, yargılamaya kayıt kabul davaların özgü esasların uygulanmasını, vekalet ücreti ve diğer talepler bakımından da yine kayıt kabul davasına özgü usul ve esasların gözetilerek karar verilmesi gerektiğini, netice itibariyle bütün bu nedenlerle ve dosya kapsamında açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafın alacak iddiasının kanıtlanmamış olup işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının —– hesap alacağına yönelik masaya başvuru neticesinde —-reddedilen kısım üzerinden müflis şirketten alacaklı olduğundan bahisle açılan kayıt kabul davasıdır.
Bilindiği gibi sıra cetveline itiraz davaları —- günlük hak düşürücü süreye tabidir. Mahkememizce iflas müdürlüğüne müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabından davacıya ret kararının —- tarihinde tebliğ edildiği, davacının davayı —– günlük hak düşürücü süre içerisinde açtığı anlaşılmıştır.
Her iki tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi — tarihli raporunda özetle; —– göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, incelenen davacı yan ticari defter kayıtlarında; — yılı itibari ile davalı yanın davacı yana — borç devir bakiyesinin bulunduğu, — yılı itibari ile davalı yanın davacı yana —- borcunun bulunduğu, davalı yanın defterlerinin incelenmesi için ——- gidildiği, görevli memur tarafından defterlerin başka bir dosya incelemesi için heyetli bilirkişiye teslim edildiğinin bildirildiği, davalı yanın ticari defterlerini elinde bulunduran bilirkişiler ile yapılan görüşmelerde; davalı yanın dava konusu yıllara ait ticari defterlerin kendilerine teslim edilmediğini beyan ettikleri üzere davalı yan ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığı, mevcut durum itibari ile incelenen davacı yan ticari defter kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan —– içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda müflis şirketin kayıtlarının yeniden incelenmesi için bilirkişiden ek rapor almak gerekmiş, bilirkişi — tarihli ek raporunda özetle:”İncelenen davalı şirkete ait —- defteri kebir defterlerinin açılış onayları ve envanter defterinin açılış tasdiki ile dönem sonunda yaptırılması gereken kapanış onaylarının yasal süresinde olduğu,— ilişkin defterlerin —olduğunun beyan edildiği ancak— kayıtlarına ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığının bildirildiği, — sayfası da incelenmiş olsa dahi, davalı firmanın satıcılarına olan borçlarının —-edildiği üzere yine davalı firmanın davacı firmaya olan borcunun görülemeyeceği, ——- tarafından sunulan bilirkişi raporunda, muflis şirketin kime ne kadar borçlu olduğu ve kimden ne kadar alacaklı olduğuna ilişkin yapılan tespitlerde raporda yer alan listede, davalı muflis firmanın davacı ile olan cari hesabını —– satıcılar alt hesabında takip ettiği, buna göre davalı firmanın davacı firmaya ———içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir. Taraflar arasındaki cari hesap farkının hangi faturalardan kaynaklandığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi davalının defterlerinin incelenememesi sebebiyle herhangi bir tespit yapamamıştır. Hal böyle olunca davacının alacağının tespiti için vergi dairesinden tarafların—– celp edilmiştir.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan,— maddesinde, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler davalı defter kayıtları, imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. ——Davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğuna göre davalı defterlerinin sunulmaması tek başına davacının defterlerine göre davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermez.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Eldeki davada, davalı tarafın defterlerini sunamaması tek başına davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermemektedir. Kaldı ki davalı şirket iflas ettiğinden bilirkişi —– bulunan sınırlı sayıda kayıtla inceleme yaparak rapor tanzim etmiş olup,—- bulunamayan belgeler yönünden davalının defterlerini ibraz etmediği anlamı da çıkmamaktadır. Hal böyle olunca yargılamaya bu şekilde yön vererek karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf rapora itirazlarında alacağa konu faturaların tamamının e-fatura olduğu ve elektronik ortamda müflis şirkete iletildiğini, müflis —- tamamını kabul ettiğini beyan etmiş olup sunulan —– listesinde davalı tarafça kabul edildiği iddia edilen faturaların mayıs ayında sadece —- adet olduğu, davacının ise bu ay —–fatura düzenlediği anlaşılmış olup, davacının bu yöndeki iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce tek tek incelenen — kayıtlarına göre; taraflar arasında alacağa konu olan—- bildirim yaptığı, toplam —– davacı defterlerinde kayıtlı olduğu halde davalının — bildirdiği, bu durumda bu ayda davacı aleyhine bir uyumsuzluk olmadığı, — tutarında toplam — fatura düzenlendiği davalının—- faturayı bildirdiği hal böyle olunca bu ayda —- —ayında davacının defterlerinde — fatura karşılığı toplam —- tutarında fatura düzenlendiği, davalının ise —- bildirim yaptığı bu ayda herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, haziran ayında tarafların kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. —- tutarında fatura düzenlediği, davalının —— fatura düzenlediği, davacının kendi defterlerine göre alacaklı olduğu miktarı talep ettiğine göre bu ayda da davacının defterlerine itibar etmek gerektiği anlaşılmış ve bu ayda da herhangi bir uyumsuzluk olmadığı anlaşılmıştır. — ayında davacının—- fatura düzenlediği, davalının ——-yaptığına göre yine davacının bu ay düzenlediği fatura konusu ürünü davalıya teslim ettiğini ispatladığı,— davacının ——davalının —— bildirimde bulunduğu uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.—ayında davacının — karşılığı toplam —-fatura düzenlediği, davalının aynı dönem —- bildirimde bulunduğu uyumlu olduğu, — ayında davacının —– tutarında fatura düzenlediği davalının aynı ay —- tutarında fatura konusu—– bulunduğu, davacının bu ay alacağının tamamını ispatladığı,—- aralık ayında davacının —- fatura düzenlendiği davalının da aynı ay ——-bildirimde bulunduğu uyuşmazlık olmadığı, daha sonra davacının yalnızca bir kısım tahsil edilmeyen çek ödemelerini cari hesaba tekrar giriş yaptığı taraflar arasında başkaca ilişki bulunmadığı anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere tarafların arasındaki ——- hariç davacı lehine olup, davacı— alacağına dayandığı tüm fatura konusu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispatlamıştır. Mahkememizce —- tarihli celsede davacıya mayıs ayına ilişkin sevk irsaliyesi sunması yahut yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususunda beyanda bulunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili sevk irsaliyesi bulunmadığını ve yemin deliline dayanmadıklarını bildirmiştir. —- doğrultusunda davalıya defterlerini ibraz etmesi için tebligat çıkarılmasını talep etmiştir.——- kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. İflas masasının taraf olduğu davalarda ise yemin, müflis tarafından değil, ——- tarafından eda edilir.——– HMK’nın 229. maddesi uyarınca, yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Somut olayda, davacı tarafça hazırlanan yemin metni,—— temsile yetkili oldukları bildirilen—— ayrı ayrı tebliğe çıkarılmış olup, — —– tebligatın bila tebliğ iade edildiği, —usulüne uygun tebligata rağmen duruşmada hazır bulunmadığı, —– tarihli oturumda yemin metninde yazılı hususlar kendilerinden sadır olmadığından yemin teklifini kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece,—– müştereken temsile yetkili oldukları ve —— bulundurularak, davacının dava konusu faturaların içeriği emtiayı teslim ettiği ve fatura bedellerinin ödenmediği yolundaki iddiasını kanıtladığının kabulü ile ——— hesaplanacak alacak ve fer’ilerinin, talep miktarı da dikkate alınarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile iflas idaresine yemin teklifinin geçerli olduğu hususu belirtilmiştir. Ancak davacı taraf yemin teklifinde bulunmadığından mayıs ayında uyumsuzluk olan toplam—- yönünden davasını ispatlayamadığı açıktır. Yine davacı —–uygulanmasını talep etmiş olup, yukarıda bahsedildiği gibi——- bulunan tüm belgeler bilirkişice incelenmiş olup, müflis şirketin —– teslim edilmeyen bir defter var ise; eldeki davada —– değişikliğin uygulanıp davalı aleyhine sonuç doğurmasının mümkün olmadığı, zira —- elindeki sunulabilecek tüm belgelerin incelendiği kanaatine varılmıştır. Yine yukarıda yapılan hesaplamada davacını talep ettiği— alacaktan ispatlanamayan mayıs ayına ait —- alacağın mahsubu neticesinde —- davacı tarafça ispatlandığı, ancak bilirkişice davalının kayıtları incelenerek tanzim edilen raporda — tarihi itibariyle davacıya —- borcunun bulunduğunun tespit edildiği nazara alınarak netice itibariyle ispatlanan —— yönünden kayıt kabul kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davacının ——–sayılı dosyasında —- kayıt ve kabulüne; fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli —– harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —– harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan — yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tutar yönünden davacı vekili için takdir olunan —- maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tutar yönünden davalı——- vekili için takdir olunan —- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve —— vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2021