Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1412 E. 2018/974 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/34 Esas
KARAR NO : 2018/975
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 10/01/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili …… Plakalı araç davalı şirket tarafından sigortalı bulunan ve kazada %100 kusurlu bulunan …. Plakalı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde müvekkil aracında meydana gelen 500,00-TL’lik değer kaybının ödenmeyen 52.00-TL’lik kısmı ile 188,00-TL Değer Kaybı Ekspertiz Raporu ücretinin ödenmesi amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 25.11.2016 tarihli ….. Sayılı kararda müvekkil şirkete …. Plakalı aracın oto kiralama şirketine tescilli olduğu, kiralık araçların ZMMSS Genel Şartlarındaki düzenleme gereğince kiralık araçlar için değer kaybı taleplerinin reddi kanaatine ulaştığı belirtildiği, talebimize konu eksik kalan 52-TL’lik değer kaybının tarafımıza ödenmesine karar verilmesi gerekirken yürütmesi durdurulan düzenlemeye dayanılarak, hukuka aykırı olarak talebimiz red kararı ile sonuçlandığını, talep etmiş olduğumuz ekspertiz ücreti ile ilgili olarak iptale konu tahkim kararında hiçbir değerlendirmede bulunulmadığını ve aleyhe karar verildiğini, Sigorta tahkim komisyonunun …. tarih ve …K. Sayılı kararının iptaline, 52.00-TL’lik değer kaybı, 188,00-TL Ekspertiz Raporu Ücreti ile 100,00-TL başvuru ücretinin tarafımıza ödenmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
5684 sayılı sigortacılık kanununun 30/12 maddesi uyarınca 40.000,00 TL nin altında olan Hakem kararları kesin hüküm teşkil ettiğini, nihai kararlara karşı ancak temyiz yoluna gidilebileceği, sigorta tahkim komisyonunun verdiği kararın iptali talebiyle dava açılamayacağını, açılan davanın yasaya usule ve içtihatlara aykırı olduğunu, davacı vekili sigorta tahkim komisyonu kararını temyiz etmemiş kararın iptali için dava açıldığını, bu nedenle açılan dava tamamen usule kanuna ve içtihatlara aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İnceleme ve gerekçe;
Dava hukuki niteliği itibarı ile HMK. m. 439 uyarınca hakem kararı iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonunu’nun kararının TTK 1426. Maddesinin uygulanmaması nedeniyle hatalı olduğunu iddia ederek iptalini talep etmiştir.
Dava dilekçesine ekli Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararının incelenmesinde, Davacı ……tarihinde davalı …. aleyhine değer kaybına ilişkin yaptığı başvuru sonucunda başvurunun kiralık araçlar için ZMSS gereği, değer kaybı taleplerinin reddi gerekeceğinden tahkim başvurusunun reddine, talebin 5000 TL’nin altında kaldığından kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “Sigortacılıkta Tahkim” başlıklı 30. Maddesinin 12. Fıkrası “(12)Uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. (Değişik ikinci ve üçüncü cümle: … md.) Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. ” hükmünü haizdir.
25.11.2016 tarihli hakem kararı 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12 fıkrası uyarınca 5000 TL’nin altında olup,talep miktar yönünden kesin niteliktedir. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın miktar itibariyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 67,40-TL harcın mahsubu ile artan 31,50-TL harcın, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava miktar itibariyle Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 340,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle HMK 341 ve 439 gereği ve 5684 sayılı kanunla 30/12 maddesi açıkça okunup kesin olarak karar verildi.13/12/2018