Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1398 E. 2018/455 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1398
KARAR NO : 2018/455
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
Mahkememizde görülen Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin; 30/07/2003 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında tasfiye sürecine girmiş olup, 07/08/2003 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde karar ilan edildiğini, Tasfiye Memuru olarak ……… atanmış bulunmadığını, müvekkili Şirketin tasfiyesi için gerekli olan işlemler gerçekleştirilmeye devam etmektedir. 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında yapılmayan Olağan Genel Kurullar sebebiyle bu dönemlerin görüşülmesi ve şirketin organsız kalması sebebiyle Yönetim Kurulu seçimi yapılması için Olağan Genel Kurulu toplantısı gerçekleştirilmek istendiğini, Yapılacak olan Genel Kurul Toplantısına Pay Sahiplerinin Çağırılması, Hazirun Cetvelinin imzalanması vs gibi işlemlerden ötürü şirket Yönetim Kurulu’nun bulunması gerektiğini, Diğer taraftan Şirketin 2 paya sahip hissedarlarından ……; kanunda gereklilik olmamasına rağmen Olağan Genel Kurul toplantısı için Bakanlık temsilcisi (komiser) atanmasını talep ettiğini, Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik uyarınca Bakanlık temsilcisi atanması için müraacatı da Yönetim Kurulu’nun yapması gerektiğini halihazırda bir yönetim kurulu bulunmaması sebebiyle yapılacak olan Genel Kurul Toplantısında bulunmak üzere komiser atanması için ve Hazirun cetvelinin imzalanması vs gibi işlemlerde de gerekli olduğundan Tasfiye Halinde …….. tasfiye memuru ……. kayyum olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hasımsız olarak açılmış olup, tasfiye halindeki davalı şirkete tasfiye memurunun kayyım olarak atanması isteminden ibarettir. Davacı şirket ortaklar kurulunca tasfiye kararı alındığı ve ……. tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, Tic. Sic. Md. den gelen cevabi yazı ve sicil kayıtlarını içeren CD den anlaşılmıştır.
2003 yılında tasfiye kararı alınarak tasfiye haline girmiş olan davacı şirketin tasfiyesinin dava tarihine kadar 14 senedir devam ettiği, tasfiyenin sermaye şirketinin sona ermesi için 30/07/2003 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında oybirliği ile karar alındığı ve tasfiye memuru olarak ……… seçilmesine, oybirliği ile karar verilerek şirketin feshine ve tasfiyesine dair karar verildiği görülmüştür.
6762 sayılı eski TTK 552. md. Anonim şirketin, tasfiye memurlarını tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindeki kaydın silinmesi ve ticari defterlerin saklanması hakkındaki hükümleri limited şirketlerde dahi tatbik olunur denilmektedir. Davacı şirketin tasfiyesine dair karar 6762 sayılı eski TTK yürürlükte iken alınmıştır. Tasfiye kararı ile birlikte şirkete tasfiye memuru ataması yapılmış ve 07/08/2003 tarihinde T. Tic. Sic. Gazetesinde ilan edilmiştir. Bu durumda tasfiye memurunun görevi, şirketin malvarlığını tespit edip borçları ile birlikte tespit ve ilanları yapıp şirketin tasfiyesini sonuçlandırmaktır. Tasfiye kararı alınarak tasfiye halinde ünvanı eklenen ……nin 2003-2016 tarihleri arasında genel kurulları yapılmadığı gerekçesi ile genel kurul yapılması hakkında tasfiye memurunun kayyım olarak atanması istemi bu nedenle yerinde görülmemiş davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Tasfiyeye girmiş olan “İst. Tic. Sic. de ….. sicil noda kayıtlı TASFİYE HALİNDE …….. ye kayyım atanması ile ilgili haklı ve gerektirici bir neden bulunmadığından ve tasfiye memurunun genel kurulda atanmış olup, tasfiyeyi sonuçlandırmakla görevli olması nedeniyle yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. . 16/05/2018