Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1384 E. 2020/155 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1384 Esas
KARAR NO : 2020/155

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2014
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı firmanın, ——teslimi yapımı üstlenilen—— ait malzemeli mekanik mermer montaj işlerinin yapımı hususunda anlaştıklarını, davacı müvekkilinin üzerine düşen edimlerini zamanında eksiksiz yerine getirmesine ve işi eksiksiz teslim etmesine rağmen davalının işin bedelini ödemediğini, davalı firmanın sözleşme gereği davacı müvekkiline ödemesi gereken hakediş bedellerini ödemediğini, müvekkili şirketi telafisii mümkün olmayan maddi zarara uğrattığını, 11 ve 12 hakedişlerin davalı şirket yöneticileri tarafından imzalanarak kabul edildiğini ve akabinde kesin hesap yapılarak işin tamamının davalı şirkete teslim edildiğini, davalının kesin hesap yaparak ve bu belgeyi de imzalayarak müvekkilinin işi eksiksiz teslim ettiğini de kabul etmiş olduğunu, müvekkilinin alın teri olan hakedişlerini ödemediğini, müvekkilinin davalıyı defalarca şifahi olarak uyarmasına rağmen davalının bedel ödeme borcunu yerine getirmediğini, akabinde müvekkilinin davalıya karşı — tarihinde İstanbul Anadolu —. İcra Md. nünü — sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, fakat davalının kendisine tebellüğ olan ödeme emrine karşı “borca ve ferilerine” haksız ve usulsüz bir şekilde itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini belirterek davalarının kabulü ile davalının ödeme emrine yapmış olduğu itirazın iptaline, söz konusu alacağın yüklü miktar olması sebebi ile davalının taşınır veya taşınmazlarının 3. kişilere devreni engellemek için davalının menkul, gayrimenkuller ve şirket sermayesi üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz eden davalının İİK gereğince %20 den aşağı olmamak şartı ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —— projelerinin —- yapımını üstlendiğini ve buna ilişkin olarak taraflar arasında sözleşmeler imzalandığını, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine, sözleşmeden doğan birçok edimini yerine getirmediğini, inşaat işlerine kesin hak ediş yapılmadan bir alacak talebinde bulunulmasının teamüllere aykırı olduğunu, davacı tarafın kesin hak ediş yapıldığına dair iddialarının tamemen asılsız olduğunu, aksine, gerçek hak ediş yapıldığında müvekkili şirketin alacaklı durumda olmasının çok yüksek ihtimal olduğunu, bu hususa ilişkin tüm hak ve alacaklarının da ayrıca saklı tuttuklarını, ilgili sözleşmede yapılacak işin birim fiyatları, yapılmış olan işin metrajları ve alacaklı olduğunu iddia eden şirketin ifa etmediği edimlerin belli olduğunu, bu hususun sözleşme incelendiğinde ve ne kadar iş yapıldığına ilişkin bir bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını, tesislerin kullanılmasının bir yana henüz kabul işlerinin daha gerçekleşmediğini, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hak ediş raporlarının kesin hak ediş raporu olmadığını belirterek haksız ve dayanaksız açılan işbu davanın reddine, haksız ve dayanaksız olarak talep edilen tedbir talebinin reddine, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibi nedeniyle İİK gereğince davacının %20 den olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan taşeron tarafından bakiye alacak için işveren aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyadaki belgelere ve tarafların kabulüne göre, davacı ile davalı arasında 09/08/2012 tarihinde dava dışı—- malzemeli mekanik ——- yapılması için sözleşme akdedilmiştir. Davacı bu sözleşme kapsamında üstlendiği edimini yerine getirdiği halde davalının 11. ve 12. hakediş bedellerini imzalamasına ve kesin hesap yapılmasına rağmen ödemediğini ileri sürerek icra takibi başlatmış, itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı ise kesin hakedişin yapılmadığını, davacının işi tam ve eksiksiz yapmadığını, henüz tesisin kabul işlemlerinin gerçekleşmediğini, davalının edimini yerine getirmeden icra takibi yaptığını, davacının sunduğu hakediş raporlarında ———–müdürünün imzasının olması gerektiği ancak olmadığı, geçersiz hak ediş raporuna göre alacak talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu İst. Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün ——sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İst. Anadolu —- icra Müdürlüğünün —sayılı icra dosyası incelendiğinde, —– tarihli takip talebi ile —- asıl alacak, 15.986,08 USD işlemiş faiz ile toplamda 366.805,37 USD üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 13/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 19/03/2014 tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 11/04/2014 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava ilk olarak Anadolu —– sayılı dosyasında görülmeye başlanmışsa da, Anadolu ——– kapatılması üzerine, yargılamaya mahkememizin —- sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir. Yapılan yargılamada bilirkişi raporu alınmış, (mali müşavir) bilirkişi tarafların ticari defterlerinde yurt dışı faaliyetine dair bir kaydın yer almadığını, alacağın ticari defterlere göre ispata muhtaç olduğunu, hakedişlerin bir inşaat mühendisi bir borçlar hukuku uzmanı marifetiyle incelenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Mahkememizin —- tarihli kararıyla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İş bu karar, Yargıtay,—– sayılı kararla, tarafların ticari defterlerine ticari kazanç ve ödemelerini kaydedip kaydetmemelerinin VUK na göre yaptırımı gerektirse de, ticari kayıt olmasa bile davacının ispat ettiği imalatların bedelini talep edebileceği, inceleme yapılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuş, dava, mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiştir.
Usul ve yasaya uygun haklı bozmaya uyularak bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti 20/12/2019 tarihli raporunda özetle, sözleşmenin 20. maddeisne göre kesin hesap yapılması için öncelikle geçici kabulün yapılması gerektiği, davalının kendisinn bir kesin hesap yaparak dosyaya sunduğunu, dolayısıyla geçici kabulün yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini, davalı şirketin internet sayfasında ——– —- yapıldığının belirtildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan 11 nolu hakedişte davalı şirket adına dört yetkilinin imzasının mevcut olduğunu, 12 nolu hakediş raporunun altında davalı şirket adına iki yetkilinin imzasının olduğunu,05/12/2014 tarihli kesin hesapta da davalı şirket adına proje müdürü ——-imzasının mevcut olduğunu, sözleşmenin 18. maddesinden de anlaşılacağı üzere ülke müdürünün imzasının olmasının şart olmadığını, davacının edimini yerine getirdiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davalının ayıp ve eksik iş iddialarına ilişkin bir tespit veya ihtarın olmadığını, 28/08/2013 tarihli davalı şirket yetkilisinin de imzasını içerir zeyilnameye göre her iki tarafın da birim fiyatlarda değişkilik yaptıkları kanaatine varıldığını, davalı ödeme yaptığını ispat edemediğine göre davacının 350.869,29 USD asıl alacağı talep edebileceği, ancak icra takibinden önce davalının temerrüde düşürüldüğünü gösteren bir ihtarın mevcut olmadığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. İş eser sözleşmesi oludğuna göre davacı işi yapıp teslim ettiğini davalı da bedelini ödediğini ispatlamakla yükümlüdür. Sunulan belgelere göre davacının yeter düzeyde, üstlendiği imalat ve işleri yerine getirdiğini ispatladığı görülmüştür. Öte yandan davalının savunmaları ispatlanamamıştır. İşin eksik ya da ayıplı olduğuna dair bir delil, ihtar olmadığı gibi, davacının ücrete hak kazanması için işin asıl yetkilisi———– müdürünün imzasının da olması şart değildir.
Bilirkişi raporunda ——– asıl alacağın talep edebileceği belirtilmiş olup, sonuç kısmında sehven ——— yazılmışsa da, raporun tümü ve içeriğine göre maddi hata yapıldığı anlaşılmış, ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Davalının itirazları da soyut kalmış, itibar etmek mümkün olmamış, asıl alacak bakımından itirazın iptaline karar verilmiştir. Takiple istenen işlemiş faiz içinse, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil olmadığından işlemiş faiz talebi reddedilmiştir. Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı da verilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne;
1-İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin– üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-İcra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına;
3- Alınması gerekli 51.219,36TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.296,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 41.922,91 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20 TL. başvurma harcı, 9.296,45TL peşin harcın toplamı olan 9.321,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 7.005,20 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%96,13 kabul %3,87 ret oranında ) olmak üzere 6.734,04 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen toplam 138,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%96,13 kabul %3,87 ret oranında) olmak üzere 5,37TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- —–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 54.540,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- —– göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 4.528,85 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.