Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1381 E. 2019/1085 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/244 Esas
KARAR NO: 2019/1124
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 31/01/2019
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İhyasını talep ettiği davalının ———-siciline kayıtlı ——— sigortalı olan ——- tarihinde iş kazası geçirdiğini, müvekkili tarafından kurum sigortalısına bağlanan gelirle ilgili olarak Gebze 5.İş mahkemesinin ———– esas sayılı dosyası ile rucuen tazminat davası açtığını, ancak bu şirketin ticaret sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine iş bu davayı açtıklarını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak borçlarından kurulmak için bu yola başvurduğunu, davanın niteliği gereği husumetin aynı zamanda tasfiye memurlarına da yöneltilmesi gerektiğinden tasfiye memurlarının isim ve adreslerinin tespiti için sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasını beyan ederek, iyi niyet kurallarına aykırı olarak ticaret sicilden terkin edilen ———- ——- sicilden terkin kaydının kaldırılması ve ihyasına karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; Firmanın sermayesini asgari tutara yükseltmediğini, bu nedenle infisah etmiş olduğunu, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinden sonra ———– kaydının resen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili sicil müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; ticaret sicilinden resen silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İhya istemli dava ilk olarak İstanbul 4. asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ise de, anılan mahkemenin ——— K sayılı kararıyla şirket merkezinin Maltepe olması, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin kesin yetki alanı içinde kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
6102 Sayılı TTK. Geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar kanunda sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı açıkca kabul edilmiştir. Kanun koyucu aynı maddenin 15. fıkrasında yapılan düzenleme ile ticaret sicilinden bu kanun hükümlerine göre kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir. ——– 6102 sayılı TTK. Geçici 7. madde uyarınca açılacak ihya davalarında davanın sadece ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesi zorunlu ve yeterlidir. İhyası istenen şirket TTK. da öngörülen olağan tasfiye usulüne göre tasfiye edilmemiş olduğundan ve tasfiye memuru bulunmadığından ayrıca başkaca herhangi bir kişiye yönelik dava açılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta,——- numaralı——– tarihinde TTK.nun geçici 7. maddesine göre resen ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Resen terkin edilen şirketin ihyası talep edilirken davanın sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmiş olması yeterlidir. Bu bakımdan terkin edilen şirkete de husumet yöneltilmesi gereksiz olduğu gibi, şirketin taraf ehliyetinin bulunmadığı dikkate alındığında, hatalı olmuştur.
Gebze 5. İş Mahkemesinin ——— E sayılı davalı olduğu ileri sürüldüğüne göre, bu iddianın doğru olması halinde TTK. Geçici madde 7 nedeniyle terkin olan şirketin ihya olunmasını talep etmekte davacının hukuki yararının olduğu açıktır.
Dayanak gösterilen Gebze 5. İş Mahkemesinin ——– esas sayılı dosya celp edilerek incelendiğinde, davacı SGK tarafından, dava dışı sigortalı ——– yapılan ödemenin davalı şirkete rücu edilmesi için rücuan tazminat davasının açıldığı, esasen davanın Gebze 2. İş. Mahkemesinin —– e sayılı dosyasında görüldüğü, HSYK.nun – Dairesinin —— tarihli kararıyla Gebze 5. İş mahkemesinin kurulması ve faaliyete geçmesi üzerine yargılamaya Gebze 5. İş mahkemesinin —- sayılı dosyası üzerinden devam edildiği, verilen kararın İst. BAM -HD. Nin ——- K sayılı kararıyla kaldırıldığı, bunun üzerine dosyanın Gebze 5. iş mahkemesinin —- sırasına kaydedildiği, davacı ——vekiline,———— ihyası için dava açmak üzere yetki ve süre verildiği, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Özetle,TTK’ nin Geçici 7. maddesine göre münfesih sayıldığından resen sicilden terk olunduğu, davalı —- ——- tarafından yapılan işlemlerde Usul ve Yasa’ ya aykırılığın söz konusu olmadığı, derdest olan davada yargılamaya devam edilebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması bakımından söz konusu şirketin ihyasının gerektiği, TTK’ nın Geçici 7. Maddesi hükmü doğrultusunda davacının şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebebinin ve hukuki yararının mevcut olduğu, davalı ticaret sicil memurluğunun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple ticaret sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere belirtilen şekilde terkin olan şirketin ihya olunması durumunda tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan ihyası istenen şirkete dava açılamayacağından ———- yönünden taraf ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1——— numaralı ———-, TTK’nın geçici 7/15. maddesine göre, Gebze 5. İş Mahkemesinin ——- E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Davalı ——– karşı açılan davanın taraf ehliyeti yokluğundan HMK.nun 114/1-d,115/2 maddesi uyarınca REDDİNE;
3- Kanun gereği davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yaptığı giderlerin davanın mahiyeti itibarı ile kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Tarafların yatırdığı gider avansında artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/10/2019