Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1361 E. 2022/404 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1361 Esas
KARAR NO : 2022/404
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile aleyhine ödeme emri gönderilen dava dışı —– arasında ticari ilişki kurulduğunu, bu ticari ilişkiye teminat teşkil etmek üzere maliki bulunduğu —- niteliğindeki taşınmazın tamamı üzerinde, —- müvekkili şirket lehine serbest dereceden istifade etmek suretiyle, —- bedelli ipotek tesis edildiğini, müvekkili şirket ile dava dışı — müvekkili şirkete, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — borcu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan tüm bildirim ve uyarılara rağmen — borcun dava dışı —- tarafından ödenmediğini, bunun yanı sıra — ipotekli taşınmazın mülkiyetini davalı — tarihinde devrettiğini, —— taşınmazın yeni maliki davalı — ödenmemiş borçları —-dosyası üzerinden takibe başlandığını, ödeme emrinin dava dışı —- — şirketine tebliğ edildiğini, takibe — tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin —- tutarındaki ipotek alacağı üzerinden devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; davacı şirketin dava dışı —-arasında bulunan ticari ilişki kapsamında alacağına istinaden davacı lehine verilen ipotekli taşınmazın davalı tarafça devralınması sebebiyle hem asıl borçlu dava dışı —– de taşınmazı devralan yeni malik davalıya karşı başlatılan — davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosyada mübrez ipotek belgesinden — tarafından davacı lehine doğmuş ve doğacak borçları için — bedelle yıllık— ipotek tesis edildiği, taşınmazın —-tarihinde ipotekli olarak davalı tarafça devralındığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tapu kayıtları ve icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin—– tarihinde tebliğ edildiği davalının süresi içerisinde —tarihinde süresinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dışı —- davacıya olan borcunun tespiti amacıyla talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince usulüne uygun olarak çıkarılan tebligata ve kesin süreye rağmen dava dışı ipotek borçlusu —- defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice tanzim edilen — tarihli raporda özetle: “Tacir olan davacı şirketin ticari defterleri incelenmiş olup, —- yılına ait envanter noter tasdik bilgilerinin bulunduğu, yevmiye ve kebir tasdik bilgilerinin bulunmadığı,—- dosyası ile zayi olduğunun tespit edildiği, — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin—— beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu , davacı ile dava dışı — arasındaki ticari ilişkinin ticari defterlerinde —yılında başlamış olduğunun görüldüğü, davacı ile dava dışı—-doğrultusunda, teminat olarak, davacı lehine —– tarihinde taşınmazın davalı şirkete satışının yapıldığı, sözleşme doğrultusunda davacı şirket tarafından dava dışı—- adına mal teslim faturaları düzenlenmiş olduğu, davacı şirketin kendi defterlerinde dava dışı şirketten —- alacaklı gözüktüğü, işbu alacaklı gözüktüğü faturaların ticari defterlerindeki kaydı — incelenmiş olup açıklanan gerekçelerle davacının — alacağı yönünden takibin devamını talep edebileceği, davacının takip öncesi — faiz talep edebileceği, ancak dava harç değerinin —- olması ve davacının dava dilekçesinde takibin faiz hariç ana para alacağı üzerinden devamını talep etmiş olması nedeniyle faizin talebinin takdirin —- ait olduğu, — kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden ipotek senedi kararlaştırılmış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunan alacağı için yıllık %36 oranında faiz isteyebileceği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora karşı itiraz dilekçesinde dava dilekçesinde itirazın iptalini talep ettiğinden —— gereği işlemiş faizin de talebe dahil olduğunu beyan etmiş ve işlemiş faize ilişkin harcını da tamamlamıştır.
Dosya kapsamından davacı ile davalı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığı, davalının ipotekli olarak taşınmazı devralması sebebiyle davacı tarafça hem asıl borçlu — hem davalı adına takip başlatıldığı anlaşılmıştır. —–Davacının kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde borçlu ve rehin maliki 3.kişiye ödeme emri tebliğ etmiş ve hem borçlu hem de rehinli taşınmazın maliki icra takibine itirazda bulunmuştur. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu ve rehinli taşınmaz maliki mecburi dava arkadaşı olup, her ikisi de itiraz etmiş bulunduğundan, ikisi hakkında da itirazın kaldırılabilmesi için dava açılması zorunludur. ” gerekçesi ile değinildiği gibi davalı taraf malik olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte zorunlu takip arkadaşı olup, davacının bu davalıya karşı husumet yöneltmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Dava dışı — davacı arasında akdedilen —–Taraflar iş bu sözleşmenin uygulamasında ve doğabilecek tüm uyuşmazlıklarda —– defter,kayıt ve belgeleri ile bilgisayar kayıtlarının, bilgisayar çıktılarının ve —– gerek gönderdiği gerek —– gelen her türlü faksların HMK 193.maddesi gereği münhasır kanıt olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat ettiğini ve —— bu kayıtların kesin ve münhasır kanıt oluşturacağını, davada kanıt olarak dayanması durumunda—— defterlerinin usulüne uygun tutulduğu hususunda yemin teklif hakkından feragat ettiğini kabul ve beyan eder” düzenlemesi mevcuttur. Elbetteki davacının defterlerinin münhasır delil olması halinde dahi, dava dışı —– borcu inkar savunması kapsamında aksini ispatlayacağı hususlarda ispat hakkının elinden alınmaması, gerektiğinde defterlerinin de incelenmesi gerekmektedir. Ancak borçlu taraf defterlerini kesin süreye rağmen ibraz etmediğinden ve esasen takibe de itiraz etmediğinden aralarında akdedilen sözleşme hükmü de göz önüne alınarak davacının defter ve kayıtları ile hüküm kurmak gerekmiş ve rapor doğrultusunda davacının dava dışı rehin borçlusu —— alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yine dava dışı asıl borçlu şirket talimat mahkemesince çıkarılan tebligata rağmen defterlerini ibraz etmemiştir. HMK 222/3 maddesi: “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —hükmünü haizdir. Yine emsal nitelikte —–Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafça ibraz edilen e-defterlerin kanuna uygun tutulduğu ;davacı ticari defterlerinde davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğu belirlenmiştir.Davalının ticari ibraz etmemesi nedeniyle davacının kanuna uygun tutulan ticari defterleri davacı alacaklı taraf lehine delil teşkil ettiği anlaşılmakla,davalı vekilinin faturanın ve emtianın tebliğ,teslim edilmediğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. ” gerekçesi ile bu maddeye değinilmiştir. Hal böyle olunca dosya kapsamına göre davacının alacağını ispatladığı kanaatine varılmış, davalının itirazları yerinde görülmemiş ve takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçelerinde itirazın iptali talep edildiğinde tüm takip talebi yönünden—– itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında işlemiş faiz dava dilekçesi ile birlikte harçlandırılmamış ise davacıya bu hususun açıklattırılarak işlemiş faizin de davaya dahil edilip edilmediğinin/itirazın iptalinin tüm alacak yönünden mi talep edildiğinin aydınlatılması gerekmektedir. Davacı da dava dilekçesinde hem itirazın iptalini talep etmiş hem de —- üzerinden takibin devamını talep etmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırmış olup, dilekçesi çelişkili olduğundan esasen baştan bu hususun Mahkememizce HMK 31. Uyarınca açıklattırılması gerekmektedir. Davacı da rapora itiraz dilekçesinde işlemiş faiz talebinin de olduğunu beyan etmiş ve eksik harcını tamamlamış olup, çelişkiyi açıklamıştır. İcra takip talebi ekinde bulunan ihtarname ve tebliğ şerhi ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gözetildiğinde davacının davalıdan asıl alacak yanında —–işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmış, neticeten davanın kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, tacirler arası faiz serbestçe kararlaştırılabileceğinden sözleşme hükümleri ve talep gereği yıllık %36 oranında faiz yürütülmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı tarafça başlatılan —–dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %36 oranında sözleşmesel faiz yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 7.956,37-TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.406,73-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.549,64-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 1.381,55-TL peşin harç, 25,18-TL tamamlama harcı toplamından oluşan 1.438,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.604,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 15.015,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/04/2022