Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1352 E. 2022/87 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1352 Esas
KARAR NO : 2022/87

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine —— kararıyla ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati hacze dair şartlar oluşmadan mahkeme ihtiyati haciz kararını verdiğini, haciz ve muhafaza tehdidi ile müvekkilinin iş yerine gelen davalı alacaklıya ticari itibarının ve kişisel saygınlığının zedelenmesini engellemek için ödeme yapmak durumunda kalan müvekkili şirketin icra dosyasına ödemeyi — kayıtla yaptığını, şirket aleyhine icra takibi yapılmasına neden olan çekte — üzerinde tek imza bulunduğunu, müvekkili şirketin çekten sorumluluğunun söz konusu olamayacağını, davalının çeki muhatap bankaya ibraz etmediğini, — ibraz ettiğini ve —— olmamasından bahisle ödeme yapılamayacağını — düştüğünü, ihtiyati haciz kararı alınması sonucu — kayıtla —– ödeme yaptığını bu miktarın müvekkili şirkete geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin süresi içerisinde — ibraz edildiğini, bu hususun çek üzerinden açıkça görüldüğünü, davacı tarafın çift imza itirazında açıkça kötü niyetli olduğunu, haciz işlemleri sırasında mahalde hazır bulunan şirket yetkilisinin borcun— belirttiğini, sonradan bu — çizildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında doğrudan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, bu nedenle davacı şirketin çift imza ile temsil edildiğini bilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirket vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; çekin banka nezdinde ödeme yapılmaya yeterli şekil şartlarını taşımadığını, müvekkili şirketin haksız takibi kabul etmediğini ve açıkça borcunun olmadığını belirttiğini, haciz baskısı altında müşterilerin gözü önünde icra memurlarını gören müvekkilinin— kayıtla ödeme yapmak zorunda kaldığını, imzanın şahsi bir def’i değil, çekin geçerlilik şartı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili — dilekçesinde özetle; ——kayıtlarının celp edilerek müşterek imza kuralının çekin keşide edildiği tarih itibariyle geçerli olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, bu tespit işleminden sonra davacı yanında haciz tutanağında açık ikrarı ve kötü niyetinin de göz önüne alınarak imzanın davacı şirketin müşterek müdürlerinden birine ait olması halinde davacı şirketin temsil yetkisi bulunmayan imza sahibi müdürün şirket adına keşide ettiği çeklere yetkisiz temsiline tahammül gösterip göstermediğinin araştırılması için bankaya tek imzalı çeklerin ödenip ödenmediğine rıza gösterilip gösterilmediğinin sorulmasın gerektiğini, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; icra tehdidi altında ödeme yapan davacının, yapmış olduğu bu ödemenin istirdadına ilişkin davadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; dava konusu çekin çift imza ile keşide edilmesi gerekip gerekmediği, çift imza ile keşide edilmesi gerekiyor ise davacının tek imza ile keşide edilen çekleri ödeyip ödemediği, bu hususta bir teamül olup olmadığı, davacının istirdat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
—- göre davacı şirketin dava konusu çekin keşide tarihinde çift imza ile temsil edildiği, dava konusu çekin bankaya sunulduğunda çift imza olmaması nedeniyle ödeme yapılmadığı, bankalara yazılan müzekkere cevaplarına göre çekin keşide tarihine yakın tarihlerde keşide edilen diğer çeklerin tümünde çift imzanın bulunduğu, davalının çift imza kuralına uyulmayarak davacının tek imza ile keşide edilen çeklere tahammül ettiği ve bu çekleri ödediği iddiasının ispat edilemediği, —– kayıtlarının herkese açık ve —- olduğu, davalının çeki alırken basiretli tacir gibi davranarak çift imza yetkisinin olup olmadığını sorgulaması gerektiği, bu nedenle çekin ağır kusur ile iktisap ettiği, — hamil konumunda olmadığı, davacının icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı bedeli davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde 12.984,78 TL alacağın tüm ferileri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olduğundan alacağın ferisi kapsamına giren faiz talep ettiği ancak faiz türünü belirtmediğinden davacının ödeme yaptığı tarihten itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılmış, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 12.984,78 TL’nin —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 887,99 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 221,75 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 665,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 221,75 TL peşin harcın toplamı olan 253,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat ücreti olarak sarfedilen toplam 167,30 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.