Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1349 E. 2018/889 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1349 Esas
KARAR NO : 2018/889

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısına ait incir, üzüm ve armut emtilarının taşınmasında davalının taşıyan olarak hareket ettiğini, taşıma sonrası yapılan kontrollerde emtianın büyük bir kısmının çürüdüğünü ve bozulduğunu, bu bozulma nedeninin arzu edilen ısı derecesinin sevkiyat süresince sağlanamadığından kaynaklandığı, müvekkilinin sigortalısının zararını ödeyip onun haklarına halef olduğunu, alacağı nedeniyle davalı aleyhine, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2017/22136 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, şirketin merkezinin Hatay olması nedeniyle Hatay İcra Daireleri yetkili olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, hasarın sebebinin emtianın hasat ve hasat öncesi kalite kusurundan kaynaklandığını, taşıyıcıya navlun bedeli ödendiğinin ispatı gerektiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, sigorta şirketi tarafından taşıma şirketine karşı halefiyete dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ——— İcra dairesinin 2017/22136 esas sayılı icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı, icra dairesinin yetkisine, icra takibinde ödeme emrine itiraz süresi içinde (11/08/2017 tarihli dilekçesi ile) itiraz etmiş, aynı itirazını davaya cevap dilekçesinde de tekrar etmiştir.
Eldeki dava itirazın iptali davası olup öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekecektir.
Dava konusu taşımanın Uluslararası niteliği dikkate alınarak taşıma işleminde CMR konvansiyonu hükümleri de uygulanmaktadır. CMR konvansiyon 31. Maddesi gereğince taraflar arasında yetki anlaşması yapılabilir. Ayrıca cmr konvansiyonu ile dava açılabilecek mahkemeler bildirilmiştir. ( CMR 31. Maddesi ; İşbu anlaşmaya göre yapılan taşımalardan ortaya çıkan davalarda, davacı taraflar arasında anlaşma ile tayin edilmiş, akit taraf memleketleri mahkemelerinde dava açabilir. Ayrıca şu memleket mahkemelerinde de dava açılabilir: (a) Davalının ikamet ettiği veya delaleti ile taşıma mukavelesinin akdedildiği esas iş yerinin, şubesinin yahutta acentesinin bulunduğu yerlerde. (b)Taşıyıcının malları tesellüm ettiği veya teslim mahali olarak gösterilen yerlerde. )
Eldeki davada davacı …, sigortalısı dava dışı———–. şirtekinin hasarını, emtia sigortacısı olarak ödemiş, sigortalısının haklarına TTK.nun 1472. maddesi uyarınca halef olmuştur. Sigortalı İlsa ile davalı şirket arasında taşıma sözleşmesi aktedildiği sabit olup, yetki sözleşmesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda halef olan sigortacı ancak sigortalısının dava açabileceği yerlerde davasını açabilir. CMR.nin 31. maddesi de bu yerleri düzenlemiştir. Davalı şirketin merkezi —— olduğu gibi, sigortalı ———— şirketinin de merkezi Hatay’dır. ——— yüklenmiş, Türkiye’den ——– götürülmüştür. Davacı … her ne kadar para borcu nedeniyle icra takibi başlattığını, para borçlarında TBK.nun 89. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yerinde dava açılabileceğini ileri sürerek icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddini talep etmişse de, davacı … ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki yoktur. TBK.nun 89. maddesi taraflar arasında (yazılı olmasa bile) akdi bir ilişki olması halinde uygulanabilir. Açıklanan sebeplerle davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın yerinde olduğu, Hatay icra dairelerinin yetkili olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun icra takibinin varlığı dava şartı olup, somut olayda takip usulsüz olduğundan, itirazın iptali davasının da dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı gerçekleşmediğinden, HMK 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 762,97 TL harçtan mahsubu ile artan 727,07 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı masraf yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden ve ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinden, 2018 yılı———— tarifesi uyarınca 1.090,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.