Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1340 E. 2021/622 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1340 Esas
KARAR NO : 2021/622
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Kooperatif Kanunundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkememizin—- karar sayılı kesinleşmiş ilamına göre, müvekkilinin alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere—- numaralı ortaklığı üzerinde haciz ve satılmasını isteme yetkisi tanındığını,—– dosyası üzerinden yürütülen icra takibinde—- edildiğini,—– bulunduğu gerekçesiyle satış talebimiz yerine getirilmediğini,— üzerine haciz tatbik edilmiş bulunduğunu, —- tarihli yazısından; —- tarihinden itibaren kat irtifakı işlemlerini gerçekleştirerek– adına kat irtifakı tapuları verildiği halde— kat irtifakı işlemlerinin gerçekleştirilmediğinin anlaşıldığını, Mahkememizin —— Sayılı kararı ile davalının alacaklıdan mal kaçırmak istediği tespitine dayalı olarak verildiğini, davalının alacaklı müvekkilin alacağına ulaşmaması için çaba göstermeye devam ettiği açıkça ortada olduğunu, bu tutum ve davranışlar müvekkilini ciddi anlamda mağdur ettiğini, davacı müvekkilinin alacağına ulaşması için başka bir yol kalmadığından bu davanın açılmasında hukuki menfaati bulunduğunu, bu bakımdan halihazırda —– adına kat irtifakı tapusunun tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı —–yerine geçerek dava açmış bulunduğundan– arasında— görev alanına girdiğinden, görevli mahkemenin— olduğunu, davalı — olup,— aidat borcu bulunduğunu, —- tarafında kat irtifakı kurulması işlemi tamamlanmış ve yükümlülüklerini yerine getiren — verildiğini, diğer davalı —– ise yasal koşullarını yerine getirmediği için kendisine tahsis edilen daire kat irtifakı listesinde — adına çıkarıldığını ve kendisine tapu tahsis belgesi verilemediğini, davacı tarafın üye — borcundan kaynaklı olarak kooperatifteki hissesine haciz koymuş ise de — kanunu gereği üyenin—- hissesinin hczedilerek sakılması imkanı bulunmadığından yine— gereği haciz işleminin mahkememizin— dayanmakla taraflarınca bildirilme tarihi olan— tarihinde —–üye pay defterine işlendiğini, yine —- tahsis ve teslim edilen konutunda imara aykırı olarak değişiklik yaptığını bu konuda kendisine gerekli ihtarların yapıldığını bu konuda kendisine gerekli ihtarların yapıldığını ve yasal yollara başvurulduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, —- ortağından alacaklı olan davacının, ortağın koopreatifçe tahsis edilmiş taşınmazın tapusunun ortak adına tescili ve kooperatif hissesine tesis edilen haczin tapuya şerhi taleplidir.
Dava, —– sayılı kararıyla ortak ile kooperatif arasındaki alacak-borç ilişkisinin değerlendirelecek olması,—- uygulanacak olması sebebiyle görevsizlik sebebiyle davanın reddine karar verilmiş; dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davacı, dava dışı— sebebiyle alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlattığını, ancak borçlu — mal kaçırmak amacıyla kooperatif üyeliğine tahsis edilmiş taşınmazı kaçırmak için eşine boşanma tazminatı olarak verdiğini, bu devrin muvazaalı olduğu iddiası ile—– tasarrufun iptali davası açtığını, mahkemenin — kararla hisse devrinin iptaline, hissenin tekrar –adına yazılmasına karar verdiğini, —- adına yazılması kısmını hükümden çıkararak, —- şeklinde düzelterek onadığını ileri sürmüş;— olduğu taşınmazın davalı — adına kat irtifakı ile tesciline karar verilmesini, taşınmaza konun haczin de tapuya şerh edilmesini talep etmiştir.
Davacının— aleyhine, —- kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığı, takibin kesinleştiği tahsilat yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı ——– kararla anlaşmalı olarak boşanmış, boşanma protokolünde taraflar — davalı—– devrine karar verilmiş, mahkemenin —- tarihli kararı ile bu protokol onaylanmış; bu karar da— tarihinde kesinleşmiştir.
—- sayılı kararıyla düzelterek onanma kararı ile davacı alacaklının — adına kaydedilen ortaklık hakkı üzerinde haciz ve satış isteme yetkisinin verildiği sabittir. Karar düzeltme talebi de reddedilmiş, tasarrufun iptali kararı kesinleşmiştir.
Dosya kapsamı üzerinde farklı bilirkişilerce inceleme yaptırılmıştır.
Kısaca özetlemek gerekirse, uzman bilirkişi — tarihli raporunda —- göre “Bir ortağın şahsi alacakları, ancak ortağa ait faiz ve gelir-gider farklarından hissesine düşen miktarı ve kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payı haczettirebilirler” hükmünün mevcut olduğunu, davalı —- tahsis edilen taşınmazın onun ortaklık payı olmadığını, ortaklık payının —-yaptığı ödemelerle sınırlı olduğunu belirtmiştir. Tarafların itirazları yönünden bu bilirkişiden ek rapor alıncaksa da, bilirkişinin rahatsızlığı sebebiyle — tarihli ara kararla ——- rapor alınmasına karar verilmiştir.
Uzman bilirkişi —- tarihli raporunda özetle— yılında kurulan — yılından beri hak sahiplerine kat irtifakı tapularının verilemeye başlandığını, hali hazırda —– mevcut olduğunu, bunun— taşınmazın — itibairyle —- borcunun— olduğunu, dava konusu taşınmazın— tasarrufunda olduğunu belirtmiştir.
— tarihli raporunda tapu tescili talep edilen taşınmazın güncel değerinin—-olduğunu, dava tarihi itibariyle değerinin— olduğunu belirtmiştir.
Taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden harç eksikliği tamamlatılmış, dosya miktar itibariyle heyetçe görülmesi gerektiğinden dosya heyete tevdi edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının tapu tescil talebinde bulunup bulunamayacağıdır. Davacı gerekirse eksik aidat borçlarının kendilerince karşılanmasını/depo edilmesini ve sonrasında tapu tesciline karar verilmesini talep etmekte, davalı kooperatifin de bunun mümkün olmadığını, haczin sadece ortaklık hissesine konabileceğini, kooperatifin tasfiyesi halinde davalının payı üzerinde haciz yetkisinin olduğunu ileri sürmektedir.
Bir— adına taşınmazın tapusunun tescili taleplerine ilişkin davalarda—- bakmakta fayda vardır: Bir kere — kendisine tahsis edilmiş taşınmazın adına tescili isteyebilmesi için dava tarihi itibariyle ortaklığa ilişkin tüm ödemelerini yapmış olması, hiç bir ediminin kalmadığını ve diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu ispatlaması gerekmektedir. Aksi halde tapu tescil talebinin reddi gerekir. Öyle ki dava tarihi itibariyle aidat borcu olan ortağa, ilk derece mahkemesinin yargılama sırasında depo kararı çıkartarak aidat borcunu depo ettirmesi sonucu verdiği tescil kararı, ——-
O halde, dava tarihi itibariyle— aidat borcunu tam olarak ödememiş ortağın —– — ancak tazminat isteme hakkı vardır. Bu tazminat tutarının nasıl hesaplanacağı da yine — aşamalı hesap yoluyla bulunur. [ 1)Taşınmazın dava tarihi itibariyle rayici bulunur, 2) Normal ödentilerine gerçekleştiren bir ortağın toplam ödemelerinin dava tarihine kadar güncel değeri bulunur. 3)1. maddede bulunan değerden 2. maddede bulunan değer çıkartılır. 4)eksik ödeme yapan ortağın ödentileri 2. maddedeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilir 5) 4. maddede bulunan tutar 3. maddede bulunan tutarla çarpılır, bulunan rakam 2. maddede bulunan tutara bölünür, bulunan tutara 4. maddede bulunan tutar eklenir. Bu şekilde bulunan tutar, ortağın kooperatiften isteyebileceği zarar tutarıdır ] —
Yine—- kararın da —- üyenin edimi, aidat borçlarını yerine getirmek; — edimi ise aidatların tam ödenmesi karşılığında kullanılmaya müsait bir bağımsız bölümün üyeye tahsis edilmesidir. Aidat ödemelerini tam yerine getirmeyen üyenin tapu talep etme hakkı yoktur. Ödenmeyen aidatların depo edilmesi marifetiyle de tapu iptalinin talep edilmesi mümkün değildir” denmektedir.
Bu açıklamalar göre, davacının tasarrufun iptali davasını kazanmış alacaklı olarak, kooperatif taşınmazının tapusunun, ortak adına tescil edilmesini isteme imkanı yoktur. Her ne kadar davacı alacaklı, davalı ortağın aidat borcunu ödemeyi teklif etmiş ise de, davacı olarak ortak dahi dava açsa kabul edilemeyecek bir tescil talebinin davacı alacaklının açacağı davada kabul edilmesi mümkün değildir. —- çok açık olmakla, davacı ancak ve ancak—-dağılması halinde ortağa ödenecek ortaklık payı üzerinde haciz yetkisini kullanabilir.
Açıklanan sebeplerle tapu iptal tescil ve haczin tapuya şerh edilmesi istemli davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 21.528,47- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.469,17-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 76.862,34-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı —-vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/04/2021