Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1326 E. 2019/1363 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1326 Esas
KARAR NO : 2019/1363
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/09/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının ——— kurucu ortağı olduğunu, şirketin kuruluşunun —– tarihinde olduğunu, kuruluş sermayesinin——— kısmının davacıya ait olduğunu, şirketin kuruluşu ile tüm işlem ve organizasyonun davalı tarafından yapıldığını, davacıya sadece %30 hisse verildiğini ancak şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra dağıldığını, davalının hisselerini—— tarihinde dava dışı ortak ——–devrettiğini, şirketin faaliyeti sırasında davalının talebi ve organizasyonu ile —- Şubesi’nden kredi kullanıldığını, —— limitli olanına davalı ile birlikte davacının kefil olduğunu, kredinin geri ödenmemesi üzerine alacaklı banka tarafından —— İcra Müdürlüğünün——— sayılı dosyası ile şirket ile kefiller hakkında icra takibi başlatıldığını, sonrasında işlem yapılmadığını, ancak —– yılında icra dosyasının yenilendiğini ve——-. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayısı üzerinden davacının maaşına haciz konulduğunu, bu nedenle davacının icra dosyasının temlik edildiği ———anlaşmak zorunda kalıp ödeme yaptığını, ödenen bu krediden davacı ile birlikte davalı ve diğer kefillerin sorumlu olduğunu, bu nedenle davalı hakkında başlatılan ——–. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyasındaki takibe borçlu davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davacının davalıya güvenerek ortak ve yönetici oldukları şirkete hissedar olduğunu, davalının alacaklı bankadan ibra almasının davacı yönünden hukuka aykırı olduğunun, bu nedenlerle davalının ——. İcra Müdürlüğünün ——— E. Sayılı dosyaya yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——-. İcra Müdürlüğü’nün ——— E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, kefalet sebebiyle ödenen meblağın hissesine düşen kısmının tahsili amacıyla davalı alyehine başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın ——–TL’lik kısım yönünden itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Dosya,—–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- E.,——- K. Sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen bilirkişi tarafından icra dosyaları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —–tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, dava dışı——- tarafından —-te ——–TL, ——-‘te ———-TL kredi kullanıldığı, davacının kullanılan kredilerden ——TL tutarlı krediye kefil olduğu, davalının her iki krediye de kefil olduğu, davacının kredilerden kaynaklanan icra takibi nedeniyle toplam ——-TL ödeme yaptığı, davacı kefilin borç sorumluluk tutarının ——–TL olduğu, davacının TBK. m. 596 kapsamında davalıdan ——–TL talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilerek ek rapor alınması talep edilmiştir. Rapora olan itirazlar mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olduğundan ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, beyanları, toplanan deliller bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacının dava dışı Maraton ——— tarafından —– tarihinde kullanılan——-TL tutarındaki krediye davalı ile birlikte kefil olduğu, davalı tarafın ise hem —– tarihinde kullanılan —–TL tutarındaki krediye hem de —— tarihinde kullanılan ——TL tutarındaki krediye olmak üzere toplam ——TL tutarındaki krediye kefil olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya kapsamından dava dışı ———- tarihli kredi sözleşmesine ———TL tutarında kefil olduğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı görülmüş ancak dava konusu uyuşmazlık hukuki uyuşmazlık olduğundan ek rapor ya da yeni rapor almaya gerek görülmemiştir.
Dava dışı banka tarafından keşide edilen, —– Noterliği’nin ——tarihli, ——- yevmiye numaralı, ———–TL borcun ödenmesi ile ilgili kat ihtarnamesinde davacının muhatap olarak bulunmadığı, ihtarname içeriğinde kredi numarası olarak ——–yazıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu kat ihtarnamesinin davalı .—— birlikte kefil oldukları davacının kefaletinin bulunmadığı ———–TL tutarındaki ikinci kredi için keşide edildiği anlaşılmıştır. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada, davacının ——– tarihli ——TL tutarlı krediye kefil olduğu, davalıların ——-TL bedelle kullanılan kredilerin tamamına kefil oldukları anlaşıldığından, toplam kefalet tutarı——-TL’dir. Bu kefalet tutarına göre davacının kefalet oranı 2/12, davalının kefalet oranı 5/12 olmaktadır. Her ne kadar davalı ——- dava dışı banka tarafından davacı ayrık tutularak keşide edilen ihtarnameden sonra ödeme yaparak ibraname almışsa da, bu ibraname davacı ile birlikte kefaleti olan kredi bakımından iç ilişkide hüküm ifade etmemektedir. Bu kapsamda davalının davacı ile birlikte kefil olduğu krediyi de kapsar şekilde, kredinin tamamından sorumlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davacının toplam kredinin 2/12’si oranında sorumluluğunun bulunduğu, yani davaya konu takip tarihi itibariyle davacı tarafından yapılan toplam ——-TL ödemenin 2/12’lik kısmına rast gelen ——–TL’den sorumlu olduğu, bakiye kısımdan davalı ve dava dışı——- birlikte sorumlu olduğu sonucuna varılmış, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin ——–TL alacak üzerinden devamına karar verilmiş, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,—— İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin davalı yönünden ——–TL üzerinden devamına,
2-Kabul edilen 12.247,00-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 836,59-TL harcın peşin alınan 86,68-TL harçtan mahsubu ile bakiye 749,91-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 86,68-TL peşin harcın toplamından oluşan 118,08-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 761,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair,davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2019