Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1325 E. 2020/764 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1325 Esas
KARAR NO : 2020/764
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Ayıplı Mal Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Ayıplı Mal Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketten 21.08.2017 tarihli fatura karşılığı satın alınan ürünün ayıplı olması nedeni ile ürün bedelinin davacı şirkete iadesinin zorunluluk arz ettiği,—— kurulu davacı şirketin 2009 yılından bu yana —— üretilmesinin yanısıra montaj, devreye alma ve kablolama işlemleri gerçekleştirmekte olduğu, davacı şirket tarafından 25.07.2017 tarihinde, —– talep edildiği ve davalının ürünün elinde olduğunu onaylaması üzerine 26.07.2017 tarihinde makine için belirlenen fiyat olan 14.000 TL + KDV ve 2 haftalık teslim süresi üzerinde anlaşılarak ürün sipariş edildiği, sipariş verilmesi akabinde — tarihinde davalı hesabına 1.000,00 TL peşinat olarak yatırıldığı, 21.08.2017 tarihinde davalı firma nezdinde buluşularak satışa konu kullanılmamış —- bizzat görülüp davacı tarafça test edileceği hususunda anlaşıldığı, nitekim belirtilen tarihte davalı firmaya gidildiği ve hazır olduğunu belirttikleri makine bizzat görülerek test edildiği ve belirtilen niteliklere haiz olduğu görüldükten sonra ferden tayin edilen işbu makinenin davacı tarafa teslim edilmesi talep edildiği, belirtilen fiyatın bakiye kısmı 21.08.2017 tarihinde davacı tarafça tam ve eksiksiz olarak ödenediği ve akabinde davalı şirket yetkilileri test edilen makinenin teslim edilmek üzerine paketleneceğini ve davacı tarafa teslim edilmek üzere kargoya vereceğini belirttilkleri, davalı firma tarafından ürünün, aynı gün kargoya verilmiş olup davacı şirket tarafından ürünün nakliye bedeli olan 259,00 TL ödenmek sureti ile söz konusu ürünün 22.08.2017 tarihinde teslim alındığı, ancak davalı firmanın, taraflar arasında mutabık kalınan ve bizzat davacı şirket tarafından test edilip onaylanmış olan makineyi teslim etmesi gerekirken anlaşmaya aykırı olarak başka bir makine gönderdiği, hatta öyle ki gelen makine üzerinde yağ ve pas lekelerinin mevcut olduğu, bir süreliğine kullanıldığı veya fazla süreli beklemiş olduğu ve italyan pompa yerine başka bir pompa kullanıldığı görüldüğü, nitekim Manisa —.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — sayılı dosyasında tanzim olunan tespit raporu ile söz konusu ürünün ayıplu olduğu tespit edildiği, bu nedenlerle davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkının haiz olduğu açık olup 23.08.2017 tarihinde muhatap şirkete gönderilen elektronik posta ile makinenin durumu hakkında davalının bilgilendirildiği ve sözleşmeden dönülerek ürün bedeli olan 14.000 TL + KDV tutarının davacı tarafa iadesi talep edildiği, ancak davalı firmadan müspet veya menfi hiçbir cevap alınmadığı, akabinde Manisa —-.Noterliği aracılığı ile davalı firmaya—- yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmek sureti ile —– no’lu faturaya konu — makinasının ayıplı olması nedeni ile davacı şirketin satılanı iade ederek sözleşmeden dönme hakkını haiz olduğu, söz konusu makinanın ihtarnmenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde teslim alınarak ürün bedeli olan 16.520 TL’nin (14.000 TL ürün bedeli + 2.520 TL KDV) ve ayrıca 259,60 TL nakliye bedelinin davacı şirkete ait hesaba gönderilmesi gerektiğinin ihtaren bildirildiği, ancak muhatap tarafından işbu tarih itibari ile söz konusu ürün teslim alınmadığı gibi, ürün bedelinin de davacı tarafa iade edilmediği, yukarıda izah edilenler doğrultusunda davalının, davacı —– sipariş edilen ve 21.08.2017 tarihinde davalı firma nezdinde bizzat görüp test edilen üründen farklı olan, ve ayrıca yağ ve pas lekeleri bulunan, bir süreliğine kullanılmış veya fazla süreli beklemiş ayıplı ürünü iade alarak, davacı şirket tarafından ödenen bedeli iade etmekle yükümlü olduğu, dava konusu ürüne ilişkin ayıbın tespiti amacı ile Manisa ——.Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame edilen delil tespitine ve davalıya manisa —- noterliği aracılığı ile keşide edilen ihtarnameye ilişkin masrafların da yargılama giderleri kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, davalı firmadan 21.08.2017 tarihli fatura karşılığı 14.000,00 TL + KDV olmak üzere toplam 16.520,00 TL bedelle satın alınan ürünün ayıplı olması nedeni ile ürün bedeli olan 16.520,00 TL’nin ve nakliye bedeli olan —- Manisa —-. Noterliği’nin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliği tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yana TTK.’nın 18/3 maddesine uygun olarak davalı tarafa ayıba yönelik hiçbir ihbar veya ihtarda bulunulmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın reddi gerektiği, yargıtay uygulaması ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde, alıcı davacının malı teslim aldıktan sonra yani teslim tarihi olan 21.08.2017 tarihinden itibaren sekiz gün içinde bu hükme uygun olarak davacı tarafça davalı tarafa usulüne uygun ayıp ihbarına yönelik hiçbir ihbar veya ihtarda bulunulmadığının açıkça görüleceği, şöyle ki, dava dilekçesinde bahsi geçen e-postanın kesinlikle güvenli — kullanılarak kayıtlı — ile yapılmamış olup yasaya ve usulüne uygun bildirim niteteliğinde olmadığı, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcı ———aracılığı ile davalı tarafa davacı tarafça gönderilen kayıtlı hiçbir — olmadığı, davalı— hiçbir e-posta gönderilmediği, basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü olan karşı tarafın ayıba yönelik bildirimini güvenli elektronik imzalı kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapması gerekirken bu usule uymamasının kendi kusuru olduğu, somut olay bakımından süresinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığının kabulu gerektiği, bu itibarla davanın reddi gerektiği, davacının seçimlik haklarından ürünün bedelinin tahsili hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe neden olduğu, davalı tarafça asla kabul anlamına gelmemek kaydı ile üründe ayıp olduğuu iddiası ciddiye alınır ise özellikle somut olayda, iddia edilen ayıbın öneminin ürünün kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması veya çok az olması, ürünün ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın ürün bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tespit edilmesi zorunlu olduğu, somut olay bu ilke ve kurallar ışığında değerlendirildiğinde, davacının ayıp ihbarının süresinde usulüne uygun şekilde yapıldığı iddiası kanıtlanır ise iddia edilen ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği, bilindiği üzere, karşı tarafın, delil tespiti yolu ile alınmış olan bilirkişi raporuna itiraz ederse, delil tespitini yapmış olan mahkemenin, aynı bilirkişiden ek rapor istemesi gerektiği, aksi halde, itiraza uğramış olan bilirkişi raporunun, davada delil olarak kullanılamayacağı, delil tespiti dosyasında yer alan bilirkişi raporunun kesinlikle kabul edilmediği, üründe herhangi bir ayıbın olmadığı, bu nedenlerle, tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbarının 6102 sayılı TTK’nın 18/3 maddesindeki usullerle yapılması gerektiği, kuralına uygun bir şekilde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından ve üründe ayıp bulunmadığından bahisle usulden ve esastan reddine, basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olmasına rağmen, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmayarak HMK 329/1.m uyarınca, hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan davacı ve vekilinin disiplin para cezası ile mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı firmadan — olmak üzere toplam 16.520,00 TL’ye ve nakliye bedeli 259,00 TL’nin satın alınan ürünün 26/07/2017 tarihinde sipariş edilen ürün olmaması ve bu konuda Manisa —. Sulh Hukuk Mahkemesinin— sayılı dosyasında tespit raporunda ayıplı olduğu tespit edilen ve ihtarla talep edilen ürünün bedelinin iadesine dayalı alacak davasıdır.
Davacı şirket tarafından——– talep edildiği ve davalının ürünün elinde olduğunu onaylaması üzerine 26.07.2017 tarihinde makine için belirlenen fiyat olan 14.000 TL + KDV ve 2 haftalık teslim süresi üzerinde anlaşılarak ürün sipariş edildiği, sipariş verilmesi akabinde 28.07.2017 tarihinde davalı hesabına 1.000,00 TL peşinat olarak yatırıldığı, 21.08.2017 tarihinde davalı firma nezdinde buluşularak satışa konu kullanılmamış (sıfır) ürünün bizzat görülüp davacı tarafça test edileceği hususunda anlaşıldığı, nitekim belirtilen tarihte davalı firmaya gidildiği ve hazır olduğunu belirttikleri makine bizzat görülerek test edildiği ve belirtilen niteliklere haiz olduğu görüldükten sonra ferden tayin edilen işbu makinenin davacı tarafa teslim edilmesi talep edildiği, belirtilen fiyatın bakiye kısmı 21.08.2017 tarihinde davacı tarafça tam ve eksiksiz olarak ödenediği ve akabinde davalı şirket yetkilileri test edilen makinenin teslim edilmek üzerine paketleneceğini ve davacı tarafa teslim edilmek üzere kargoya vereceğini belirttilkleri, davalı firma tarafından ürünün, aynı gün kargoya verilmiş olup davacı şirket tarafından ürünün nakliye bedeli olan 259,00 TL ödenmek sureti ile söz konusu ürünün 22.08.2017 tarihinde teslim alındığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Taraflar arasında mutabık kalınan ve bizzat davacı şirket tarafından test edilip onaylanmış olan makineyi teslim edip etmediği, teslim edilen makinenin ayıplı olup olmadığı hususlarında ihtilaf vardır.
Davacı tarafından Manisa —.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——- İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırılmış olup, bu dosyada tanzim olunan tespit raporu ile söz konusu ürünün yağ, kir ve pas içerisinde olduğu, makine üzerinde bulunan pompaya dair teknik şartname olmaması nedeniyle satış sözleşmesine uygunluğu tespit edilemediğine dair rapor sunulmuştur.
Mahkememizce Manisa — Mahkemesine talimat yazılmış, yapılan keşif sonrası 18.11.2019 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuş, raporun sonuç kısmında özetle makine üzerinde bulunan paslanmaların yeni makinede mevcut olamayacağı, makinenin uzun süre uygunsuz koşullarda depolanmış bir makine olduğu, makine üzerindeki — ———-marka olmadığı, hidrolik sisteminde bulunan ekipman markaları makinenin verimliliğini ve ömrünü doğrudan etkileyeceğinden makinenin bu halde tesliminin kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Dava ayıplı makinenin bedelinin faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Bilirkişi raporlarında da anlaşılacağı üzere davalı tarafça davalı ile belirleyerek ferdileştirdiği makineyi davacıya vermemesi nedeniyle ayıplı ifa gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır.
Fesih mahkeme kararı ile oluşmuştur. Davacının faize hak kazanması için makinenin iadesi gerekir. Makinenin iadesi gerçekleşmeden davalının BK’nun 205.madde hükmüne göre semeni ödeme borcu doğmayacaktır. Makinenin iadesi borcu yerine getirilmeden davacı için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi sebepsiz zenginleşmeye yol açacaktır. Birlikte ifa kuralı da dikkate alındığında davacı makineyi iade edecek, eğer davalı … teslimine rağmen bedeli ödemez ise ancak o zaman davacının faiz hakkı doğacaktır. Bu yönler dikkate alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebi dikkate alınmamıştır. (Benzer karar: Yargıtay —-)
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile,
Dava konusu 16.520,00 TL makine bedeli, 259,00 TL nakliye bedeli olmak üzere toplam 16.779,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının dava konusu makinayı davalıya henüz teslim etmediği bu nedenle faiz talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından davacının faiz talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.146,17-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 286,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 859,67-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 286,55-TL peşin harç toplamı olan 317,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.216,80-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8- Manisa –.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan 14,50 TL başvurma harcı, 51,70 TL peşin harç, 221,80 TL Keşif harcı, 250,00 TL bilirkişi ücreti, 85,00 TL araç ücreti olmak üzere toplam 623,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.