Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1319 E. 2018/39 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1319
KARAR NO : 2018/39
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 13/05/2013
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
KARARIN YAZILDIĞI T.: 02/02/2018
Mahkememizde birleştirilerek karşılıklı olarak açılmış Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket yönetim kurulunun 2012/02 nolu karar ile müvekkiline ait payların, şirketin büyük ortağı …’a devredilmesine ve pay defterine tesciline karar vermiş olduğunu, bu durumun 29/06/2012 tarihinde yapılan genel kurulda farkına varılarak, pay sahipleri cetveline ve toplantı tutanağına itiraz şerhi düşüldüğünü, yönetim kurulunun söz konusu kararında “Şirketimiz pay sahiplerinden …, 07/06/2012 tarihli yazısı ile …. Noterliğinden gönderilen….. ve … sayılı ihtarnamelerini de ek yaparak, 28/11/2007 tarihindeki sermaye durumuna göre 3.302.106 adet, 22/01/2007 tarihindeki sermaye durumuna göre 300.000 adet ve 11/06/2008 tarihli sermaye durumuna göre 1.275.965 adet hissenin adına kaydedilerek pay defteri ve şirket muhasebesindeki kayıtların düzeltilmesini talep ettiği, şirket kayıtlarına yapılan incelemede, görünüşte pay devir yapılmış işlemin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olmadığı bu nedenle de geçersiz olduğu tespit edildiğinden 28/11/2007 tarihindeki sermaye durumuna göre 3.302.106 adet 22/01/2007 tarihindeki sermaye durumuna göre 300.000 adet ve 11/06/2008 tarihli sermaye durumuna göre 1.275.965 adet hissenin pay defterinin 25. sayfasındaki … sayfasından terkini ile … adına pay defterinin 33. sayfasına tesciline oybirliği ile karar verildi” şeklinde karar verilmiş olduğunu, söz konusu kararın TTK m.391 e aykırı olduğunu, mutlak butlan ile batıl olduğunu, açıklanan nedenlerle 11/06/2012 tarihli ve 2012/02 nolu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ve müvekkiline ait şirket paylarının şirket pay defterine eski hali ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 11/06/2012 tarihinden önceki işlemlerden bahsetmeksizin söz konusu iddialarda bulunmasının gerçeği yansıtmadığını, şirket pay sahiplerinden …’ın 15/05/2012 tarihinde davacı …’ye bir ihtarname göndererek doğuştan geçersiz işlem kayıtlarının düzeltilmesi talebinde bulunduğunu, davacının ise bu talebe bir cevap vermeyerek bu talepleri kabul ettiğinin anlaşılmış olduğunu, daha sonra …’ın 04/06/2012 tarihinde …’ye 2. bir ihtarname keşide ederek esasen gerçekleşmemiş devir işleminin düzeltilmesini talep ettiğini, …’ın 07/06/2012 tarihinde şirket yönetim kuruluna başvurarak belirtilen hisselerin yanlış yapıldığının tespit edildiğinden kaydın düzeltilmesini talep ettiğini, yönetim kurulunun da 11/06/2012 tarihinde bu yönde bir karar aldığını, hisse devirlerinin hisse sahibi ile alıcı arasında bir işlemle yapılacağını, yönetim kurulunun onayının yalnız bu devrin şirketi etkilemesini temin etmek olduğunu, davacının pay devri ile ilgili yazılı bir devir belgesi ibraz etmiş olmadığını, şirket yönetim kurulunun karar defterinde, pay devrinin de belgesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı ….. Metal San ve Tic. AŞ nezdinde sahibi olduğu 28/11/2007 tarihi itibarı ile 2.200.000,00 TL lik sermayede 3.202,106 adede tekabül eden hisselerin devrinin yapılmadığını, devir bedelinin ödenmediğini, şirket nezdinde sehven davalı yan adına kayıtlı hisselerinin şirket kayıtlarının düzeltilmesi için İst. Anadolu 9. ATM….. E. ile dava açıldığını, davalının devir aldığı izlenimi yarattığı hisselerin devri için herhangi bir devir sözleşmesi bulunmadığını, devir için şirkete müracaat edilmediğini, devir bedellerinin ödenmediğini beyan ederek bu dava ile İst. Anadolu 9. ATM …. davanın birleştirilmesine, dava dışı …. Metal San. ve Tic. AŞ nezdinde 28/11/2007 tarihli sermaye yapısına göre 3.302,106 adet payın …’dan …’ye devrine ilişkin devir sözleşmesi bulunmadığı, devrin onaylanması için devir yazısının bulunmadığı ve devir bedellerinin ödenmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalı vekili müvekkili ile davacı arasında hisselerin devri konusunda anlaşıldığını, ortaklığa bildirilerek pay defterine işlendiğini ve kesinleştiğini, müvekkilinin söz konusu şirketin kurucu ortağı olduğunu, hisseleri yasaya uygun olarak edindiğini, pay defterlerine kayıtlı olduğunu, davacının hukuken hiçbir dayanağı ve anlamı olmayan ihtara dayanarak hisse devrini yaptırdığını, ortaklar arasındaki alacaklar için 5 yıl geçmekle, zamanaşımına uğradığından zaman aşımı itirazında bulunduklarını ve birleştirme talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : … tarafından …….. AŞ aleyhine açılan dava 11/06/2012 tarihli 2012/2 sayılı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve bu karar ile tecavüze uğrayan davacının şirketteki paylarının ortaklar pay defterine eski haliyle tescili, birleşen davada ise davacı …’ın ….. Metal… AŞ deki 28/11/2007 tarihli sermaye yapısına göre 3.302,106 payın davacıdan …’ye devrinin yapılmadığının tespiti ve devir bedelinin ödenmediğinin tespiti davasından ibarettir.
Taraflar delillerini bildirmişler, ….. Metal… AŞ nin sicil dosyası getirtilmiş, bilirkişi Öğretim Üyesi …’dan alınan 20/05/2014 günlü rapora davacı tarafın itirazı yerinde görülmekle bu defa tayin edilen ve…..ı, … ve …’dan oluşan 3 lü bilirkişi heyetinin 11/11/2014 günlü heyet raporunda davacı …’ye yapılan devir geçerli olduğu için 11/06/2012 tarih 2012/02 sayılı yönetim kurulunun batıl olduğu, …’ın karşı davasında ileri sürdüğü taleplerinin usule uygun olmadığı ve …’ye yapılan devrin geçersizliğinin tespiti şeklinde yorumlanabileceği ancak devrin geçerli olması nedeni ile talebin esastan reddinin gerektiği rapor edilmiştir.
Ticari şirketlerde çıplak payın devri kanunda düzenlenmemiş olmakla, uygulamadaki hakim görüş alacağın temliki hükümlerine göre ve yazılı şekle tabidir. Davacı …’nin aldığı 3.302,106 adet pay için yazılı bir devir yapılmamıştır. Bu husus taraflar arasında tartışmasızdır. Ancak 28/11/2007 tarihinde ortaklardan…….’na ait payları tek alan kişi … değildir. 23/06/2006 tarihli İsmail Nizamoğlu’nun hisselerini …’a devrinde pay defterine geçerli bir pay devri sözleşmesine göre kayıt yapılmadığı, …’da bu kişiden pay almış olup, sözlü olarak devri kararlaştırılmış ve yönetim kurulu kararı alınmadan devirler pay defterine işlenmiştir.
Davacı … tarafından davalı ….. Metal San. ve Tic. AŞ aleyhine açılmış olan davada tarafların iddia ve savunmalarını değerlendiren ve benimsenen bilirkişi heyet raporları uyarınca 11/06/2012 tarihli 2012/02 sayılı şirketteki davacı paylarının ortak …’a devredilmesini ve pay defterinin tesciline dair kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile bu karar ile davacı …’nin şirketteki paylarının şirket ortaklar pay defterine eski hali ile tesciline karar verilmesi gerekmiştir.
Kök davada ihbar olunan ve birleşen davanın davacısı olan …’ın 3.302,106 adet payla ilgili talebi bu paylar hakkında 28/11/2007 tarihinden 15/05/2012 tarihine kadar alınan bir çok kararda … sükut etmekle, talebinin haksız olduğu gibi … tarafından … aleyhine açılmış olan ve mahkememizde birleştirilen tespit davasının da hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu nedenle birleşen davada … tarafından … aleyhine açılmış olan davada … yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığı için birleşen davanın reddine ilişkin …. gün…. E. ….7 K. sayılı hükmün davalı-birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 14/04/2016 gün 2015/8558 E. 2016/4154 K. sayılı kararla ONANDIĞI, davalı-birleşen davanın davacısı ….. San. ve Tic. AŞ vekili tarafından karar düzeltme yoluna gidildiği, tashihi karar aşamasında bu defa davacının kimlik tespiti yapılmış ve kimlik fotokopisi eklenmiş 02/01/2017 tarihindeki dilekçesi ile ….. … AŞ aleyhine açtığı davadan feragat ettiği, feragat üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 29/11/2017 gün 2016/9871 E. 2017/6722 K. sayılı kararla, hüküm bozularak dosya mahkememize gelmekle, davacılar vekili 29/01/2018 günlü dilekçe ile davadan feragat ettiklerini belirterek yokluklarında mesleki mazeretlerinin kabulü ile feragat dilekçesi doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma sonrası duruşmaya katılan davalı ve birleşen davanın davacısı vekili bozmaya uyulmasını ve feragat sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, vekalet ücreti, masraf istemediklerini, müvekkili aleyhine açılmış olan davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … tarafından davalı ….. aleyhine açılmış davanın feragat sebebi ile reddine, İst. Anadolu 16. ATM de ….. E. ile açılmış davada verilmiş olan pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin hüküm onanarak kesinleşmiş olmakla, bu konuda tekrar karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davacı … tarafından davalı …. …. AŞ aleyhine açılmış olan davanın FERAGAT SEBEBİ İLE REDDİNE,
2-Birleşen davada (İst. Anadolu 16. ATM ….. E. sayılı) verilmiş olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin hüküm Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 14/04/2016 tarihli kararla onanarak kesinleşmiş olmakla, bu konuda tekrar karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsiline, birleşen davada, birleşen davanın davacısından alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalı -birleşen davanın davacısından tahsiline,
4-Tarafların yaptıkları masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı asıl davada, davadan feragat ettiğinden ve davalısı …. vekili imzalı beyanı ile vekalet ücreti ve yargılama gideri istemdiğini beyan etmekle, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacısı … olan birleşen davanın reddine ilişkin 17/02/2015 gün 2014/540 E. 2015/117 K. sayılı karar … tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, birleşen davada da kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına kararın verildiği tarihe göre taktir olunan 1.500 TL maktu vekalet ücretinin davacısı …’dan alınarak davalısı …’ye ödenmesine,
7-Birleşen davanın davacısının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm kesinleştiğinde taraflarca yatırılmış olan gider avanslarından artan tutarların ilgili taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2018