Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1318 E. 2021/51 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1318 Esas
KARAR NO : 2021/51
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——plakalı aracın kontrolsüz bir şekilde dönmek istediği sırada müteveffanın sevk ve idaresindeki ——- plakalı—– şeridinde çarpıştığını kaza sonucu müvekkillerinin oğlu olan—— vefatı dolayısıyla müvekkillerinin büyük yıkıma uğradıklarını, ailenin tek çocuğu olduğu ve ailenin yeniden çocuk sahibi olma ihtimalleri de düşünüldüğünde olayın müvekkilleri üzerinde bıraktığı acının çok fazla olduğunu, bu nedenle ayrı ayrı— manevi olmak üzere toplam — manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü —- tahsil edilmesini ayrıca müvekkilleri için de ayrı ayrı— olmak üzere toplam —- destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- son ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan — plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde karayolları trafik kanununun——- olduğunu, davacılar tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru sonrası davacılara iki ayrı ödeme yapıldığını bu nedenle müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacıların müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— geldiğinde dönmek için sinyal verdiği esnada kendi şeridinden yani sol şeritten gitmesi gerekirken sağ şeritten yani müvekkilinin kendi şeridi üzerine doğru viraja hızla giren bir—– olduğunu fark ettiğini, müvekkilinin arabayı hareket ettirse de ettirmese de —— o hızla arabaya çarpacağını öngörmesi üzerine bir ihtimal çarpmamak amacıyla manevra yaparak —- girmek için direksiyonunu sola kırdığını ancak davacıların oğullarının panik yaparak diğer şeride geçerek müvekkilinin kullanmış olduğu arabaya çarptığını ve elim kaza sonucu vefat ettiğini,—– şahsın da davaya dahil edilmesinin gerektiğini, dosyanın tamamı hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili —— gönderilmesine, mahkeme bu hususta aksi kanaatte ise, dosyada müvekkiller hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ayrılmasına ve dosyanın yetkili ——- sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılardan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü, araç işleten ve —— destekten yoksun kalma tazminatı, sigorta haricindeki diğer davalılardan manevi tazminat talebine ilişkin davadır.
Davaya konu trafik kazası — tarihinde meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağı,—- plakalı aracın kaza tarihindeki trafikları, poliçe, hasar dosyası, sigorta tarafından yapılan ödeme belgeleri, —- dosya sureti, —— tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına dair yazı cevabı, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağı, Müteveffa’nın nüfus kayıt örneği vs. tüm belgeler dosya içerisine alınmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın ortaya konulması ve nitelendirilmesi için davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacılar, vefat eden—- desteğini yitirdiğini ileri süren anne ve babası, davalılar ise, kaza yapan aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigortacısıdır. Davalıların sorumluluğunun nitelendirilmesi için ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereğince işletenin sorumluluğu ve destekten yoksun kalma zararının değerlendirilmesi gerekmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——
Destekten yoksun kalma tazminatı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan TBK 53,54,55 maddelerinde düzenlenmiştir. Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK 53,54,55 md. dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir. ——- Başka bir deyişle destek tazminatı Ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamını desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik bir tazminat türüdür.
Somut olayda tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya—— gönderilmiş, —– tarihli raporda ikili bir ayrım yaparak kusur durumu belirlenmiştir. 1. ihtimalde davalı sürücünün kavşak mahallinde sola manevra ile kavşaktan dönmek istediğinde motosikletin seyir istikametini kapatmasıyla kazanın gerçekleşmesi kabulü halinde; davalının %90, müteveffanın %10 kusurlu olduğu, 2. İhtimalde davalı sürücünün karşısından şeridine girmiş vaziyette gelmekte olan motosiklet nedeniyle sola yönelmesi neticesinde kazanın meydana geldiği kabulü halinde; davalı sürücü %25 müteveffa %75 kusurlu olduğu rapor edilmiştir. —– raporuna karşı tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için dosya——-oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş—– tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı sürücünün karşı yönden gelen trafik akışını denetlemesi, gerekiyorsa dönüş için kendi şeridinde durarak beklemesi ve kavşak alanı boşalındığında manevra ile sola dönüş yapması gerektiği, bu kurala uymadığı için asli kusurlu olarak %60 kusurlu olduğu, müteveffanın ise ilk geçiş hakkı kendisinde olmasına karşın kavşak alanında hareketini engelleyecek trafiğe karşı önlemini alması, gerekiyorsa durarak dönen aracın güvenli geçişini beklemesi gerektiği,—– hızını mevcut yol, trafik ve görüş koşullarının gereğince uyarlamadığı için tali kusurlu olarak %40 kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Mahkememizce kazanın oluşuna uygun olan ikinci rapor dikkate alınmış, davalı sürücünün %60, müteveffanın %40 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacılara sigorta tarafından yapılan ödemenin davacıların zararını giderecek nitelikte olduğu, davacıların bakiye zararlarının olmadığı rapor edilmiştir. Bilirkişi raporu dikkate alınarak davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 56/2. fıkrası gereğince ölüm halinde ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında müteveffanın davacıların çocukları olduğu, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün %60 kusurlu olduğu, somut olayın özelliği, müteveffanın yaşı, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat davasında, davacı sayısı kadar davanın var olması, yargılama ekonomisi nedeniyle davacıların ayrı ayrı manevi tazminat davası açmak yerine tek dava dilekçesi ile davalı aleyhine ayrı ayrı manevi tazminat davası açılabileceği, tek dava dilekçesi ile manevi tazminat davasının açılmış olması davanın tek olmadığını, her davacı sayısı kadar davanın var olduğu, bu nedenle manevi tazminatın kabul ve red durumuna göre her davacı lehine ve her davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından her davacı açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davacı —– davacı—- olmak üzere toplam —–manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden, alınması gerekli 59,30-TL maktu harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden, davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden, davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 200,00-TL avukatlık ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım yönünden alınması gerekli 5.464,80 TL harçtan peşin yatırılan 513,01 TL harcın mahsubu ile kalan toplam 4.951,79 TL harcın davalılar——- müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
8-Manevi tazminat davası yönünden peşin yatırılan 513,01 TL harcın davalılar—— müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı—- kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——– müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davacı —-vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——- müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davalılar — kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar için takdir olunan —— olmak üzere toplam 10.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —- verilmesine,
13-Davalılar tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı—— vekili’nin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/01/2021