Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1317 E. 2020/839 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1370 Esas
KARAR NO : 2020/861 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketten — tarihinde —– —- iken park——– satın aldığını, davacının —- tarihinde aracın şanzıman sistemindeki bozukluk olduğu, aracın kalkış yaptığı esnada — yaptığı şikayeti ile ————- başvurduğunu, yetkili servisin ise araçta arıza olmadığından bahisle araçtaki ayıbı gidermediğini, davacı şirketin, aracın şanzıman sistemindeki problemin devam etmesi üzerine —— yetkili servisi ——– tekrar başvurduğunu, yetkili servisin araçtaki hatayı teyit ederek, aracın debriyaj setini değiştirdiğini, yapılan tamirata rağmen aracın şanzıman sistemindeki fabrika çıkışlı hatanın devam etmekte olduğunu, 6098 TBK 227.maddesi uyarınca satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin ticari faizi ile birlikte iadesi gerektiği hususu davalıya ihtar olunmasına rağmen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, dava konusu aracın —- tarihinde tekrar —- yetkili servisi —– teslim edildiği, servis tarafından otomatik vites kutusunun değiştirildiğini, çeşitli tarihlerde servise bırakılan aracın iki kez şanzıman sisteminin değiştirildiğini, buna rağmen araçtaki imalat hatasının devam ettiğini, aracın bu hali ile kullanımın mümkün olmadığını, —– tarihli İhtarname ile, aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi bunun mümkün olmaması halinde satılanı geri vermeye hazır olunduğu ve sözleşmeden dönüleceği bildirildiği halde —– tarihinde aracın tamir edilerek yeniden teslim edildiği, aracın bu hali ile kullanımı mümkün olmadığından şirketten satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle malın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi, ayıpsız bir benzeri ile değişimin mümkün olmaması halinde ödenen bedelin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ———satış ve servis yetkili bayisi olduğu, uyuşmazlığa konu — marka aracın, —– tarihinde davacıya satılıp teslim edildiği, taraflar tacir olup söz konusu uyuşmazlığın ticari satıma dayandığı, bu nedenle öncelikle ———- ilgili hükümleri değerlendirilmesi gerektiğini, davacıya müvekkili tarafından Renault marka araç satılmış olsa da müvekkilimin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,—— markalarının——– olduğu, bu nedenle tüm sorumluluğun — ait olduğu, öncelikle davanın ——— ihbar edilmesine karar verilmesini, satılan araçta herhangi bir ayıp bulunmadığı, davacının iddialarının gerçek dışı olduğu, satın alınan aracın tamamen uluslararası standartlar ve kurallar çerçevesinde üretilmiş olup sağlam bir şekilde müşteriye satılıp teslim edildiğini, Davacının bugüne kadar aracını düzgünce kullanıp aracın herhangi bir darbe veya hasar almadığını kanıtlaması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde, aracın —- kalkış yaptığını, şanzıman sisteminde fabrika çıkışlı hata olduğunu iddia ettiğini, ——- tarihlerinde aynı problem için dava dışı —yetkili servisi—————-başvurduğunu belirttiğini, söz konusu ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, dava dışı servisin yetkili satıcı olmadığını, bu servise yapılan ayıp ihbarının kendileri açısından bir geçerliliğinin bulunmadığını, davacının muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının dava konusu aracı bugüne kadar kullandığı ve onu eskittiği, bu nedenle Mahkemenin aracın onarılması veya ayıp oranında bedelde indirim yapılması yönünde kanaat kullanmasının tarafların menfaatine daha uygun olacağı, araç tamir edildiğinden davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı, davanın ———– ihbarını, belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle ;İhbar olunan, davanın tarafı sıfatını kazanamayacağından, ihbar olunan hakkında hüküm kurulmasının mümkünolmadığını, nitekim, —- emsal içtihatlarında da mevcut uygulamanın aynı olduğunu, Davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, Davacı dava konusu aracı — tarihinde teslim aldığını, davasını ——- tarihinde ikame ettiğini, faizin dava tarihinden itibaren talep edilemeyeceği, ancak aracın davalıya teslimiyle başlayacağını, davacının aracını davalıya teslim etmediği için faize hak kazanamadığını, aracın halen davacı tarafça sorunsuz olarak kullanıldığı, davacının halihazırda aracından sorunsuz yararlandığı göz önüne alındığında, davacının kişisel algılamasına göre dava ikamesinin haksızlığı kanıtlanmakta olduğunu, dolayısı ile davacı tarafın talebinin yersiz olduğu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —– tarihinde davalıdan satın alınan aracın şanzıman sisteminde bozukluk bulunup bulunmadığı, servis tamirinin araçtaki ayıbı giderip gidermediği, ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi veya değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde bedelin ticari faiziyle iadesinin mümkün bulunup bulunmadığına ilişkindir.
——— müzekkere yazılarak dava konusu araca ait kaza kayıtları ve ilgili trafik tescil şube müdürlüğüne müzekkere yazılarak aracın sahiplik bilgileri istenmiştir. Gelen kayıtlarda davacının, dava konusu aracı dava tarihinden sonra —- sattığı, sonrasında geri alarak ——- satıp elden çıkardığı görülmüştür.
Davacı vekili —- tarihinde Islah Dilekçesi ile; dava konusu aracın —- tarihinde ——- satıldığını, bu sebeple aracın yenisiyle değiştirilmesinden veya bedelinin iadesinin mümkün olmadığından ve aracın satış bedeli kasko değeri olan —– altında kaldığından TBK.228/2 maddesi uyarınca semenin tenzili ile kasko bedeli ile satış bedeli arasındaki——–dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili talep etmiştir.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; dava konusu — plakalı,—- – marka tipi, —- tarihinde davalı .——–tarafından davacı ——– fiyat ile yeni olarak satılmış hususi otomobilin vites geçişlerinde titreme/ ses olduğu servis tarafından da tespit edilmiş olmalı ki iyileştirme için ucuzdan pahalıya/ kolaydan zora sıra ile, ön aks rulmanın değiştirildiği, debriyaj setinin değiştirildiği ve vites kutusuna yağ eklendiği, otomatik vites kutusunun değiştirildiği, otomatik vites beyninin kontrol edildiği, ancak şikayetin devam etmesi üzerine garanti süresinin bitmek üzere olduğu dikkate alınarak ——– şikayeti ile ilgili işlem yapılmadığı; otomobildeki gizli ayıbın henüz tespit edilemediği ve iyileştirilmediği; gizli ayıba neden olabilecek parçaların ucuzdan pahaliya/ kolaydan zora sıra değiştirildiği halde gizli ayıbın devam ettiği; ——– otomatik vites beyninin arızalı olduğu ve değiştirilmesi gerektiği; ilave başka arızalarda olabileceği; söz konusu olası ilave arızaların beynin değiştirilmesinden sonra kontrole devam edilerek anlaşılabileceği ancak araç sahibinin gizli ayıp nedeniyle fazlasıyla mağdur olduğu dikkate alınarak mağduriyetin daha fazla devam etmemesi için eşdeğeri ile değiştirilmesinin veya bedelinin iadesinin mahkemenin takdirinde olduğu, yeni bir otomobilde dişliler alışana kadar vites geçişlerinde normal olmayan titreme/ ses olabileceği, ancak ilk bakıma kadar —– kullanıldıktan ve dişliler alıştıktan sonra titremelerin seslerin kendiliğinden bitmesi gerekti, ilk bakıma kadar otomobildeki normal olmayan titremelerin /seslerin kendiliğinden bitmemesi halinde gizli ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, otomobil satın alındıktan sonra —- içinde titreme/ ses şikayeti ile servise götürülmüş olsa daha henüz dişliler alışma süresince olduğu için açık/ gizli ayıplı olduğunun kabul edilemeyeceği ve kabul edilmemesinin normal olduğu dikkate alındığında otomobildeki gizli ayıbın kullanım ile birlikte ortaya çıkan/ anlaşılabilecek cinsten gizli ayıp olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, —– plakalı, ——- marka tipi, ——– tarihinde davalıdan satın alınan otomobilin şanzıman sisteminde bozukluk bulunup bulunmadığı, servis tamirinin araçtaki ayıbı giderip gidermediği, ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi veya değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde bedelin ticari faiziyle iadesinin mümkün bulunup bulunmadığına ve davacı vekilinin ıslah ettiği hali ile aracın güncel kasko bedeli ile satış bedeli arasındaki farkın davalıdan ticari faiziyle tahsilinin mümkün olup olmadığına ilişkin bulunmaktadır. Davalı taraf araçta ayıp olmadığını, araç ayıplı ise de bunun tamirinin yapıldığını, davacının araçtaki ayıbı taraflarına süresinde ihbar etmediğini savunmuştur. Dava konusu araç davacıya —- tarihinde satılmış —- tarihinde de davacı adına tecil kaydı oluşturulmuştur. Davacı taraf davalıya —– yevmiye nolu İhtarnamesinin çekerek; malın ayıplı olduğunu, ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin —- içersinde ticari faiziyle iadesinin davalı taraftan istemiştir. Söz konusu ihtarname davalıya ——– tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı taraf dava konusu aracı ——–tarihlerinde dava dışı —- yetkili servisi ———- götürerek ücretsiz olarak tamir ettirmiştir. Dava konusu araca ilişkin bir ——– bulunup bulunmadığı ve davalının garanti verip vermediği, dosyaya bu yönde bir yazılı belge sunulmadığından anlaşılamamaktadır.
Davacı aracına ilişkin tamiratların üçü dava tarihinden önceye ve ikisi de davalıya ayıp ihbarının yapıldığı tarihten önceye ilişkindir.
TTK 23/c maddesi hükmü uyarınca, ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi —– olarak düzenlenmiştir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra —-içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Anılan kanun hükmünde diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK 223/2 maddesine göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 231.maddesinde; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıka ayıptan doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın ayıp sonradan ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı, alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkının bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmayacağı düzenlenmiştir.
Ayıp ihbarının ne şekilde yapılacağı konusunda yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte ayıbın tespiti halinde alıcının sözleşmeyi fesih hakkı da bulunduğundan yani uyuşmazlık fesih sonucunu da doğurabileceğinden ticari satışlarda ayıp ihbarının TTK’nın 23 maddesinde öngörülen usulde ve şekilde yapılması ispat bakımından önem arzetmektedir.
Somut olayda davacı taraf ayıptan haberdar olduğu halde davalıya süresinde ayıp ihbarında bulunmamıştır. Davanın devamı esnasında aracı ———- bedelle satarak da elinden çıkarmıştır. Davacı tarafın söz konusu aracı elinde tuttuğu süre içersinde kullandığı da göz önüne alınarak satış bedelinin ikinci el araç için makul olabileceği değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte TBK 227/1. maddesinde satılanın ayıplı çıkması halinde alıcının seçimlik haklarını düzenmiş bulunmaktadır. Anılan Kanun hükmünde, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasının istenme hakkı bulunmaktadır. Esasen davacı, dava konusu aracı ——- tarihlerinde dava dışı — yetkili servisi ————- götürerek ücretsiz olarak tamir ettirmekle TBK 227/1. maddesinde yer alan bu seçimlik haklardan, satılanın ücretsiz tamiri yönünde seçim hakkını kullanmıştır. Mahkememizce de davacının seçim hakkını ayıplı olarak satılan aracın tamiri yönünde kullanmış olduğu kabul edilerek ve davacının başkaca bir talepte bulunamayacağı değerlendirilerek davacının davasının reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.240,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.186,30-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı ——– vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.244,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 05/11/2020