Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1311 E. 2021/673 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1311 Esas
KARAR NO : 2021/673
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2012
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından yapımı gerçekleştirilen —— davalıların üretim ve tedarik ettiği temiz su tesisatında kullanılan malzemenin kusurlu üretimi neticesinde su sızıntısı yapmaları sonucu dairenin hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, bu— senesinde müvekkili tarafından gerekli test ve kontroller yapıldıktan sonra dava dışı — satışının yapıldığını, dava dilekçesinde belirttiği tarihlerde kullanılan malzemedeki kusurdan kaynaklanan hasarlar meydana geldiğini, her defasında yetkili servislere başvurarak gerekli tespitleri yaptırdıktan sonra gerekli onarımları yaptırdıklarını, her defasında durumun davalılara bildirildiğini, ancak davalılar tarafından herhangi bir önlem alınma gereği duyulmadığını, son olarak—- tarihinde yine temiz su tesisatındaki gizli ayıplı olan malzemeden dolayı meydana gelen su sızıntısından kaynaklı dairede büyük bir zarar meydana geldiğini, bunun üzerine—— keşfen inceleme yapıldığını, bilirkişi raporu alındığını, rapora göre su sızıntısının nedeninin dirsek malzemesinin kalıp çizgilerinde meydana geldiği ve dirsek malzemelerinin kusurlu olduğunun bilirkişilerce tespit edildiğini, yine rapora göre hasarın giderilmesi için — masraf gerektiğinin bilirkişilerce bildirilmiş olup bu miktarın davalılarca ödenmemesi üzerine haklarında —- icra takip dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların haksız yaptıkları itiraz nedeniyle takip miktarı üzerinden %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin üretmiş olduğu boru dirsek parçalarında, malzeme veya üretim kusuru sözkonusu olmadığını, davacının montaj işlemlerindeki hatalı uygulamaları söz konusu dairedeki zarara sebebiyet verdiğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine ve haksız açılan takip neticesinde takip bedelinin % 40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet takip tazminatına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından bayisi olduğu — markalı ürünlerden davacı şirkete satış yapıldığını, satıştan sonra meydana gelen sızıntının müvekkili şirkete bildirildiğini, müvekkili şirketin bu şikayetle ilgilendiğini, üretici firma olan diğer davalı şirketi bilgilendirmek amacıyla— gönderdiğini, üretici firma olan diğer davalı şirketin kalite-kontrol sorumlusu personellerin inceleme yapmak üzere belirtilen adrese gittiklerini, sızıntıya sebep olan malzemeleri teslim alarak labaratuvarlarına götürdüklerini, tespitlerini yaptıklarını, meydana gelen sızıntının borunun kaynak esnasında ek parçayla birleşmede zorlama olmasından ileri geldiğini, ayrıca —- yapılan tespite itiraz ettiklerini, o dosyada aldırılan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, müvekkili şirketin yalnızca satış sürecinden sorumlu olduğunu, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığı gibi, husumet yönünden de müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, öncelikle husumet itirazlarının kabulüne, davanın reddi ile takibin iptaline, ayrıca davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine——-dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalıları olduğu,—- oluşan hasar bedelinin tahsili istemi ile—- üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin — dosyasından davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, —- dosyasından yapılan inceleme sonucu; “Mahkemece, TBK. m. 219 v.d maddelerinde düzenlenen hükümler uyarınca davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı, garanti süresi ve sorumluluk hususları, ayıbın niteliği,süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı incelenip gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı göz önünde bulundurularak tapu kayıtları celp edilmiş ve dosya, bozma ilamı kapsamında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi için oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen — tarihli raporda, davalı ——- tarafından üretilen plastik dirsek parçalarının gizli ayıplı ürün olduğu, su sızıntısının dairede yapmış olduğu hasarlar ile bu hasarların giderilmesi ve meskenin hasardan önceki yaşanabilir duruma getirilmesi için yapılması gerekli tüm iş kalemleri için— tarihi itibariyle takdir edilmiş olan — bedelin kadri marufundan olduğu, davacının TBK m.112 gereği sorumlu olduğu, Sayın mahkemenin diğer davalının üreticinin sorumluğu çerçevesinde sorumlu olduğunu kabul etmesi halinde zarardan davalılardan birlikte müteselsilen sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, —- ilamı ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafından inşa edilerek dava dışı şahsa satılan taşınmazın su tesisatında oluşan sızıntı sonucu meydana gelen hasarın onarımı için gereken tutarın, davacı tarafından davalılardan talep edilip edilemeyeceği hususundadır. Mahkememizin —- sayılı dosyasından davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, yapılan inceleme sonucu verilen bozma kararındaki gerekçe doğrultusunda celp edilen tapu kayıtlarına göre, dava konusu taşınmazın — tarihinde dava dışı — satıldığı, icra takibine dayanak tespit raporunun tanzim edildiği tarih, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın dava dışı —- adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından taşınmazdaki hasarların tamir edildiği iddia edilerek, taşınmazın eski halinde getirilebilmesi için tespit raporunda belirlenen tutarın talep edildiği, taşınmazın davacı tarafından eski halinde getirildiğine ya da onarıldığına dair herhangi bir belge sunulmadığı görülmüştür. Alınan bilirkişi raporunu tanzim eden heyette yer alan nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi tarafından, uyulmasına karar verilen—- kapsamı dışında görüş bildirildiği görüldüğünden, raporun bu kısımlarındaki tespitlere itibar edilmemiştir. —- bozmaya konu edilen hususlardan birisi de usulüne uygun ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı olup, davacı tarafından bozma ilamında sonra da, bozma ilamından önce dinlenen tanıkların beyanlarına atıf yapılarak ayıp ihbarının yapıldığı iddia edilmiş, ancak usulüne uygun ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belge sunulmamıştır.
— bozma ilamı göz önünde bulundurulduğunda,— sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun tarihinin — olduğu, davacı tarafından bu rapora dayanılarak davalılar aleyhine —- tarihinde icra takibi başlatıldığı, rapor ve takip tarihinde dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olmadığı, dava konusu ayıbın davacı tarafından giderildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı,
icra takibinde ayıbın giderilmesi için yapılan masrafın tahsili yönünde bir talebin de olmadığı, bununla birlikte usulüne uygun olarak ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belge de sunulmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptali talebiyle açılan itirazın iptali davasında icra takibini başlatan davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu ancak davacı tarafın icra takibi ve icra takibine dayanak tespit raporuna dayanarak davalılardan alacak talep edebilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 267,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 208,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı—- tarafından harcanan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı—- verilmesine,
5-Davalı— tarafından harcanan 174,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı—— verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2021