Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/129 E. 2019/633 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/129 Esas
KARAR NO : 2019/633

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının talepleri üzerine verilen hizmet neticesinde davalıdan fatura karşılığı 787.421,32 TL alacaklı bulunduğunu, taraflar arasında 23/05/2014 tarihinde akdedilen sözleşmenin ücretler kısmında müvekkilin alacağı ücretlerin kararlaştırıldığını, ücretlerin Euro para birimi cinsinden hesaplanacağını, fatura alındıktan sonra 30 gün içinde ödenmesi gerektiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak hizmet bedeli olan tutarı müvekkiline ödemediğini, davalı hakkında İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğünün 2016/10592 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; harcın eksik yatırıldığını, müvekkilinin takip talebi ekindeki faturalarda bahsi geçen hizmeti almadığını, faturalar incelendiğinde ——– maliki olduğu ——- maliki olduğu, ——– maliki olduğu —————- gemileri ile ilgili olduğunu, davacının istediği %48 faizin de hiçbir yasal dayanağının olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, tacirler arasında faturaya dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptalidir.
Davacı şirket ile davalı şirket ile aralarında hizmet ilişkisi olduğunu, 23/05/2014 tarihde beş yıllık ücret sözleşmesi imzalandığı, bu ilişki kapsamında davacı şirketin sörvey hizmeti verdiği, düzenlenen faturaların ödenmediği iddia edilmiştir.
Davaya konu İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı icra dosyası incelendiğinde, 17/05/2016 tarihli takip talebi ile 145.132,49 euro asıl alacak, 89.017 euro işlemiş faiz olmak üzere toplamda 234.149,49 Euro alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren %48 oranında ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 25/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/05/2016 tarihinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, davacının da süresi içinde, 01/02/2017 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı takipte asıl alacakla birlikte işlemiş faiz talebinde bulunmuş, itirazın iptali davasında ise asıl alacak üzerinden harç yatırarak asıl alacağa itirazın iptalini talep etmiştir.
Davacı ve davalı şirkete ait takibe konu cari hesap dönemine ait BA ve BS formlarının celbi için ilgili kurumlar vergi dairesine yazı yazılmış, cevaplar dosya içine konmuştur.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle 145.132,49 euro alacaklı göründüğünü, davalının ticari defterlerine göre davalının 146.262,49 euro borçlu göründüğünü, BA formlarında davalının 42 adet fatura toplamı 440.453,00 TL hizmet satın aldığına dair bildirimde bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Fatura ve defterler tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli değildir. Faturaya konu malın teslim edildiği veya hizmetin verildiği hususu alacaklı tarafça ispatlanmalıdır. Davalı faturaları defterine işlemiş, BA formu ile bildirmiştir. Buna göre ispat yükü artık yer değiştirmiştir. Faturaya konu alacağın doğmadığını artık davalı gerek defter ve kayıtları ile gerekse başka vasıtalarla ispat etmelidir.
Davalı tarafın esasa etkili bir itirazı olmamıştır. Hizmet alan gemilerin mülkiyetinin davalıya ait olmaması, davacının alacağını ortadan kaldıran bir husus değildir. Davalı gemi işletmeciliği alanında faaliyet göstermektedir, başka şirketlere ait gemiler için sözleyme kapsamında, davacıdan survey hizmeti aldığı kabul edilerek, taleple bağlı kalınarak takip tarihi itibariyle davacının 145.132,49 euro alacak üzerinden takibin devamına dair aşağıdaki şekilde kabul kararı verilmiştir.
Faturalar tarafların defterlerine kayıtlı olmakla, likit ve belirli olduğundan takdiren davacı yararına %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2016/10592 esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 145.132,49 Euro asıl alacak üzerinden DEVAMINA;
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına;
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 33.339,79 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.384,97 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 28.954,82 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40TL. başvurma harcı, 4.384,97 TL peşin harcın toplamı olan 4.416,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.379,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 33.472,64 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.