Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1289 E. 2020/111 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1289 Esas
KARAR NO : 2020/111
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya borç verdiğini, bunun karşılığında davalıdan ———- tutarlı senet aldığını, senedin vadesinin———- olduğunu, davalının bu senedi ödemediğini, borçlular hakkında İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasınla takip başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, 6.526,60TL alacağa hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu senedi —— alacağına karşılık aldığını ve borcuna karşılık olarak ciro ederek verdiğini, son olarak senette karalanmış olarak görünen —– tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile senet borcunu —- ödemek zorunda kaldığını ve senedi aldığını, davacı olan ve uzaktan akrabası olan davacının ara sıra yanında takıldığını, davacının —- senedi tahsil edebileceğini söylemesi üzerine senedi davacıya verdiğini, kardeşi olan ————- ile davacı arasındaki tartışma nedeniyle, kin güderek davacının senedi icra takibine koyduğunu, kendisinin davacıya bu şekilde bir borcunun mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine, davacının %20 den az almamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; ilamsız icra takibine konulan zamanaşımına uğramış senede karşı davalıların icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı taraf davalı tarafa borç para verdiğini ve karşılığında dava konusu senedi aldığını ancak bedelinin ödenmemesi sebebiyle icra takibine geçildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise senedin tahsil amacıyla davacıya verildiğini ancak davacının kendisine ciro edip haksız yere takibe koyduğunu davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde savunmada bulunmuştur. Davalı şirketin yetkilisi … olup, şirket ve şirket yetkilisi davalı konumunda bulunmaktadır. Dava konusu senet incelendiğinde ise; davacının hamili olduğu, keşidecinin ———–silsilesine göre davacının dava konusu senedi davalı şirketten aldığı anlaşılmaktadır. Hukuki anlamda şirket ve şirket yetkilisi ayrı kişiliklere sahip olup, davalı ve davacıların beyanları ve ciro ——–… ile davacı arasında hukuki anlamda bir ilişki olmadığı, senedin davacı yana davalı şirket adına cirolandığı sabittir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış, davalı şirketin defter ve kayıtlarına göre davacı yana herhangi bir kaydının olmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket senedi tahsil amacıyla davacıya verdiğini iddia etmekte ancak senette bu amaçla verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamakla her ne kadar ispat yükü davalı şirkette ise de; icra takibinde şirkete çıkarılan ödeme emrinin 26/08/2015 tarihinde tebliğ olduğu, itirazın ise 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 03/09/2015 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından neticeten itirazla takip durmadığından davacının şirket yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan davalı şirket yetkilisi için açılan dava değerlendirildiğinde, davacı zamanaşımına uğramış çekte son hamil , davalı … ise çekte lehtar durumundadır. Davacı ile davalı arasında diğer davalı ciranta ve başka cirantalar vardır. Zamanaşımına uğramış çekte hamil keşideciye karşı TTK 644. madde uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvuruda bulunabilir. Kendi cirantasına karşı da aradaki akdi ilişkiye istinaden talepte bulunabilir. Somut olayda lehtar davalı … ile hamil davacı arasında başka cirantalar bulunduğundan davalı lehtar ile davacı hamil arasında akdi ilişki bulunmadığından davacı, davalı …’ya karşı alacak talebinde bulunamaz. Nitekim benzer mahiyette Yargıtay —– HD’nin —-Sayılı ilamında da bu hususa değinilmiştir. Açıklanan sebeple davalı … yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, ilgili içtihatlar gereğince; davanın zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili talepli başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davalı şirketin icra takibine süresinde itiraz dilekçesi sunmaması nedeniyle takibin durmadığı ve itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmış, diğer davalı … ile davacı arasında ciro silsilesine göre akdi ilişki bulunmaması ve senedin davacı yana davalı şirket tarafından cirolanması sebebiyle davacının davalı şirket yetkilisinden Yargıtay içtihatları ve amir hükümler uyarınca alacak talebinde bulunamayacağı kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilmiş, davacının dava açmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebi uygun bulunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılardan———— karşı açılan davanın icra takibine süresinde yapılan bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakla hukuki yarar yokluğundan HMK 114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine,
2-…’ya karşı açılan davanın esastan reddine,
3-Koşulları oluşmadığından tazminat hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 111,46-TL’nin mahsubu ile bakiye 57,06-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.