Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1286 E. 2022/279 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1286 Esas
KARAR NO: 2022/279
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ve Tazminat
DAVA TARİHİ: 13/06/2011
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sektöründe tanınmış —— ihracat yapan bir işletme olduğunu,—- en çok ihracat yapan firmalar arasında birinci sırada gelen müvekkili şirketin sektöründe haklı bir ticari itibara sahip olduğunu, eski ortaklarından davalı —– tarihinde şirket hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığını ve akabinde — tarihinde diğer davalı — kurduğunu, hisse devrinden sonra davalı —müvekkili şirketle hiçbir ilgisi kalmadığını, davalı —yetkilisi olduğu şirketin, kurulduktan sonra —- fazla müvcekkili şirket çalışanını ayartarak istifa ettirdiğini ve kendi bünyesinde çalıştırmaya başladığını, davalı— şirketinin, diğer davalı —– tarafından —–şirketin ticari sırlarınını kullanarak haksız rekabet yapmak amacıyla kurulduğunu ve fiilen haksız rekabet yapan bir şirket olduğunu, davalı —- müvekkili şirketin ortağı olduğu dönemde elde ettiği ve iş ve meslek sırlarını gizli kalması gereken iş, işletme, pazarlama, araştırma planlarını, müşteri bilgilerini davalı —-taşıdığını, müvekkili şirketin —- azalttığını belirterek, davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edilmesini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabete ilişkin mahkeme hükmünün trajı en yüksek — — yayımlanmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak —maddi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, haksız rekabetin tespiti halinde, müvekkili şirketin zedelenen ticari itibarı nazara alınarak —- manevi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetki ve işbölümü bakımından yanlış mahkemede ikame edildiğini, davalı —ikametgahının —- içeriside olduğundan davanın —- görülmesi gerektiğini, davacının haksız rekabet iddialarının, müvekkilini karalamaya yönelik talihsiz beyarlar olup, hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin sektöründe -davacı şirket haricinde- büyük bir saygınlıkla anılan, müvekkiliyle mesai paylaşımında bulunmuş pek çok kişi tarafından övgü, takdir, sitayiş ve ahde vefa duyulan bir şahsiyet olduğunu, davacının iddialarında olduğu gibi bir — fiilinde kesinlikte bulunmadığını, —–aşkın süredir bu şektörde iştigal eden tecrübe, maharet ve birikim bir sahibi olduğunu, müvekkilinin tecbüresinin yıllara şamil olup, şu anki faaliyetlerinin de herhangi bir iltibasa değil, bu bikirime dayandığını, hak ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, haksız rekabet iddiasına dayalı olarak açılan haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin önlenmesi ve maddi manevi tazminat talebine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalıların davacıya ait ticari sırları kullanmak suretiyle haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunup bulunmadıkları, davacının —— haksız olarak girilmek suretiyle bilgilerin alınıp alınmadığı, bilgilerin ticari faaliyette kullanılıp kullanılmadığı, davalıların davacı şirkete ait çalışanları kendi bünyesine katmak için haksız rekabet teşkil eden girişimlerde bulunup bulunmadığı, davalıların davacı çalışanlarını ayartmak suretiyle kendi bünyesine katıp katmadığı ve bu şekilde haksız rekabet teşkil eden bir eylemde bulunup bulunmadığı noktalarında uyuşmazlıkların toplandığı belirlenmiştir.
Mahkememizin —–sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine,—- kararında;— dosya içerisinde bulunan—- içerisindeki bilgilerin dosyadaki diğer deliller ile birlikte tartışılmak suretiyle karar verilmek üzere dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ve kararının HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması kanısına varılmıştır….” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin —-sırasına kaydedilmiştir.
—– kaldırma kararı kapsamında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi için dosya daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetinde bulunan —— bilirkişi listesinde yer almaması nedeniyle bu bilirkişi yerine heyete başka bir mali müşavir bilirkişi atanarak ve —- çözümünün yapılması ve sair hususlarda inceleme yapılması amacıyla bir—– bilirkişi dahil eklenerek dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. — bilirkişi raporunda özetle; —Dosya ve —- üzerine yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde, dosyaya sunulan —- içerisindeki kayıtlar üzerinden inceleme yapıldığında, davalı tarafa ait olduğu anlaşılan —- üzerinden davacı taraf bilgisayarlarına bağlanılması suretiyle gerçekleştirilen işlem ve işlemler sırasında tutulan—- üzerinden değerlendirme yapıldığında, davalı tarafın eyleminin bilişim sistemine girme eylemine karşılık geldiği, değişik iş dosyası ile tespit edildiği üzere davacı taraf bilgisayarları üzerinden, davalı tarafça verilerin alındığı anlaşılmıştır. Dosya üzerinden anlaşıldığı üzere davalı tarafa ait olduğu anlaşılan — –üzerinden yapılan bağlantılara ait — içerisinde araştırma yapılmış, davalı tarafa ait olduğu anlaşılan — üzerinden —-oluşturulduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamındaki olay değerlendirildiğinde; davalı tarafın, davacı şirketin eski ortağı ve çalışanı olması sebebiyle yarım kalan bazı işlerin tamamlanmasında görev almış olabileceği; davalının, davacı bilişim sistemine erişimde kullandığı kullamıcı adı ve şifresinin kullanıma kapatılmasının davacı taraf sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır. Kullanım bilgileri içerisinde —– bölümleri haricinde değerlendirmeye alınacak standart veriler dışında herhangi bir veri bulunmamaktadır. Erişilen dosya isminin ve —-içeriğinin kullanılmasıyla —– bölümündeki — okunduğu ve bilişim sisteminin arayüzünü oluşturan —— üzerinde işlemler yapıldığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte okunan e-postaların içeriği ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Bilişim sisteminin arayüzünü oluşturan —— içeriği ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Yukarıda anılan sebeplerle davalı kullanıcının yaptığı iş ve işlemlerin tam olarak hangi işleme denk geldiğinin kullanım verileri üzerinden tespit edilmesi imkânı bulunmamaktadır. Sonuç olarak, tarafların satışları da dikkate alındığında, davacının, davalı şirketin kendisini zarara uğrattığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları karşılanmak suretiyle ek rapor tanzim edilmesi için dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetinden ticaret hukuku bilirkişi ve bilgisayar mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir.— tarihli ek raporda özetle; —–Davacının —- gidilerek yapılan inceleme de; dışarıdan giriş yapıldığı iddia edilen sunucuların —incelenmiş ve incelenen sunucuların —-tarih aralığındaki—– kayıtlarına ulaşılamamıştır. —kayıtlarına ulaşılamadığı için incelemede dosya da bulunan — üstünden gerçekleştirilmiştir. — yer alan— davalıya —-adresi olduğu ve davalıya ait —-davacının bilgisayarlarına bağlandığı ve bağlanılan —— gerçekleştirildiği, yapılan işlemler içerisinde, erişilen dosya isminin ve — bölümündeki —– okunduğu, —- yapıldığı,—–içeriği görülememekle birlikte, erişilen —- ağırlıklı olarak —– akşam saatlerinde olduğu, erişilen —-, kullanıcı adı belli olmayan — hesapları —-çok —– hesaplarına defalarca giriş yapıldığı, giriş yapılan hesapların ayıklanmış dökümünün —-dosyasında yer aldığı ve — hesaplarına girişlere dair toplam —-olduğu,—göre davalının —-girilen davacı — içerikleri bilinmemekle birlikte, davalının kendi — hesaplarına değil başkalarının —–hesaplarına girdiği, davalının yetkisi olmaksızın diğer firma çalışanlarının —- girdiğinin tespit edilmesi ve davalının davacı ile rekabet içerisinde bir başka şirket kurarak burada çalışıyor olması karşısında, söz konusu eylemlerin dürüst bir davranış olarak nitelendirilmesinin mümkün olmayacağı, haksız rekabetin —-, iktisadi rekabetin suiistimali olarak değerlendirildiği, bu itibarla davalının şirket çalışanlarının —– girmesinin—– kapsamında haksız rekabet teşkil edebileceği….” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacının sistemine hangi davalı tarafından girildiğinin belirtir şekilde ek rapor tanzim edilmesi için dosya ——- bilirkişiye tevdi edilmiştir. — tarihli ek raporda özetle; —İncelenen —sadece giriş yapılan yerin—-olduğu, giriş yapan —- almadığı, davacının bilgisayarına giriş yapıldığı tespit edilen— adresinin, dosyada bulunan—- yapılan sorgulamada, — numaralı —– davalının iş yerine ait olduğu tespit edilmiştir….” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Haksız rekabet 6102 sayılı Kanun’un 54. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
Haksız rekabet halleri TTK 55. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; TTK 55-(d) maddesi gereğince; “…Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur….” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK 55-(b)/2, 3.maddelerinde ise; “…Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin—- yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak, İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek…” sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek sureti ile haksız rekabet oluşturan hallerin bir kısmı açıklanmıştır. Kanunda belirtilen bu haksız rekabet halleri sınırlı olmayıp, örnek olarak belirtilmiştir.
Haksız rekabetin varlığı halinde, haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin meni ve ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edilebileceği gibi, mahkemeden haksız rekabet nedeniyle zararın artmaması için gerekli tedbirlerin alınması da talep edilebilir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalının kendi çalışanlarını ayartmak suretiyle kendi bünyesine kattığını, davacıya ait bilgisayarlar kayıtlarına haksız olarak girilerek davacının ticari sırlarının alındığını iddia ederek haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davacının iddia etmiş olduğu eylemlerin davalılar tarafından yapılıp yapılmadığı ve bu eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği değerlendirilmelidir. Öncelikli olarak davalılar tarafından davacının —- haksız şekilde müdahale olup olmadığı ve davacıya ait ticari sırların davalılar tarafından elde edilip edilmediği değerlendirilmelidir. Her ne kadar —— dosyasında davalı —– hakkında bilişim sistemine girme suçundan dolayı beraat kararı verilmiş ise de, verilen beraat kararının suçun işlenmediğinin sabit olduğundan dolayı değil, suçun bu davalı yönünden işlendiğine dair yeterli kanıt olmadığından dolayı verildiği,—– ve dosyamızda alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının bilişim sistemine izinsiz şekilde girildiği, bilişim sistemine girilen —- adresinin davalı —- olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilişim sistemine girilmesinden kaynaklı hangi işlemlerin yapıldığı tam olarak belirlenememiş ise de, davalı şirketin —-ile davacının bilişim sistemine girilerek davacı şirketin mail yazışmalarının okunduğu bilirkişi tarafından belirlenmiştir. Davalı — davacı şirket ortaklığından ayrılmasından sonra kurduğu diğer davalı —— adresinden davacıya ait bilişim sistemine girerek davacı şirkete ait mail kayıtlarını okuması iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi ve haksız rekabet kurallarının ihlal edildiğini göstermektedir. Davacının bilişim sistemine girilmesi eyleminin davalı şirketin —–adresinden yapıldığının sabit olduğu, diğer davalının bu şirketin yetkilisi olması ve davacı şirketin eski ortağı olması nedeniyle davalı şirketin —— adresinden davacının bilişim sistemine girildiğini bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı değerlendirilmiş, davacının bilişim sistemine girilmesi eyleminden her iki davalıda sorumlu tutulmuştur.
Dosyada alınan bilirkişi raporlarından davacının ne kadar maddi zararının olduğu tam olarak belirlenememiş ise de; davalı tarafından davacının müşteri bilgilerinin olduğu bilişim sistemine girildiği ve bilişim sisteminde bulunan bilgilere davanın bu suretle haksız olarak —— olduğu, davacının müşterileri olan kişiler ile davalının kısa sürede ticari faaliyetlere başladığı, davacı şirketin faaliyet zararının olmamasının haksız rekabetten dolayı zarara uğramadığı anlamına gelmeyeceği ancak davacının haksız rekabetten dolayı ne kadar zarara uğradığının dosya kapsamından belirlenemediği, tazminatın amacı gerçek zararın giderilmesi olup gerçek zararın belirlenememesi halinde de —–olayın olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemler göz önünde tutularak, zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak hâkim tarafından belirlenmesi gerektiği gözetilerek, davacının talebi de aşılmadan —- maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin —- ilk kararında işçilerin ayartılması ve müşterilerle irtibata geçilmesi eylemlerden dolayı istinaf herhangi bir kaldırma gerekçesi belirtmemiştir. Mahkememizin ilk kararında da belirtildiği üzere, tanıklar beyanlarında davacı şirket çalışanlarının henüz davacı çalışanı iken ayartıldığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamış olmaları, işten ayrılmalarının kendi talepleri ile gerçekleştiğini beyan etmiş olmaları dikkate alındığında davacının işçilerin ayırtıldığı gerekçesine dayalı haksız rekabet yapıldığı iddiasını ispat edemediği kabul edilmiştir.
TTK 56.maddesi uyarınca; Haksız rekabet sonucu zarara uğrayan taraf TBK 58.maddesindeki şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Özellikle tanık ——– beyanından anlaşıldığı üzere davacının müşterileri nezdinde itibarının zedelendiği, bu itibar zedelenmesinde davalıların davacıya yönelik haksız rekabet eylemlerinden kaynaklı uyuşmazlıkların etkili olduğu bu nedenle davacının kişilik haklarına zarar verdiği anlaşılmış olup manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)Davalıların haksız rekabette bulunduklarının TESPİTİNE;
b)Hükmün, gideri davalı taraftan alınmak kaydıyla ve hükmün kesinleşmesinden sonra en az ——-İLAN EDİLMESİNE,
c)Maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; —- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; —– manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
2-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli —- manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli — harç toplamı olan2.390,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 816,75 TL harcın mahsubu ile kalan 1.574,10 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 18,40 TL başvurma harcı, 816,75 TL peşin harç toplamı olan 835,15 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 6.360,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%63,64 kabul %36,36 ret) 4.047,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından sarf edilen toplam 262,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%63,64 kabul %36,36 ret)95,26 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.000-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/03/2022