Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1276 E. 2019/497 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1276 Esas
KARAR NO : 2019/497
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/11/2017
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/363
ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/03/2018
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
YAZIM TARİHİ: 13/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili esas dava dilekçesinde özetle; ———adresindek——- bulunduğunu, her bir blokun — kattan oluştuğunu, her blokta-asansör olmak üzere toplamda —- asansör olduğunu, davalı şirketle eski site yöneticileri arasında aylık bakım sözleşmesinin ——– tarihinde 1 yıllık süre ile imzalandığını,——— tarihinde imzalanan ek prokol ile l yıl daha uzatıldığını, asansörlerin fenni muayene sonucunda bir takım eksiklik ve kusurların tespit edildiğini, taraflar arasında eksiklik ve kusurların giderilmesinin 90 gün içinde——- tl bedelle giderilerek asansörlere———–alınmasının kararlaştırıldığını, davalı ile imzalanan aylık bakım sözleşmesi ve ek sözleşmenin yetkisiz kişiler tarafından imzalandığını, sözleşmede tek imzanın bulunduğunu ve kime ait olduğu belli olmadığını,bu nedenle sözleşmelerin hukuki açıdan site yönetimini ve kat maliklerini bağlayıcı nitelikte borçlandırıcı olmadığını, site yönetim kararı ile site yönetim kurulunun yeni üyelerin imza yetkilerinin 3 kişinin imzası ile olacak biçimde karara bağlandığını, davalı belirtilen sürede eksiklikleri gidermeyi ilgili kurumdan ——— alınmasını, herhangi bir bedel alınmayacağını, değişen ve montajı yapılan malzeme ve işçilik için koşulsuz ve şartsız 24 ay garanti verdiklerini, davalı tarafından taahhütlerin yerine getirilmediğinden davacı müvekkil site yönetimi tarafından —-Noterliği ———- Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar çekildiğini, ihtarnamede sözleşme şartlarının yerine getirilmesini, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğini ihtar edildiğini, ihtar neticesinde —— için ilgili kuruma müracaat edilmiş, —— alınmış , ancak kalan 4 asansör için —— alınamadığını, kalan 4 asansörin bakım ve onarım bedellerinin ödenmesi hususunda onay yazısı ve kırmızı etiketli asansörlerin can güvenliği riski taşıyıp taşımadığı hususunda davalı taraftan yazı gelene kadar asansörler kullanıma kapatıldığını, site sakinleri ve site yönetimi arasında tatsız diyalogların yaşandığını, —- Noterliği——– nolu ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan asansör aylık bakım sözleşmesi ve revizyon sözleşmesindeki şartları zamanında yerine getirmediği ve tamamlanmadığı nedenle site yönetimi tarafından sözleşmelerin feshedildiğini, dava konusu sözleşmede gereği değişimi yapılan malzemelere ait tedarikçi firmaların fatura, sevk irsaliyesi ve garanti belgelerin site yönetimini bildirilmesi gerekirken bildirilmemiş olması, yönetimin asansörlere ilişkin maliyet çalışması ve garantiye ilişkin işleri takip etmesini imkansız hale getirdiğini, sözleşme kapsamında davalı tarafından asansörün değişim ve montajı standartlara uygun olmaması, yanlış işçilik ve montaj hatalarının olması nedeni ile sık sık arızalandığından davalı tarafın sözlü ve yazılı olarak uyarılmalarına rağmen sorunların çözümlenemediğini, davalı tarafın site yönetimine fatura kestiğini, ancak fatura gerçeği yansıtmadığından bu fatura——- Noterliğinden ———– nolu ihtarname ile itiraz edilerek iade edildiğini, yetkileri belirsiz eksi site yönetimi ile davalı arasında imzalanan sözleşme ekinde kullanılacak malzemelere ait işçilik maliyetleri, değişimi yapılacak malzemelerin adedi veya metrajı ve birim fiyatları yazılmadığından yapılan fiyatlandırmaların fahiş olduğunu, İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin —— D.İş sayılı dosyası ile davalı tarafça yapılmayan işlerin tespitine ilişkin rapor alındığını, davalı tarafından alınana rapora itiraz edildiğini, harici olarak yapılan araştırma ve fiyatlandırmada asansör revizyon sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin—– yılındaki güncel piyasa fiyatının KDV dahil ——-TL olduğu tespit edildiğini, eski yönetim ve davalı şirketçe imzalanan sözleşme gereği müvekkil site yönetiminin ——— TL borç altına sokulduğunu, sözleşmelerden sonra davalı tarafa —– tarihinde -TL—— tarihinde ———TL olmak üzere ————TL ödeme yapıldığını, davalı taraf 2016 yılı haziran ayında yapılan olağanüstü genel kurul ile müvekkil site yönetiminin değişmesi neticesinde yeni yönetimi muhatap kabul etmediğini, yeni yöneticilerin davalı tarafa sözleşme fiyatlarının çok fahiş olduğunu söylediklerini, sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerin usulüne uygun yapılmadığını fark ettikten sonra davalı tarafa ihtarnameler çektiklerini, ancak davalı taraf yeni yönetimin seçilmesini beklediğini, sonuç olarak; yetkisiz kişilerce veya tek imza ile imzalanan gabin olduğu aşikar sözleşmenin geçersiz olduğuna, asansör revizyon sözleşmesi kapsamında davalı tarafça yapılan işlerin işin yapıldığı tarihteki güncel fiyatlarının tespitine, İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ———– Değişik İş Nolu dosyası ile tespit edilen eksik işlerin, ayıplı imalatların, işçilik ve montaj hatalarının, ——- alınmaması sebebiyle müvekkil site yönetimin uğradığı zararının tespitine, müvekkil site yönetimi tarafından yapılan ödeme sonucu, asansör revizyon sözleşmesi kapsamında müvekkil site yönetiminin davalı tarafa borcunun olmadığının tespitine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili taraflar arasında imzalanan ———— tarihli sözleşmelerin yetkili kişiler tarafından imzalanmadığından geçersiz olduğu iddia edilmişse de sözleşmenin yetkili kişiler tarafından imzalandığını, aksi durum olsa dahi dava dilekçesi içeriğindeki ihtarnamelerden sonraki yönetimin bu sözleşmelere icazet verdiğinin anlaşıldığını, bu yöndeki iddiaların dayanağının olmadığını, sözleşmedeki bir kısım tutarın davacı yönetim tarafından müvekkiline gönderildiğini ve bu durumun sözleşmeye icazet anlamına geldiğini, taraflar arasında ——— tarihinde Revizyon sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre kendisine ait tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı tarafın kendi yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin işini ayıpsız ve eksiksiz yaptığını, davacının feshe dayanak yaptığı hususlar, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin tüm edimlerini süresinde yerine getirdiğini, davanın konusu olan sözleşmeye konu asansörler davacı tarafından kullanıldığını, bir an sözleşmenin geçersiz olduğu düşünülürse davacının sebepsiz zenginleştiğinin açık olduğunu, bunun karşılığını ödemesi gerektiğini, bu nedenle borçlu bulunmadığı iddialarının dayanaksız olduğunu, davacı tarafça mahkemeye tespit olarak sunulan İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin ——– D.İş sayılı raporu tamanen tek taraflı, yanlı bilgi ve beyanlara dayalı eksik ve hatalı bir rapor hazırlandığını, bu nedenle bu dosyada delil niteliğinde değerlendirilemeyeceğini, alacaklarının müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan incelenmesi gerektiğini, davanın reddine, yargılama gider ve masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine müvekkili şirkete olan borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 10. İcra dairesinin ———- e. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, itirazla takibin durduğunu, itirazın iptali takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya derstestlik itirazında bulunduğunu aynı davanın İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- E. Sayılı dosyasıyla da derdest olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; asıl dava yönünden;Taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık, ayıplı imalat, davacı tarafça yapılan iş bedellerinin düşülmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Birleşen dava yönünden ise; İstanbul Anadolu 10. İcra dairesinin ——— E. sayılı dosyasında asıl davada davalı/birleşen davada davacı tarafça başlatılan takibe davalı/asıl davada davacı tarafın yapmış olduğu itirazın İİK 67 kapsamında iptali davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Davacı site yönetimi olup tacir değildir. Taraflar arasında asansör bakımına ilişkin sözleşme bulunmakta ve asansörlerin site için yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava mutlak ticari dava olmadığı gibi Davacı/birleşen davada davalı da tüketici konumunda olup dava nispi ticari dava niteliğinde de değildir. Bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/654 E. 2016/3677 K. Sayılı ilamı:”Somut olayda davacı site yönetimi ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi (asansör bakım ve onarım) bulunduğu, site yönetiminin “hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan” kişi olması nedeniyle tüketici sıfatına haiz bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” içeriğiyle bu yönde karar vermiştir. Ayrıca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi’nin 2017/405 E. 2017/663 K. Sayılı ilamı da benzer mahiyettedir. Hal böyle olunca mahkememizin görevli olmadığı, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, asıl davanın 28/11/2017 tarihinde, birleşen davanın 27/03/2018 tarihinde açıldığı dikkate alınarak mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
B-Birleşen dava yönünden
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/05/2019