Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1263 E. 2021/701 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1263 Esas
KARAR NO: 2021/701Karar
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ————yılından itibaren davalının acenteliğini yapmakta olan, müşteri portföyü ile sektöründe bilinen bir acente olduğunu, davalı yanca, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi ve TTK m. 121 dayanak gösterilerek—– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin —— itibari ile feshedileceğinin bildirdiğini, Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; Müvekkili acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, acentenin uygun bir tazminat isteyebileceğini, müşterilerin davalı şirkete kazandırıldığını ve şirketlerin davalı şirket nezdinde sigortalı olmaya devam ettiğini, komisyon tablolarının ekte sunulduğunu, denkleştirme tazminatı açısından; gerek 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 23. maddesinin 16. bendinde gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 121 ve 122. maddelerinde acentenin denkleştirme tazminatı isteyebileceğinin düzenlendiğini, davalı yanın sözleşmeyi feshi neticesi müvekkili şirketin elde etmeyi beklediği gelirlerinden mahrum kaldığını, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Kanununda öngörüldüğü şekli ile denkleştirme tazminatı talep edilebilmesi için öncelikle ortada bir haksız feshin varlığının ve ayrıca acente tarafından yeni müşteriler sağlanmış olması veya sözleşmenin sona ermesinin sonrasında da önemli çıkarların sağlanmaya devam ediliyor olması gerektiğini, dava konusu olayda, müvekkili şirketin acentesi olarak acentelik sözleşmesi kapsamında süre gelen ticari ilişkide davacı şirketin teknik zarar oranının yüksekliği konusunda uyarıldığı, söz konusu yazılı ve sözlü tüm uyarılara karşın bir sonuca ulaşılamaması neticesinde davacı tarafın acentelik sözleşmesi taraflar arasındaki Sözleşmesinin 7. maddesinin g bendi ve sair hükümlerinin müvekkiline taraflar arasındaki sözleşmesi tek taraflı olarak feshetme imkânı tanıdığı, bu sebeple de davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmenin —— yevmiye nolu ihbarnamesi ile üç ay önceden haber verilmek suretiyle ——- tarihi itibari ile feshedildiğini, ortada haksız bir feshin söz konusu olmayıp konu ile ilgili tüm yazılı delillerin dosyaya sunulduğunu, davacı tarafın denkleştirme tazminatı talebinin bu nedenle hukuki dayanağının olmadığını, söz konusu müşterilerin poliçe sürelerinin bitiminde müvekkili şirketten bir yenileme yapmadığı, bu müşterilere ait davacı tarafından ilgili dönemlerde hak kazanılmış tüm primlerde kendisine ödenmiş olduğu, hiçbir komisyon borcu bulunmadığını, tüm bunların yanında davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının da hukuken dayanaksız olduğunu belirtimiş, davacı tarafın müvekkili şirket hakkında ikame etmiş olduğu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, denkleştirme (portföy) tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememiz ———– tarihli duruşmasında dosyanın sigorta bilirkişisine verilerek , rapor alınmasına karar verilmiştir. Dosyaya sunulan ——- tarihli Bilirkişi Raporunda;——— tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığı, ———– akdedilmiş acentelik sözleşmeni 7. Maddesi ve TTK 121. Maddesi gereğince 3 ay evvelinden yaptığı bu bildirimle ——- tarihinde acentelik sözleşmesinin fesih edileceği, —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirilmiş olduğu, Davacı tarafın TTK. 122. Maddesi; c) Somut olayın özellik ve şartlan değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.5684 SayıL Sigortacılık Kanununun 23. Maddesi 16. Bendi (16) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde tazminat hakkı düşer. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 23. Maddesi 16. Bendi ve Türk Ticaret Kanununun 121. Ve 122. Maddeleri göz önüne alınarak davaya konu olayda Davacı tarafından dosyaya sunulan ———- yıllarını kapsayan komisyon tutarlarının toplamda — olduğu görülmüş olup, (Acentelik sözleşmesi —- tarihinde yapılmış olmakla birlikte komisyon gider belgelerinde bazı firmalara ait komisyon giderlerinde — kapsayan dönemlerinde bulunması nedeniyle — yılları esas alınarak, –yılın ortalaması alındığında —- civarında olduğu hesaplanmıştır, bu nedenle “5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 23. Maddesi 16. Bendi (16) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir/’ hükmü gereğince davacı acentenin —-geçmemek kaydıyla tazminat talep etme hakkının bulunduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili — tarihli Dilekçesi —-olan talebini, — arttırdığını bildirerek—— denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz —– tarihli duruşmasında, dosyanın —Mali müşavir, — bayilik ve acentelik uzmanı ve —-sigorta uzmanı bilirkişiye verilerek, rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda; Davacı şirketin ———– yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre Davalı şirkette—- borçlu olduğu, Davalı şirketin ————yıllına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre Davacı şirkette —– borçlu olduğu, Davacı şirketin talebi ve dosya kapsamındaki itirazlar yönünde Davalı şirketin menfaatin var olduğu veya olmadığı yönünde acente ile yapılan —vadesi dolan poliçelerin —- yenilenip yenilenmediğini gösteren liste talep edilmiş olmasına karşılık tarafımıza belge ibrazında bulunulmadığı, İlk acentelik ilişkisinin — başladığı yönünde kanaat oluşturulması durumunda. Davacı şirketin talebinin kabulü halinde — tazminatının hesaplanması;— yılları poliçe toplamı:– — yılları poliçe komisyon alacağı: —-Davacı şirketin Davalı şirketten — için talep edebileceği portföy ——- yılları arasındaki poliçe ve komisyon alacakları kapsamında, Davacı şirketin talebinin kabulü halinde portföy (denkleştirme) tazminatının hesaplanması; —– poliçe komisyon alacağı:—-Davacı şirketin Davalı şirketten — için talep edebileceği portföy ——olduğu kanaatine varıldığı, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkemenin—-tarihli ara kararı ile, ——– çıkartılması sebebiyle yargılamaya tekli hakim olarak devam edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz — tarihli duruşmasının —- nolu ara kararı uyarınca dosya davalı kayıtlarının incelenmesi suretiyle sözleşmenin feshi sonrası davalı sigortanın , davacının bulduğu müşteriler ile sözleşme imzalayıp imzalamadığı, bu sayede davalı tarafça sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra menfaat temin edilip edilmediği ve tarafların beyanda bulunmaları halinde bu beyanları da değerlendirilmek suretiyle tespit yapılarak ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan —— tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; Acentelik Sözleşmesinin haklı bir sebebe istinaden feshedilmiş olduğu hususunda teknik kanaatine varılamadığı, davacının denkleştirici adalet ilkesi gereğince de portföy tazminatı hakkının doğduğu teknik kanaatine varıldığı ve kök rapor görüşünün aynen korunduğu, yapılan incelemede ayrıca rapor ekinde yer alan ——– tarihli yerinde inceleme tutanağında Davalı şirketin—– sonlandırıldığı” noktasında oluşan tespit tutanağı ve Davacının ürettiği iki yıllık primi toplam ———- üretimi davacının piyasada önemli bir prim ürettiğinin göstergesi olarak kabul edilmiş ve davacı acentenin iki yıllık prim kazancı toplam ——-olduğu değerlendirildiğinde, davacının elinde olmayan nedenlerle sektörde de —– yaşanabilecek kaza branşında hasar prim dengesi bahane edilerek acentelik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi karşısında denkleştirici adalet ve hakkaniyet, kaza branşında hasar prim dengesini tutturmanın zorluğu ve davacının bu konuda dosya kapsamına göre kusurunun olmaması karşısında iki yılda davalı şirkette dörtbuçuk trilyona yakın bir prim üretimi ile sigorta sektörüne hizmet eden ve yapılan üretim miktarı yönünden piyasada üretim maliyeti olarak büyük bir acentenin sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kök raporumuzda hesaplanan portföy tazminatı görüşünün aynen korunmuş olduğuna, denkleştirme tazminatı hesaplama yöntemi konusunda uygulamada benimsenen görüş, bayinin her beş yıllık faaliyeti sonucu elde edilen kazancın yıllık ortalaması tavan alınarak tespit edilmesi şeklinde olduğu, buna göre her yıllık satış hasılatından, satış için yapılan giderlerin düşülmesi ile bulunan meblağın yıllık ortalaması müşteri/portföy tazminatını oluşturacağı kanaatine varıldığı —— Bu çerçevede denkleştirme isteminin hakkaniyete uygun olup olmadığı da maddede ifade edildiği gibi somut olayın özellikleri dikkate alınarak, kanun hükmü sınırları içerisinde, her iki taraf bakımından da adil bir sonuç verecek şekilde cevap bulmak şeklinde anlaşılması gerektiği sigorta tekniği açısından değerlendirilerek kök rapor görüşümüz korunmuş ise de acentenin prim üretim miktarı ve sigorta piyasasındaki ciddiye alınır yüksekliği ve davalı şirketin kaza branşında —-alanında çalışmayı ve piyasaya hizmet sunmayı bırakması davacının haksız acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklı portföy tazminatı talep hakkını engellemeyeceği, olayın somut özellikleri acentenin üretime devam etseydi ve davalı şirket ——- alanında üretimini sonlandırmasa idi aynı prim üretimi ve piyasadaki —– davalıya sağlayacağı noktasında görüşümüz oluşmuş olup, denkleştirici adalet gereği takdir olunacak portföy tazminat miktarının düşürülmesi mahkemenin takdirinde olduğuna, Sözleşmeninfeshi sonrası davalı sigortanın , davacının bulduğu müşteriler ile sözleşme imzalayıp imzalamadığı, bu sayede davalı tarafça sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra menfaat temin edilip edilmediği yönünden yapılan incelemede ,sigortanın feshine afaki neden olarak gösterilen—— üretimi yönünden davalının pazardan çekilmeyi hedeflediği sabit olup zamanla .davalının eyleminden ve iradi tasarruf ve kararlarından kaynaklı tespitin davacı acente aleyhine olamayacağı değerlendirmesi ile davalının kusuru ve uygulamalarından kaynaklı hasar prim dengesini tutturamama veya reasüre etme sorunu vs davalının sorumluluğunda olup davacıya kusur atfedilemeyeceği, Davacının incelenen piyasada davalının —— payını büyüttüğü bilanço ve prim miktarından net olarak mali bilirkişi tespitleri ile de anlaşıldığı, Davalı şirketin kaza branşında ———-hasar prim dengesini tutturamaması nedeniyle piyasaya sunduğu ürünlerin poliçelerin talep görmemesi veya davalının kaza branşı üretiminde pazardan çekilme kararı vs idari kararlarının davacı acentenin kusuru olamayacağı, Mali yönden itirazlar doğrultusunda yerinde incelemeye gidilmiş olup, kök rapordaki mali açıdan—— yapılan tespitlerde bir değişiklik bulunmadığı,kök rapor görüşün aynen korunduğu , şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafça feshi sebebiyle, davacının davalıdan denkleştirme (portföy) tazminatına talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Denkleştirme tazminatı TTK’nın 122. maddesinde düzenlenmiş olup, acentenin denkleştirme tazminatına hak kazanıp kazanmadığının tespiti için, sözleşmenin davalı tarafından feshedilip edilmediğinin, sözleşmenin haklı olarak feshedilmemiş olması halinde acentenin kazanmış olduğu müşteri portföyünün, davalı tarafından sözleşmenin sona ermesinden sonra da kullanılıp kullanılmadığının, somut olaya göre denkleştirme tazminatı ödenmesinin hakkaniyete uygun düşüp düşmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Konuya ilişkin 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması yada kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır. Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez.
Sigortacının acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaat elde etmesi, acentenin aracılık ettiği veya akdettiği sözleşmeler dolayısıyla acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da prim elde etmeye devam etmesini ifade eder. Sigortacı tarafından önemli menfaat elde edilip edilmediğinin tespitinde, sigorta acentesinin akdettiği yeni ya da yeni sayılabilecek sigorta sözleşmelerinin sayısı yanında bu sözleşmeler dolayısıyla elde edilen prim miktarı da esas alınmalıdır. Bu arada tarafların mali verilerini de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder.
Sigortacının haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiş ve haklı neden teşkil eden durumun acentenin kusurlu bir eyleminden kaynaklanmışsa acentenin denkleştirme talep hakkı düşer.
Müşterileri sebebiyle sigortacının önemli menfaatler elde ettiğini ispat yükü acente üzerindedir. Buna mukabil sigortacı, denkleştirme talebinin hakkaniyete uygun olmadığını veya bedelin indirilmesi gerektiğini ispat yükü altındadır.
Somut olayda taraflar arasında akdedilen —— tarihli Acentelik Sözleşmesi, davalı tarafından ——maddesi gereğince —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimle ——- tarihinde feshedilmiştir.
Dosya kapsamında alınan —- tarihli Bilirkişi Ek Raporu ile; — yılında yapılan poliçelerin—- yönünden yapılan değerlendirmede;— olduğu, —–olduğu ve fesih sonrasında devam eden poliçelerin ödemelerinden kaynaklı olarak —–şeklinde artarak devam ettiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafça davacıya hitaben yazılan ——— tarihli yazıda; —– branşında zararda olunduğu, zaman içerisinde karlılıklarını olumlu hale çevirmek için müşteri portföyü ve muallakta bekleyen dosyaların gözden geçirilmesi istenmiştir.
Belirtilen hususlar çerçevesinde yapılandeğerlendirmesonucunda; davalı —— portföyünden her yıl artan oranlarda zarar ettiği, acentelik sözleşmesinden umulan davalı menfaatinin sağlanamadığı ve menfaat temininin davacının zararlı portföyü nedeni ile ortadan kalktığı, davalı ——– acentelik sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmesinin haklı nedene dayandığı değerlendirilmiştir.
Ayrıca az yukarıda da değinildiği üzere davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği müşteriler ile yeni poliçe yapılmadığı bilirkişi tespiti ile ortaya konulmuştur. Bu bakımdan davalının denkleştirme tazminatı isteyebilmesi için gerekli olan sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının, acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesine yönelik şartın da sağlanamadığı, görülmektedir.
Anılan sebeplerle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile varılan sonuçların isabetli olmadığı, değerlendirilerek ve bilirkişi görüşünden farklı olarak hakkaniyet gereği de denkleştirme (portföy) tazminatı taktir edilmesi imkanı bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dava maddi tazminat istemine ilişkin olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi uyarınca davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 5.139,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.080,58-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 67,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT 13/4.maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2021