Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1250 E. 2019/1291 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1250 Esas
KARAR NO : 2019/1291

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/11/2014
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine hasar tespit tutanağındaki borcundan dolayı İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosya ile takip yapıldığını, davalının kendisine gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrine itiraz ettiğini, borçlunun itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davalı itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ettiğini, davalının hiçbir delil sunmaksızın sadece icra takibini durdurmak amacıyla itiraz da bulunduğunu, davalının yapmış olduğu itirazı tümüyle reddettiklerini, müvekkil kurumun görevlileri tarafından —tarihinde hasar tespit tutanağı tutulduğunu, iş bu tutanak uyarınca da davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, bu sebeple icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve olayda kusurlu olduğu halde yapılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun aleyhine icra inkar tazminatına hüküm olunmasına karar verilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ederek İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte davalının borca vaki haksız itirazının iptalini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hüküm olunmasını, alacağının tahsilini ve takibin devamını talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, —– tarafından müvekkili şirket ile arasında bulunan sözleşme gereği altyapı çalışmaları anahtar teslim usulü ile yürütüldüğünü, dolayısıyla— çalışmalarından doğacak zararın ve ziyandan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının kabulü mümkün olmadığını, —- firmasının inşaat işinin tamamını yapmak üzere müvekkili şirketi tarafından yetkilendirildiğini, asıl işveren konumunda bulunmadığını, müvekkili şirket ile — — arasında akdedilen sözleşmenin ilgili maddesi gereğince çalışmalar sırasında doğacak bütün zarar ve ziyandan — — sorumlu olacağını, müvekkil şirketinin asıl iş sahibi olmadığını ve hasar verildiği iddia edilen lokasyonda müvekkil şirketinin bizzat yürüttüğü herhangi bir çalışmanın da olmadığını, davacının iddia ettiği şekilde bir denetim yükümlülükleri de bulunmadığını, ayrıca davaya konu edilen hasara ilişkin tanzim edilen tutanağın tek taraflı olması nedeniyle bu konuda gerçekten bir hasar olup olmadığı, var ise bunun tehlike yaratabilecek nitelikte olup olmadığı bilinmediğini, hiç kimse kendi lehine delil yaratamayacağından davacı tarafından sunulan belgelerin ispat niteliği taşımayacağını, davacı tarafından talep edilen hasar bedelinin neye göre hesaplandığının bilinemediğini, hasar gören altyapıda ikaz bandı bulunup bulunmadığı incelenerek hasara konu kusur oranlarının bu doğrultuda belirlenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini, davacının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava mahiyeti itibariyle, davacıya ait alt yapı tesisatına davalı tarafından yapılan kazı sırasında zarar verildiği iddiası ile hasar tespit tutanağına dayalı olarak zarar gören tesisatın bedelinin tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün—. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebi ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya, İstanbul Anadolu — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Sayılı dosyasından verilen 15/04/2015 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve ön inceleme aşamasında tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, meydana gelen hasar nedeni ile davacının davalıdan zarar bedeli talep etme hakkının bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/10/2019 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davalı taraf ile — arasında imzalanan bir sözleşme sunulmadığı ancak davalı tarafın beyanı ile işin yetkilendirmiş olduğu —-tarafından yapıldığının bildirildiği, dava konusu hasarın boyutu ve derecesi dikkate alındığında hasarın giderilmesi için gerekli olan malzemenin çıkarılan fiyat ile uyumlu olduğu ve tarih göz önünde bulundurulduğunda makul olduğu, kazıyı yapan firma tarafından kazı yapılan alanda elektrik, su ve doğalgaz gibi altyapı tesislerinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, davacının icra takibine konu ettiği meblağı kazı çalışması yapan firmadan talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ancak ileri sürülen itirazlar mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olduğundan ek rapor ya da yeni rapor almaya ihtiyaç duyulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık 12/09/2012 tarihinde tutulan hasar tespit tutanağına göre davalıya ait işin yapımı amacıyla yapılan kazı sırasında davacı tarafın kablo tesisine zarar verildiği iddiası ile meydana gelen zarar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali hususundadır. Davalı taraf, kazının yapıldığı yerdeki işin dava dışı —- yaptırıldığını, meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını iddia etmektedir. Benzer konuda Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin — Sayılı dosyasından verilen 09/04/2014 tarihli içtihadında ve benzer içtihatlarda belirtildiği üzere, her ne kadar dava dışı şirkete yaptırıldığı iddia edilmişse de davalı iş sahibinin işin yapımı ve denetlenmesinden TBK. m. 66 kapsamında sorumlu olduğu göz önünde bulundurulmuş, alınan bilirkişi raporunda belirlenen fiyatların makul olduğu yönünde görüş de nazara alınarak davanın kabulüne, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün— sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu—İcra Müdürlüğü’nün ———–sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli—- harcın peşin alınan — harçtan mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harç dahil harcanan—- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5—– avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.