Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1239 E. 2022/128 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1239 Esas
KARAR NO: 2022/128Karar
DAVA: Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 20/11/2017
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan bankacılık işlemlerinden kaynaklanan (alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı bankanın — tarihinde—- çekildiğini, olayın aynı gün şirket yetkilileri tarafından fark edildiğini, banka şubesindeki yetkililerle görüşülerek böyle bir çıkışın müvekkili şirket tarafından yapılmadığının bildirilmiş olduğunu, bankadan alınan belge ve dekontlarda, —-müvekkili şirketin hesabından şirketin bilgisi, onayı ve talimatı olmadan ——— yapıldığı, söz konusu tutarın aynı anda —- hesabından çekilmiş olduğu, hırsızlık olayı ile ilgili olarak aynı gün —bulunulduğunu,—- dosyası ile dava açıldığını, soruşturma esnasında davalı bankanın—- —Olay esnasında müşteki hesabında tanımlı —- kullanımlık şifre ulaşmamıştır, işlem esnasında müşteki hesabına tanımlı —numarasına tek kullanımlık şifre ulaşmadığından — — oluşmamıştır.” şeklinde beyanda bulunduğunu, yine davalı—-yazdığı yazıda; — Yapılan itiraz sonucunda alıcı banka ile irtibata geçilmiş olup görüşme esnasında —— ilgili hesaptan —- çekilmiş olduğu öğrenilmiştir.” şeklinde beyanda bulunulduğunu, —- sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu mahkemenin —sayılı kararı ile sanık —- cezalandırılmasına karar verilmiş olduğunu, meydana gelen olayda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davalı —– bu tür olaylara karşı gerekli donanımı bulundurmaması ve önlemleri almaması sebebiyle kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin paranın kendisine iadesi için davalı bankadan şifahi talepte bulunduğunu ancak olumlu netice alamadığını, usulsüz işlemle çekilen paranın davalı ——- zararı niteliğinde olduğunu, açıklanan nedenlerle davalıya ve diğer sorumlulara karşı fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; ———alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;Huzurdaki davanın hırsızlık suçundan mahkum edilen —- karşı açılması gerektiğini, husumetin kendilerine yöneltilmesin hatalı olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davanın ilgili —- talep ettiklerini, davacı ile müvekkili ——imzalanan sözleşme gereğince davacı şirket adına hesap açıldığını, yine davacı şirket ile yapılan sözleşme gereğince işbu hesaptan internet üzerinden —–yapılması için gerekli olan şifreler ve —davacı şirket yetkililerine verildiğini, müşterinin internet hesabından işlem yapmak istediğinde sırası ile—- belirlediği ——- gerektiğini, belirtilen işlemlerin yapılması sonrasında —- işlemi yapılabilmekte olduğunu, işbu bilgilerden herhangi birinin– defa yanlış girilmesi durumunda sistemin otomatik olarak kilitlenmekte olduğunu, müvekkili bankanın internet bankacılığı ile yapılan — davacı şirketin yetkilisinin — nolu telefon numarasına anında —-bildirdiğini, ancak dava konusu olay tarihinde davacı şirketin internet bankacılığı güvenlik aracının —cihazı olduğunu, işlem gününde davacı şirketin güvenliğinin tek kullanımlık şifre üreten —- sağlanması sebebiyle işlem ile ilgili olarak telefona— gönderilmediğini, davacı şirketin şifre üreten — sahip çıkamaması sebebiyle dava konusu olayın gerçekleşmiş olduğunu,—– yapılmasının mümkün olmadığını, internet şubesine girişte müşteri numarası ve internet şifresinin başarılı bir şekilde girilmesi sonrasında tek kullanımlık şifre ekranında özellikle oltalama saldırılarına karşı müşterinin gerçekten banka sisteminde işlem yaptığını teyit etmek amacıyla müşteri adı ve soyadının görüntülenmekte olduğunu,— şifrelerin oluşturulduğunu, internet şubesi üzerinden — işlemleri gerçekleştirilirken günlük toplam— kadar olan işlemler için herhangi bir şifre sorulmamakta, — geçen işlemler için tek kullanımlık şifre sorulmakta olduğunu, internet şubesi kullanımlarının müşteriler tarafından kanal ya da erişim bazında kısıtlanabilmekte olduğunu, müşterinin tercih yapmaması durumunda — tarafından belirlenen üst limitin havale için günlük — için günlük —- olduğunu, davacının bu işlemler için üst sınır koyabilecek iken koymadığını, müvekkili bankanın gerekli tüm tedbirleri aldığını, müşterinin internet bankacılığı için kullandığı şifreleri, bilgileri üçüncü kişiler ile paylaşmaması gerektiğini, şifre üreten —- sahip çıkması gerektiğini, davacı zararından sorumlulukları bulunmadığını, arz ve izah olunan sebeplerden dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacının davalı banka adına hesabından —– tarihli bilişim sistemi kullanılmak suretiyle bir üçüncü kişi tarafından alınan paranın davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı,olayda davacı ve davalının kusur ve sorumluluk durumları ,faiz başlangıç tarihi ve ticari faiz uygalanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Mahkemece dosyanın bankacı ve bilişim alanında uzman bilirkişilerden heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın davacıya ait internet bankacılığına ait hesaptan internet bankacılığı kullanıcı adı ve parolası ile yapılan —- işleminden dolayı oluşan zarar dan sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı taraf itirazları üzerine aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi, kök rapordaki görüşünü koruduğunu bildirmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde farklı bir bilirkişi heyeti görevlendirilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinin davacının işlem yaptığı bilgisayarları da incelemek suretiyle rapor sunması istenmiştir.– tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; davalı bankanın davacıya vermiş olduğu —- ele geçirilmesi, ——- davacının kusuru ile ele geçirilmesi şeklinde paranın aktarıldığının ispat edilemediği, davacının müterafik kusurundan bahsedilemeyeceği, müşteri mevduatının korunmasında sorumluluğun davalı bankada olduğu, oluşan davacı zararından davalı bankanın sorumlu olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmesi üzerine bilirkişiler ayrık görüş bildirmişlerdir.
Mahkemece tarafların itirazları ve bilirkişilerin ayrık görüş sunmaları hususu da gözönüne alınarak farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve —- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda özetle; —–numarasının davacı şirkete tahsis edilmiş olması,—— bilgilerinin davacıya ait bilgisayar üzerinden elde edilmiş olduğunun kuvvetle muhtemel olması, tek kullanımlık şifre üreten — davacı şirket uhdesinde olması, olaydan bir gün önce ve olay sonrasında davacının —– sağlamış olması, davalı bankanın — tarafından yayınlanan ——uyarınca iki bileşenli kimlik doğrulama sistemi olan —– tahsis etmesi, davalı bankanın ana sunucusunda herhangi bir güvenlik sorunu bulunduğuna dair bir tespit yapılmaması, hususları dikkate alındığında davalı bankaya teknik yönden kusur izafe edilemeyeceği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkemece tarafların itirazları da dikkate alınarak dosyanın —–oluşturulacak heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda; Davalı bankanın — tarafından yayınlanan —- bileşenli kimlik doğrulama sistemi olan ———-tahsis ettiği,—- tarafından düzenlenip—-işleminde şüpheliler tarafından kullanılan—- davacı— olduğu yönünde yapılan tespitler ile dava konusu——-davacı firma uhdesinde bulunan cihazla yapıldığı, —- tanımlı olan —- kullanılmadan internet şubesine giriş yapılabilmesi için kullanıcının çağrı merkezini arayarak giriş yöntemini değiştirmesi gerektiği, dava konusu işlemde firma tarafından yapılan bir talep yada işlemin yapıldığına yönelik dosyada belge yada işlem dekontu bulunmadığı, dava konusu işlemin—- olduğu göz önüne alınarak bir bankacılık işlemi olan — sürecinde de bankanın —- madde hükmüne göre varlıkların korunması ve risklerin önlenmesi bakımından yerine getirmekle yükümlü olduğu etkin bir iç kontrol ve iç denetim sistemi gereği ——işleminin hesap sahibi tarafından yapılıp yapılmadığının sorgulanması gerektiği, belirtilen nedenlerle tarafların müterafik kusurlu oldukları kabul edilip, tarafların müterafik kusur durumlarının mahkemece değerlendirilmesi yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı,toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ; Dava konusu uyuşmazlık, davacının, davalı bankada bulunan hesabındaki parasının yetkisiz üçüncü kişilerce internet üzerinden ele geçirilerek usulsüz olarak başka kişilere ait hesaplara aktarılması neticesinde oluşan zararın tazminine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı, davalı —- ticari müşterisi olup, davalı — davacıya kredili mevduat hesap limiti tanımlandığı, davacı, davalı —- yetkililerinin bilgisi ve rızası dışında, dava dışı — tarafından bilişim sistemleri kullanılarak bir şekilde hesaba girilip ilgilinin —– aktarıldığı, bu kişinin parayı adı geçen banka şubesinden çektiği, geriye kalan miktarı kendisine ait başka hesaplara aktardığı, daha sonra bu para ile yüklü miktarda döviz aldığı, —-bu eylemi sebebiyle mahkumiyetine karar verildiği, davaya konu olaya ilişkin—- dosyasından yürütülen ceza dosyası kapsamından anlaşılmaktadır.
—— gereğince bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. Mevduat, ödünç sözleşmesi ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. —-uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. —- uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafık kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Dava konusu işlem, davacıya ait paranın, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemleri neticesinde,—–hesaptan para aktarımı şeklinde gerçekleşmiş olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka, davacıların şifre ve parolasının davacının kusuru ile ele geçirildiğini de kanıtlayamadığından davacının meydana gelen zararda müterafik kusuru olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu bakımdan en son alınan bilirkişi raporundaki tespitler Mahkemece yerinde bulunmamıştır.
Davalı bankanın diğer alanlarda olduğu gibi internet ortamında yapılacak işlemlerde de sistemin güvenliğini sağlama yükümlülüğü mevcuttur. Bu çerçevede banka mevduat sahiplerinin güvenli bir şekilde işlem yapabilmesi için gerekli güvenlik alt yapısını hazırlaması zorunludur. Bu kapsamda bankanın, bankacılık işlemleri sırasında müşterinin şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması ve kendi ——- başka yerlere yönlendirmelere engel olması ve her hangi bir usulsüz işlemle karşılaştığında gerekli önlemleri almanın yanı sıra, mevduat sahiplerini de bilgilendirmesi gereklidir. —– sağlanamamasından kaynaklanan zararların sorumluluğu bankaya ait olacaktır. Bu nedenledir ki hesap sahibinin çeşitli şekillerde —— ele geçirilmiş olması bankayı sorumluluktan kurtarmayacaktır. Bu durum bir güven kurumu olan bankanın objektif özen sorumluluğunun bir sonucudur. Banka, objektif özen sorumluluğunu bir gereği olarak en hafif kusurundan dahi sorumlu olup bu tür usulsüz işlemleri engellemek için her türlü ek güvenlik önlemini almak zorundadır.
Dava konusu —- cihazının ürettiği şifre bertaraf edilip bu cihazın ürettiği şifreye ihtiyaç duyulmadan —— yapılıp yapılamayacağı, şifrelerin davacının kusuru ile ele geçirilip geçirilmediği ve dolayısıyla davacının bir müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının görevlendirilen bilirkişilerce değerlendirilmesi istenmiş, incelenen kayıtlar neticesi bu hususlarda somut bir tespitte bulunulamamıştır.
Netice olarak usulsüz işlemle çekilen paraların doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olduğu, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının aynen devam ettiği, usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafik kusurundan söz edilebileceği, ancak davalı tarafça bu hususta somut bir delil getirilemediği, bilirkişi incelemesi ile de bu hususta bir tespite varılamadığı, ve dolayısıyla müterafik kusur olgusu ispatlanamadığından mevcut dosya kapsamı itibariyle davacının davasının kabulüne,— işlemin gerçekleştiği —- tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; —- tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 12.295,80-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.073,95-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.221,85‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL. başvurma harcı, 3.073,95-peşin harcın toplamı olan 3.105,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 7.211,30-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 21.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022