Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1218 E. 2021/1359 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1218 Esas
KARAR NO: 2021/1359
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARŞI DAVA TARİHİ: 07/12/2017
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalıya —sözleşmesi imzalanması için —- gönderildiğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereği sözleşmenin imzalanmaması halinde bu tutarın iade edileceğini, taraflar arasında sözleşme imzalanmadığını, davalının da bu tutarı iade etmediğini, davalıya ihtar çekilerek temerrüde düşürüldüğünü, —- sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek açıklanan nedenlerle takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini,alacağa en yüksek ticari avans faizi uygulanmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasında ——- ürünlerinin —— yöntemiyle satışına ilişkin sözlü anlaşma yapıldığını, akabinde işyerinin kurulduğunu, davacının işyerini —çalıştırdığını,—-şeklindeki tüm bilgileri edindiğini, hatta davacının personelini çalıştırdığını, bu süreç içinde sözleşmenin imzalanması konusunda davacının sürekli uyarıldığını, davacının sözleşmeyi imzalamadığını, davacının davalı şirketin logosunu kullanarak kendisine müşteri —- edindiğini, davacının —-bedeli ödemesi açıklamasıyla davalıya ödeme yaptığını, dolayısıyla anılan bedelin iadesini talep etmekte haksız olduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği miktarın —- emsal aylık kira bedellerine göre çok cüzi olduğunu asıl bedelin satılan içecekler üzerinden ödendiğini ancak davacının hem cirodan ödemesi gereken bedeli ödemediğini hem de yiyecek içeceğe ilişkin usulsüzlükler yaptığını, buradan elde edilmesi gereken kardan davalıyı mahrum bıraktığını, davacının davalı logosunu—– boyunca itirazsız bir şekilde kullandığını, davalının tüm işletme sırlarını edindiğini, ayrıca davacının farklı kasaplardan et satın alarak müşteri şikayetine yol açtığını ve davalıyı zarara uğrattığını , davalının ciro üzerinden ödenmesi gereken bedel, içecek grubundan ödenmesi gereken bedel ve diğer tüm nedenlerle zarara uğradığını beyanla açıklanan nedenlerle davanın reddi ile —– belirsiz alacak davasının kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davacısı vekilinin karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; Yollanan ödemenin yazılı franchising sözleşmesi yapılacağı inancıyla gönderildiği karşı tarafın buna yanaşmadığı, — yıl boyunca müvekkilinin kar elde ettiği iddiasında olan davalının — yıl boyunca içecek grubu üzerinden ödenmesini gerektiğini belirttiği bedelleri ve diğer uğradığını iddia ettiği zararları neden talep etmediğini, davalının kötü niyetinin aşikar olduğunu belirterek arz ve izah edilen nedenlerle asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava hukuki niteliği itibariyle; —– sözleşmesi kapsamında davalı yana gönderilen paranın sözleşmenin imzalanmaması sebebiyle iadesi gerektiği iddiasıyla başlatılan —— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. Karşı dava hukuki niteliği itibariyle; sözleşme gereği ödenmeyen bedeller sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemli alacak ve tazminat davasıdır.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında karşı davalı yana ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için mali müşavir bilirkişiden rapor almak gerekmiştir. Bilirkişinin— tarihli raporunda özetle; asıl dava davacısı kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının davalı yana —- para gönderdiği, taraflar arasında bunun dışında bir ticari alışveriş görülmediği, davalı şirket tarafından sadece yevmiye defterlerinin kapak sayfaları sunulduğundan taraflar arasındaki ticari alışverişe esas yevmiye dökümü, cari hesap hareketi vs. sunulmadığından davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmediğini yönünde rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı/karşı davacı rapora itiraz etmiştir. Mahkememizce taraflar arasında akdedilen uyuşmazlığın çözümü için nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişinin —— işletmesinin kurulması sırasındaki ——– verenin yardımlarının ve sisteme girerek bu sistemde yer alan gayri maddi hakları kullanabilmesinin karşılığı olarak başlangıçta ödemesi kararlaştırılan meblağa ——başlangıç bedeli denildiği, başlangıç bedelinin —işletmesinin kurulması sırasındaki yardımların, — verenin yer seçimi, kira sözleşmelerinin kurulmasına veya alt kira verilmesine destek olması, araç seçiminde finansmanda ve kiralanmasında yardım etmesinin yanı sıra açılış ve tanıtımda destek olması, — alana ve personeline idare ve muhasebe konularında eğitim vermesi gibi yardımların ve — verenin markasını kullandırma ve—- aktarımı gibi edimlerin ve bu edimler yerine getirilirken yapılan masrafların karşılığı olarak ödendiği, sözleşmenin kurulmasından çok kısa bir süre sonra veya vaktinden önce sona ermesi halinde başlangıç bedelinin kullanılmayan kısmının —- alana iade edilip edilmeyeceği sorununun ortaya çıktığını, —- kararlarından hareketle başlangıç bedelinin sözleşme süresi boyunca yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kararlaştırılmış olması durumunda bu bedelin sözleşme süresi ile orantılı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade edilmesi gerektiğinin kabul edilmesi gerektiğini ancak buna karşılık başlangıç bedelinin —– sisteminin kullanılmasına ilişkin eğitim faaliyetlerinin karşılığı olarak kararlaştırılması durumunda iadesinin söz konusu olmayacağının ifade edildiği, karşı dava yönünden davalı karşı davacının uğramış olduğu zararı ispat etmesi gerektiği ancak bu hususta delil olmadığı” yönünde görüş bildirmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sözlü olarak yapılması sebebiyle başlangıç bedelinin —- sözleşme için mi yani sözleşme süresi boyunca yükümlülüklerin yerine getirilmesi için mi yoksa bir defaya mahsus mu verildiği hususunda davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş, davacı vekilince dosyaya imzalanmamış —- sunularak yemin metni ibraz edilmiştir. Mahkememizce davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanının alınması amacıyla —– talimat yazılmış, talimat mahkemesince şirket yetkilisinin alınan yeminli beyanında özetle: “Davacı ile aralarında akdedilen —- kapsamında davacı tarafça şirkete gönderilen—-yıllık sözleşme süresi bedeli için almadığını ve bu ödemenin —- başlangıç bedeli olmadığını” beyan etmiştir. Davalı şirket yetkilisi yeminli beyanında davacı taraftan bu bedeli—- yıllık sözleşme süresi için almadığını beyan etmiş ise de bu ödemenin başlangıç bedeli olmadığını da söylemiş olup, esasen davacı tarafça ödenen bu bedelin başlangıç bedeli— olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın bunun bir defaya mahsus—–yıllık sürenin karşılığı olarak mı verildiği noktasında toplandığı anlaşılmış, Mahkememizce yeminin çelişkili olduğu düşüncesi ile yeniden yemin ara kararı oluşturulmuş ise de; gelinen aşamada taraflar arasında bu bedelin başlangıç bedeli olarak gönderildiğine ilişkin bir uyuşmazlık olmaması sebebiyle esasen bir çelişki olmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket yetkilisi—- için Mahkememiz huzurunda olması sebebiyle yeniden yeminli beyanı alınmış olup beyanında: “Davacı taraftan alınan — bedel—- olduğunu, bunu isim bedeline karşılık olarak aldıklarını, —-giriş bedelini bir defaya mahsus aldıklarını, davacıdan bunu — için değil, sözleşmenin kurulması sebebiyle aldıklarını, davacının sözleşmeye imza atmadığını kendilerini —- oyaladıklarını, sonra da tabelayı indirdiklerini, bu nedenle iadesinin mümkün olmadığını, davacı ile aralarında akdedilen —– kapsamında davacı tarafça şirketlerine gönderilen — sözleşme süresi bedeli için almadıkları , bu ödemenin —- başlangıç bedeli olduğu” içeriğinde yemin etmiştir.
Asıl dava yönünden davacı taraf davalıya gönderilen paranın sözleşmenin kurulmaması halinde iade edileceği yönünde taraflar arasında sözlü anlaşma olduğunu, sözleşmenin hiç imzalanmaması sebebiyle ödediği bedelin iadesi gerektiğini iddia etmektedir. Ne —- tarihli dilekçesinde özetle; davalıya gönderilen ödemenin —- bedeli olduğu,——- markası ve logosunun kullanıldığının doğru olduğunu, davalının önerdiği personelin davacı tarafından istihdam edildiğini, tüm maaş sigorta prim ve bedellerinin davacı tarafça personellere ve —-ödendiğini, —– piyasa fiyatının iki katına davacı tarafından satış yapıldığını, aradaki fiyat farkının davalı-karşı davacı lehine yansıtıldığını beyan ederek aralarında yazılı bir sözleşme akdedilmemiş olsa bile franchising sisteminin davacı tarafça işletilmeye başlandığını ve gelir elde edildiğini ikrar etmiştir. Sırf sözlü olarak anlaşma yapılması davalının franchising bedeline hak kazanmadığı anlamına gelmemektedir. Eldeki davada uyuşmazlık tamamen davalıya gönderilen bu bedelin sözleşme süresi boyunca yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kararlaştırılmış olup olmadığı mı yoksa —- hakkı kullanımı nedeniyle bir defaya mahsus verilip verilmediği mi noktasındadır. Davacı taraf bu hususta imzalanmayan sözleşmeyi ibraz etmiş olup, sözleşmede sürenin — yıl olduğu, sözleşmenin kurulup işletilmeye açılmasına yapılan katkı ve ticari adın kullanılmasına izin verilmesi nedeniyle — adet restoran bedeli olarak— defaya mahsus — alınacağının düzenlendiği tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere taraflar arasında yazılı olarak akdedilmemiş, imzalanmamış sözleşmede de bu bedelin — defaya mahsus sözleşmenin kurulup işletilmeye açılmasına yapılan katkı ve ticari adın kullanılmasına izin verilmesi nedeniyle verileceği düzenlenmiş olup yani davacının — yıllık sözleşme süresi için bu bedeli ödemediği açıktır. Yine davalı şirket yetkilisi de yeminli beyanında bunun— defaya mahsus isim hakkı karşılığı verildiğini belirtmiştir. Hal böyle olunca asıl davada; taraflar arasında sözlü anlaşmanın kurulması, davacının —–markasını kullanmaya başlaması sebebiyle aksi ispat edilmediğine göre başlangıç bedelinin bir defaya mahsus —- isim hakkı karşılığı verildiği kanaatine varılmış, taraflar arasında akdedilen sözleşme süresinden önce sona ermiş olsa dahi davacının ödediği bedeli sözleşme süresine orantılı olarak isteyemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden ise; karşı davacının eksik harç yatırması sebebiyle mahkememizce — numaralı celsede karşı davacı vekiline eksik — harcı tamamlaması için kesin süre verilmiş, sürenin son günü olan —- tarihi itibariyle eksik harç yatırılmadığından dosyanın — tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığının tespitine karar verilmiş olup, — aylık süre içerisinde harç yatırılmadığından ve dosya yenilenmediğinden karşı davanın —- tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmultur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın reddine,
a-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 843,41-TL harcın mahsubu ile artan 784,11-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yapılan harcamalar karşı dava yönünden yapıldığından asıl davada değerlendirilmesine yer olmadığına,
d-Davalı —- vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.878,33-TL vekalet ücretinin davacı—- alınarak davalıya verilmesine,
e-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
2-Karşı davanın açılmamış sayılmasına,
a-Alınması gerekli olan 59,30-TL maktu harçtan karşı davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL’nin mahsubu ile kalan 27,90-TL’nin karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Karşı davalı tarafından yapılan harcamalar asıl dava yönünden yapıldığından karşı davada değerlendirilmesine yer olmadığına,
d-Karşı davada davalı — kendisini vekil ile temsil ettiğinden —- yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak davalı— verilmesine,
e-Taraflarca yatırılmış gider avansından artan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/12/2021