Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1194 E. 2020/151 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1194 Esas
KARAR NO: 2020/151
DAVA : Ticari Şirket (Fesih veya Ortaklıktan Çıkma İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirkette toplam itibari değeri ——olan – payı temsil eden yönetim kurulu üyesi olduğu, ————-toplam itibari değeri —— olan —- temsil eden yönetim kurulu başkanı olduğu, davacının paylarını şirketin eski pay sahibi olan————- devraldığını, davalı şirketin kuruluşu ile birlikte tescil ve ilan edilen Şirket Esas Sözleşmesinin 8.maddesinde, “Şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, bunların şirketin unvanı altına konmuş ve şirketi ilzama yetkili ——– kişinin imzasını taşıması gereklidir.” şeklinde şirketin temsilinin düzenlendiğini, çoğunluk pay sahibi ——-şirket unvanı altına atacağı münferit imzası ile şirketi temsil yetkisinin —————— kabul edilen genel kurul kararı ile devam ettiğini, —- son olarak ———-yıllarına ait —- tarihli——————- edilen olan yok hükmündeki genel kurul kararı ile münferit imza ile şirketi temsil yetkisinin devamına karar verdiğini, işbu genel kurul toplantısının 6102 sayılı TTK.’da yer alan çağrıya ilişkin düzenlemelere aykırı olarak gerçekleştirildiğini, davacıya herhangi bir şekilde çağrı yapılmadığını, toplantıya katılımının engellendiğini, — tarihli toplantıya ilişkin toplantı tutanağının ve hazirun cetvelinin altındaki imzanın davacının bilgisi dışında atıldığı ve sahte bir imza olduğu, işbu toplantıda alınan kararların yokluğunun tespiti amacıyla———–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————- E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, ayrıca toplantıya çağrı yapılmaksızın davacı yerine sahte imza atılmış olduğundan ——– hakkında ——– Cumhuriyet Başsavcılığının ——–soruşturma nolu dosyası ile şikâyette bulunulduğunu, çoğunluk paya sahip———— yetkilerini devamlı olarak kötüye kullandığını, müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, süreklilik arz eden bu ihlaller davacı açısından ortaklığın devamını çekilmez hale getirdiğini, davalı şirket üzerinden krediler kullanmak suretiyle şirket malvarlığını eksilterek yeni şirketler kurduğu beyan edilerek, öncelikle ———- sicil nosu ile kayıtlı bulunan ———–feshine, mahkeme aksi kanaatte ise pay sahibi olan davacının pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenmesi yolu ile ortaklıktan çıkarılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK.’nun 531.maddesi uyarınca davacının şirketin feshini talep etmesini gerektirecek haklı bir nedeninin olmadığını, haklı neden ağırlığına ulaşılması için ihtilafların süreklilik arz etmesinin gerektiğini, haklı nedenle şirketin feshinin son çare ilkesi olarak uygulanmasının gerektiği, şirket yetkilisi———- çoğunluk olarak gücünü kötüye kullandığından söz edilemeyeceğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu, ileri sürülen vakıalarda davacının pay sahipliği sıfatına ilişkin herhangi bir menfaat ve hak kaybı gerçekleşmediğini, genel kurul tutanağındaki imzanın sahte olup olmadığının imza incelemesi neticesinde şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilebileceğini, malvarlığının eksiltildiğine ilişkin iddiaların yersiz olduğu,——— davalı şirketin sadece bir bankada ——–kadar olan ve olabilecek tüm borçlarına müteselsil kefalet verdiğini, —— şirket adına kullanılan kredilere şahsi kefaletler verdiğini, şirket borcuna şahsi kefaletler verilmesinin yönetim yetkisini kötüye kullanmadığını ispatladığı belirterek huzurda açılan haksız davanın reddine, işbu davayı doğrudan ilgilendirdiğinden dolayı ——–.Asliye Ticaret Mahkemesinin—– E. dosyasının ve ———– Cumhuriyet Başsavcılığının ve kamu davası açılması halinde ceza davasının sonuçlarının beklenmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde bilirkişi incelemesi neticesinde davacının pay değerinin hesaplanarak şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı TTK.nun 531. Maddesine göre davalı anonim şirketin feshi, fesih mümkün olmadığı takdirde ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir.
Davacının talebi bu sırayla yapılmışsa da öncelikle şirketlerin devamlılığı prensibinden hareketle ortaklıktan çıkma talep edilip edilemeyeceği araştırılacak; bunun mümkün olmadığı takdirde şirketin feshi koşullarının değerlendirilecektir.
Davalı şirketin sicil dosyası celp edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde dayandığı sebepler teknik incelemeler gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler ———– tarihli raporlarında fesih koşullarının oluşmadığını, davacının şirketin malvarlığının azaltılıdğı iddialarının sorumluluk ve genel kurul iptal davalarının konusunu oluşturduğu, dava devam ederken şirketin tasfiye kararı aldığı ve tasfiye sonucu şirketin sicilden terkin edildiği rapor edilmiştir.
Gerçekten de güncel sicil kaydı celp edilmiş, davalı şirketin tasfiye sonucu ———–tarihinde terkin olduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davaya devam edebilmek için davalı şirketin bu dava yönünden ihyasına karar verilmesi taraf teşkilinin sağlanması için şarttır. Bu doğrultuda davacıya, davalı şirketin ihya ettirilmesi için dava açmak üzere süre verilmişse de davacı ihya davası açmamış, bir beyanda bulunmamıştır.
Taraf teşkili dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınmalıdır. Davalı şirketin pasif taraf ehliyeti kalmadığından davanın HMK.nun 114,115 maddeleri uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif taraf ehliyeti yokluğundan HMK 114, 115 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 14,00TL yargılama giderlerinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/02/2020