Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1180 E. 2019/483 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/871 Esas
KARAR NO : 2019/518

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğundan uyuşmazlığın bu mahkemede görülmesinde bir tereddüt olmadığını, müvekkilinin dava dışı——- arasında kasko poliçesi imzalandığını, davalının 10.02.2016 tarihinde sürücüsü olduğu—— araç müvekkil şirketçe kasko sigortalı bulunan —— plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, müvekkilince sigortalısına 20.000,00 TL tazminat ödendiğini, davalı borcun sorumluluğunu kabul etmediğini ancak davalı karanlık olmasına rağmen aracının ışıklarını yakmadan seyrederek KTK 63. madde hükmünü ihlal ettiğinden, sorumluluğu açıkça ortada olduğunu, davalıya yüklenecek kusur oranı %50 olarak tespit edildiğini, davalıya borcunu ödeme konusunda müracaat edilmişse de sonuçsuz kaldığını, İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, ancak davalının haksız itirazın neticesinde takibin durduğunu, davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün—- sayılı dosyasına ileri sürdüğü borca itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, Davalı %20’den düşük olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve icra giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Olayın———- olması nedeniyle davanın —- Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, talebin bir yıllık zaman dilimi içinde açılmadığından zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın davalısı her ne kadar … gösterilmişse de … sehven gönderilmiş olup kazaya karışan—- sürücüsünün ———– olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava dışı ——- asli kusurlu olduğunu, talep edilen miktarında fahiş olduğunu, İstanbul Anadolu——- İcra Müdürlüğü’nün 2017/1749 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı tarafından sigortalısına ödenen miktarın fahiş olduğunu, kesinlik kazanmamış bir alacak olup gerçek zararın yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, bu nedenle likit bir alacak söz konusu olmadığını, icra takibine ve şimdi de davadaki işlenen miktara itiraz edilmesinin haksız sayılamayacağını, bu nedenle tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, öncelikle yetki ve görev hususunun değerlendirilerek dosyanın ——— Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davanın zamanaşımı ve husumet nedeni ile reddine, müvekkilinin kusurundan söz edilemeyeceğinden talebin ve davanın , icra inkar tazminatının reddiyle yargı giderlerinin ve ücreti vekaletin davacıya taraftan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; Davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin kusur oranında kazaya karışan diğer araç sürücüsünden rücuen tazmini talepli başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılmış bulunan itirazın İİK 67 kapsamında iptali davasıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; ———–tarih, — Esas, — Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Davacı …nin sigortalısı ———— ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur.Davacının sigortalısına ait aracın kullanım şekli hususi olup sigortalı tacir değildir. Davalı da tacir olmayıp aracı patpat olarak tabir edilen araçlardandır. TTK’nun 4/1 maddesindeki nisbi ticari dava koşulları oluşmadığı gibi iş bu davanın aynı maddede düzenlenen mutlak ticari dava niteliği de bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, araç kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davanın rücuen tazminat davası olduğu, Yargıtay İBK kararı gereği, sigortacının rücuen tazminat davalarında sigortalısının yerine geçtiği, bu nedenle dava dışı sigortalı ile davalının arasındaki ilişki değerlendirildiğinde görevli mahkemenin belirlenebileceği anlaşılmış, neticeten dava mutlak ya da nispi ticari dava olmadığından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış, Mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itbaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzene karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı.