Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1167 E. 2019/484 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1167 Esas
KARAR NO : 2019/484
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/11/2017
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin————– ayrı bağımsız bölüm iken daha sonra birleştirilen ikiz villanın sahibi olduğunu, davalı tarafça iki ayrı poliçe ile ————-tarihleri arasında geçerli olacak şekilde sigortalattığını, 2017 yılı Ocak ayında konutun zemin katında önce yerden gelen sızıntı sebebiyle rutubet ve nem oluşmuş, daha sonrasında bu nem duvarlara ve zemine yayılarak zemin kat yer döşemelerinde, duvarların sıva ve boyalarında, süpürgeliklerde, kapı pervazlarında hatta kapı altlarında hasara yol açtığını, müvekkilinin sızıntının nedenini öğrenebilmek için tesisatçıları çağırdığını, ancak sebebini öğrenemediklerini, hasarın yayılarak artması üzerine davalı sigorta şirketine başvurmuş sigorta kapsamında hasarının karşılanmasını talep ettiğini, davalı sigorta tarafından ekspertiz firmasına inceleme yaptırarak rapor düzenlendiğini, rapora göre tesisatta herhangi bir uygunsuzluk olmadığını, binanın yapılışında izolasyon hatası olduğunu, konutun temelden su aldığını beyan edildiğini, hasarın sigorta kapsamı dışında olduğundan zararın tazmin taleplerinin reddedildiğini, İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak ——— D. İş no’lu dosyası ile tespit yaptırıldığını, konuttaki hasarın temiz su tesisatındaki su kaçağından kaynaklandığı, hasarların onarımı için ———TL, kırılan granitlerin döşenmesi için ise———- TL olmak üzere toplam ———TL hasar bedeli tespit edildiğini, ayrıca bu tespit için mahkeme harç ve masraflarının toplamının ——— TL olduğunu, bu nedenle —- Noterliği ———– yevmiye no’lu ihtarname ile sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinden ödenmesi talep edildiğini, ihtarnameye rağmen davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından davacının maliki bulunduğu————— adresindeki taşınmazda oluşan ———— TL hasar bedelinin ihtarnamenin tebliği tarihi olan ————‘den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakkımızın saklı tutulmasına, tespit dosyasında yapılan ———–TL yargılama gideri ve ————– TL ihtarname masrafı ile huzurdaki davada yapılacak masraflar ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederim.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ———— Nolu poliçe ile ———– ——–Tarihleri arasında ———— Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının konutunda rutubet ve nem oluştuğunu, bu durumun duvarlara ve zemine yayılarak hasar oluşturduğunu, sızıntının kaynağının tespit edilemediğinden sigortayaya başvurarak tamirini talep ettiğini, müvekillinin yaptırdığın incelemelerde izolasyon eksikliği sebebiyle hasar talebini reddettiğini, yangın Sigortası Genel Şartlarına ek Dahili Su Klozu hükümleri gereği izolasyon eksikliği/kaybı ile yer altı sularının her sebeple sirayeti oluşan hasarlar teminat kapsamı dışında olduğunu, poliçede sigortalı lehine ve genel şart hilafına ————TL limitle teminat dışında kalan bu durum teminat kapsamına alındığını, davacı ilk önce çamaşır makinesi giderinin tıkanması nedenine dayalı olarak başvuru yaptığını, ancak inceleme sonucu bu durumun tespit edilemediğini, davacının yaptırdığı bilirkişi tespitinin de geçerliliği bulunmadığını, dava konusu rutubetlenmenin nedeninin tespit edilmesi için yerinde inceleme yapılması gerektiğini, hasar fotoğrafları ve davacı beyanlarından da anlaşılacağı üzere konutun çok geniş bir alanda rutubetlenme olduğu, evin tüm alt kat zeminini ve duvarlarını etkileyen bir nem söz konusu olup yeraltı suyu ve/veya toprak rutubetinden kaynaklandığını, lokal olmadığını, bu durumun klozet bağlantısından kaynaklanmasının mümkün olmadığını, durumun tespiti ve tamiri kolayca yapılabilir olduğunu, müvekkil şirketin uygulamasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; davacı ile davalı arasında akdedilmiş bulunan———— kapsamında davacının evinde meydana gelen hasarın davalıdan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık davacı konutunda meydana gelen hasarın kendi sigortacısından tahsili istemlidir. Taraflar arasında akdi ilişki olup, dava konusu uyuşmazlık da iş yeri sigortasından kaynaklanmamakta, konut sigortasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacı tüketici konumundadır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 2018/2809 Esas 2018/2179 K. Sayılı ilamı benzer mahiyettedir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın 01/11/2017 tarihinde açıldığı dikkate alınarak mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itbaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı.21/05/2019