Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1166 E. 2019/1179 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1348 Esas
KARAR NO : 2019/1180 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- plakalı kamyonun müvekkili sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu,—- tarihinde —– sevk ve yönetimindeki —- plaka nolu araç ile —- kavşağı alamayarak otoparkta bulunan park halindeki —– plaka nolu araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, yapılan eksper incelemesinde — plaka nolu araçta meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili sigorta şirketi tarafından toplam — hasar bedeli ödendiğini, müvekkili şirketin ödemiş olduğu sigorta bedelini sorumlulardan rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, ehliyetinin damperli kamyon olan aracı kullanmaya yeterli olmadığını, bu nedenle poliçe yükümleri ve kanuna aykırı şekilde ehliyetsiz araç kullanımı nedeniyle davalının sigortaya karşı sorumlu olduğunu, ancak davalı tarafından müvekkili sigorta şirketine ödeme yapılmaması nedeniyle İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2018/7306 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, başlatılan takibe yapılan haksız itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere davanın kabulünü, icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 07/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde, özetle; Müvekkili şirkete ait aracın freninin boşalması sonucu aracın beton duvarına çarptığını, çarpma sonucu aracın yakıt deposunun araçtan ayrılarak otoparkta bulunan —– plakalı aracın tampon bölgesine çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, bu nedenle kaza tutanağındaki kusur tespitine itiraz ettiklerini, sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin —- plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olmadığını, kaza karayolunda değil otoparkta meydana geldiğinden sigorta şirketinin hasar ödeme yükümlülüğü olmadığını, bu nedenle sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olmadığı hasar bedeli için müvekkiline rücu hakkı olmadığını, müvekkiline ait —- plaka nolu aracı kullanma yetkisi olmadığı halde şantiyede bulunan ve şantiyede bulunması nedeniyle anahtarı üzerinde olan aracı müvekkilinin izni ve bilgisi olmaksızın kendi özel işi için şantiyeden alarak kullanması sırasında kazanın meydana geldiğini, bu hususun araç sürücüsünün beyanlarında da sabit olduğunu, bütün bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı, meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumu, ödenen hasar tutarını davacının davalıya rücu etmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … — davalı——–aleyhine 05/03/2018 tarihinde —– asıl alacak ve —- işlemiz faiz olmak üzere toplam 8.388,11 TL bedel üzerinden icra takibi başlattığı, davalının süresinde borcun aslına, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmektedir.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davalı firmaya ait —– plaka nolu kamyon sürücüsü —– %100 (Yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, kazada hasarlanan—- plaka nolu otomobil sürücüsünün kusursuz olduğu, kazada hasarlanan —– plaka nolu otomobilin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının 7.990,00 olduğu, davalı firmaya ait —–plaka nolu kamyon sürücüsü—- oranında kusurlu olması nedeniyle bu bedelin tamamından sorumlu olacağı, davacı … şirketinin, davalıdan —- ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği,şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporu denetime ve olayın oluş şekline uygun bulunduğundan bilirkişi raporundaki tespitler Mahkememizce de uygun bulunmuştur. Trafik kazsı tespit tutanağı ve bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre, davalı tarafın olayın trafik kazası niteliğinde olmadığı ve dolayısıyla sigorta şirketinin hasarı ödeme yükümlülüğü bulunmadığı yönündeki savunması yerinde görülmemiştir.
Ayrıca davalının aracın şantiyede bulunduğu esnada anahtarı üstünde olan aracın kendi çalışanı tarafından özel işi için kullanıldığı esnada kazanın meydana geldiğini iddia etmiş ise de bu hususta inandırıcı bir delil ortaya koyamamış olup emri altında çalışan kişilerin üçüncü kişilere verdiği zararlardan sorumlu bulunmaktadır.
Anılan sebeplerle davalı işletene ait——– plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesi —- plakalı araçta oluşan 7.999,00-TL hasar bedelinin sigorta kapsamında 23/08/2017 tarihinde ödendiği, taraflar arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunduğu, davacının olayda %100 oranında kusuru bulunan davalıya rücu talebinin yerinde olduğu, rücu edebileceği miktarın 7.990,00-TL olduğu, yine tarafların tacir olması dolayısıyla avans faizi talebinin yerinde olduğu, buna karşın davacı tarafça takip öncesi faizin dava konusu edilmediği görüldüğünden taleple bağlı kalınarak davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün 2018/7306 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin—–asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
Takip tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli —— harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı,94,67- TL peşin harcın toplamı olan 130,57- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 833,20-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 832,24-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan—— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- —– göre davalı vekili için takdir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.