Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1161 E. 2022/7 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1161 Esas
KARAR NO : 2022/7

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 06/01/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 08.11.2015 tarihinde, davacının sahibi olduğu ve —- ve önünde arkasında park halinde — davalıların sürücüsü, sahibi oldukları — plakalı aracın çarptığını, davalı sürücü— meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında park halindeki araç sürücülerine de kusur verilmiş olduğu ve doğru olmadığını, —- plakalı aracın hasar tutarının ve değer kaybının toplam — olduğunun tespit edildiğini, onarım süresince ikame araç kiralama zararlarının —onarım bedelinin, değer kaybının ve — alacağın avans faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsili talep edilmiştir.
Asıl dava dosyasında—- tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; zararın belirli hale gelmesinden dolayı belirsiz alacak davası açılamayacağını, bahsi geçen değişik iş dosyasında alınan raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle rapordaki belirlemeleri kabul etmediklerini, Kazanın zincirleme kaza olduğu, savacılık aşamasında plakası belirlenemediği ancak teknik inceleme ile plakası belirlenecek—– aracın direksiyon hakimiyetini etkileyen manevra ile ve davacı tarafından park edilmesi ihtimali dahilinde olmayacak bir yolda araç park edilmesi sonucu davacı kusurları ile kazanın meydana geldiğini, davalının aracının park edilmemesi gereken yere park ettiği için kusurlu olduğu; davalı —- sürücü olmadığı, kazadan sorumlu olmadığı, kusursuz sorumluluk durumunda ise — beyyinesi sunarak sorumluluktan kurtulabileceği için sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddi talep edilmiştir.
Birleşen ——-davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait araç üzerinde —– dosyasından yatırıldığı, birlikte söz konusu rapor uyarınca davacının aracı ile ilgili — çıkarıldığını, söz konusu zarar içerisinde parça bedeli, işçilik bedeli ve değer kaybı bedeli hesaplandığını, kaza tespit tutanaklarından davacının hiç bir kusuru olmadığını, kendisine kusur addedildiğini, söz konusu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının bu süre zarfında araç kiralamak zorunda kaldığı, maddi ve manevi zarara uğradığını, davacının hiç bir kusuru olmamasına rağmen söz konusu durum nedeni ile zarar meydana geldiğini, bu hususta— sayılı dosyasından dava ikame edildiğini birlikte verilen ara karar neticesinde davanın sigorta şirketine dava açılması ve dosyaların birleştirilmesi yönünde karar verildiğini ileri sürerek karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.
Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97. maddesine göre dava açılmadan önce sigortaya başvurunun dava şartı olduğunu, davacının eksik evraklar ile başvuru yaptığını, usulüne uygun başvuru olmadığı için dava şartının yerine getirilmediğini, değişik iş dosyasında yokluklarında düzenlenen bilirkişi raporunun kabul edilmediğini, davalının kusuru olmaması nedeniyle ödeme yapılmadığını, kusurun, hasar tutarının ve değer kaybının bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, kazanç kaybı zararının teminat altında olmadığını, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; —- meydana gelen — plakalı aracın hasarlanmasından kaynaklı kazaya karışan —- plakalı araç sürücüsü, işleteni ve sigortacısından değer kaybı, hasar bedeli ve kazanç kaybı talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları, davacının aracında ne kadar hasar oluştuğu, değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı var ise miktarı, kazanç kaybının olup olmadığı, var ise ne kadar kazanç kaybının olacağı ve hangi davalıların sorumlu olacağı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Asıl dava —- sayılı dosyasında, birleşen dava ise — dosyasında açılmış, —-sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir. Yapılan incelemede birleşen dosyanın davalısının —— uygulanması gerektiğinden mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken araç işleteni davalı —- vefat ettiği, mirasçılarından — zaten davalı olduğu anlaşılmış, diğer mirasçıları——— davaya dahil edilmiş, mirasçılardan —– yargılama esnasından vefat ettiği anlaşılmış, davaya dahil edilen mirasçılardan başka mirasçısının olmadığı anlaşılmış, taraf teşkili bu şekilde sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekiline talebini ayrıştırması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından talep ayrıştırmasına ilişkin dilekçe sunulmuştur. Buna göre davacının belirsiz alacak davası olarak talebinin 1.500 TL değer kaybı, 3.000 TL hasar bedeli, 500 TL araç kiralama masrafı (mahrumiyet zararı) talep ettiğini belirtiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan araçların—— poliçe, sigortaya başvuru belgesi ve hasar dosyası,—— dosyası, kaza tespit tutanağı, kaza sonrası— tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Kazaya karışan araçların trafik kayıtlarının incelenmesinde, — davacıya ait olduğu, — aracın ise davalı müteveffa —- ait olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar cevap dilekçesinde davalı müteveffa—sorumluluğunun olmadığı savunulmuş ise de; KTK 85. maddesi gereğince araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Tarafların kusur durumunun ve tazminat miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilerek 19.01.2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda özetle; davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, davacının kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı, onarım bedelinin 12.000 TL, değer kaybının genel şartların ekindeki belirtilen — şartların göre 4.000 TL olduğu, — ve mahrumiyet zararının — olduğu rapor edilmiştir.
Kazanın meydana geldiği—– bölünmüş yol olduğu,—– şerit geliş yolunun olduğu ve yanlarda —- şeritlerinin olduğu, özellikle hafta sonları ve tatil günlerinde — şekilde kullandığı — olarak bırakın — araç park yeri olarak kullanıldığı, idareninde bu hususu örtülü olarak kabul ettiği, zira bu şekilde yaklaşık —- yapılan—edildiği, herhangi bir cezai işlem uygulanmadığı veya araçların bulunduğu yerden kaldırılmadığı hususları dikkate alındığında davacının — yapmış olmasının kusurlu olduğunu göstermeyeceği, kazanın meydana gelmesinde asli ve tek kusurun davalı aracın aşırı hızla ve fren izi olmadan kazaya sebebiyet vermesinden kaynaklandığı, bu haliyle bilirkişi raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin olayın oluş şekline uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından—– eksik harcı yatırdığı anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar araç mahrumiyetine ilişkin talebini bedel artırım dilekçesinde ——– beyan etmiş ise de; ıslah ile dahi talebin—, bu nedenle davacının bu talebinin ıslah olarak kabul edilemeyeceği, talebin bir kısmından vazgeçme olması içinde tarafların açık muvafakatlerinin olması gerektiği, davalıların açık muvafakatlerinin olmaması nedeniyle vazgeçmeninde geçerli olmadığı anlaşılmış, araç mahrumiyetine ilişkin talebin 500 TL olduğu kabul edilerek yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Bilirkişinin yapmış olduğu tazminat hesaplamasının olaya ve hasar durumuna uygun olduğu, denetlenebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından tazminat hesaplaması yönünden de bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından değer kaybı talebi 4.000 TL’ye yükseltilmiş ise de, dava tarihinde yürürlükte olan genel şartlara göre yapılan hesaplamada değer kaybının 3.245 TL olduğu belirlendiğinden bu miktar üzerinden kısmen kabul kararı verilmiştir.
Birleşen dosya açısından yapılan incelemede, öncelikli olarak asıl dosya ve birleşen dosyadaki taleplerin aynı olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplaması yapılırken bu husus göz önünde bulundurulmuştur. Birleşen dosyada sigortanın doğrudan zararlar olan hasar bedeli ve değer kaybından sorumlu olacağı, davacının birleşen davadan önce sigortaya başvuru yaptığına ilişkin belgenin olmadığı, dava devam ederken sigortaya başvurunun yapıldığı,, dava sigorta yönünden— tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Ancak kısa kararda — hasar bedeli —– değer kaybı olmak üzere toplam ——— yönünden hüküm kurulması gerekirken sehven 12.000,00 TL hasar bedeli,— araç kira bedeli olmak üzere toplam —– alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Yapılan bu hatanın HMK 304. maddesi gereğince açık yazı hatası olduğu anlaşılmış ve hükmün tashihine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahekememizin—- sayılı dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, — hasar bedeli, 228,00 TL araç kira bedeli olmak üzere toplam 15.473,00 TL’nin (birleşen dava yönünden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) dava tarihi olan 11.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dava davalılarından müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Birleşen — Karar sayılı dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.000,00 TL hasar bedeli, 228,00 TL araç kira bedeli olmak üzere toplam 12.228,00 TL’nin (asıl dava yönünden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) birleşen dosya dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalısı —- davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 1.056,96 TL peşin harçtan davacı tarafından yatırılan 85,39-TL peşin harç ve 193,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 278,39 TL’nin mahsubu ile kalan 778,57 TL ‘nin (davalı—– yönünden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 85,39 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 193,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 307,69 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından asıl ve birleşen dosyada sarfedilen 1.591,10 TL yargılama gideri ve—— bilirkişi ücreti 27.00 TL tebligat ücreti olmak üzere) 533,30 TL yargılama gideri toplamı olan 2.124,40 TL’nin haklılık oranına göre takdiren (%93,78 kabul %6,22 ret oranında) 1.992,26 TL’nin (davalı — yönünden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7—- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan —vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8—-Tarifesine göre (değer kaybı alacağının reddedilen kısmı açısından) davalılar——vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9—- göre —alacağının reddedilen kısmı açısından) davalı—- için—ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10—– göre (araç kira bedeli açısından) davalı — takdir olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı —–vekilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

TASHİH KARARI

Hükmün 2. bendinin —– Esas — Karar sayılı dosyası yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.000,00 TL hasar bedeli, 3.245,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 15.245,00 TL’nin (asıl dava yönünden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) birleşen dosya dava tarihi olan 23.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalısı——- fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde TASHİHİNE karar verilmiştir.