Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1156 E. 2019/1055 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1156 Esas
KARAR NO: 2019/1055 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/10/2017
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma ile yapılan alışveriş neticesinde —- tarih ve – no.lu. – TL. bedelli bir adet fatura düzenlenerek davalı firma yetkilisine elden teslim edildiğini, mail yoluyla da davalı şirket servisine bilgi verildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün —Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, taraflarınca icra dosyasında talep açılarak 3. kişilerdeki hak ve alacakları için haciz talep edildiğini, bu talep üzerine, 3. kişi olan—-. tarafından dosyaya — TL. para yatırıldığını, davalı şirketin talebi üzerine İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin aldığı karar neticesinde, davalı şirketin İcra Dairesine yaptığı itirazın süresinde yapıldığından bahisle takibin durdurulduğunu, dolayısı ile dosyadaki paranın tahsil edilemediğini, borçlu davalının itiraz dilekçesinde bahsettiği hususların gerçekleri yansıtmadığını, haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek, davalının İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ve icra takibinin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket davaya cevap vermemiş ve savunmada bulunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası celp edilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde ;Davalı Borçlu —– Tebliğ Tarihinden İtibaren 7 gün İçerisinde Borcun Ödenmesinin İslendiği,Davalı Şirket vekili ——Takip dayanağı —-tarih ve —-sıra no.lu Fatura olarak gösterilmiş olup müvekkilin afaki ve gerçek dışı fatura alacağı sebebiyle her ne nam ve altında olursa olsun takip alacaklısına borcu bulunmamaktadır.”… latııra alacağına vaki icra takibine, yetkiye, borca, takip dayanağı faturaya, işlemiş ve İşleyecek (aize. laiz oranına ve diğer tüm ferilere itiraz ediyoruz.“ beyanı üzerine, yapılan itiraza İstanbul Anadolu 17 İcra Dairesi tarafından, borçlu vekilinin başka bir şirkete ait olduğu gerekçesi ile İcra Hukuk Mahkemesine itiraz yolu açık olmak kaydı ile —- tarihinde reddine karar verdiği tespit edilmiştir,Davacı taral’ındaıı İcra dosyasında talep açılarak 5. Kişilerdeki hak ve alacakları için haciz talep edildiği, bu talep üzerine. 3. Kişi olan— tarafından dosyaya —. yatırıldığı tespit edilmiştir,Davalı şirketin, icranın durdurulması için— tarihinde İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi‘ne başvurduğu. Adı geçen Mahkeme’nin — tarihinde takibin durdurulmasına dair verdiği karar üzerine. İstanbul Anadolu 1 7 İcra Dairesi tarafından takibin durdurulduğu, hacizlerin kaldırıldığı. 3. Kişi tarafından yatırılan —- geldiği yere iadesine karar verdiği tespit edilmiştir.
Davalı taraf itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuştur. Davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı HMK 10.madde ve TBK 89.madde hükümleri uyarınca, para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri ifa yeri bulunduğundan ve bu yer İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri yetkili bulunduğundan ve davacı alacaklının ikametgahı icra müdürlüğünün yetki alanı içersinde bulunduğundan reddine karar verilmiştir.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye gönderilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; davacı Şirketin — yılına ait ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde ——— muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak tutulduğunu, dava konusu, davalı Şirkete kesilen —- tarihli ve ——– nolu KDV dahil — TL tutarındaki satış faturasının, davacı Şirketin — yılı Yevmiye Defterinin –. sayfasında — no.lu sırasına işlendiği ve ——-Formunda beyan edildiğini, dava dosyasında ——- tarihli cevap yazısındaki B-A Formu incelendiğinde,— yılında davalı Şirketin, davacı Şirketten herhangi bir mal aldığına dair kayda rastlanmadığı, davaya konu edilen Faturanın sol alt tarafında ve teslim alma ile ilgili tarihsiz tutanakla imzası bulunan — — tarihli — Listesinde sigortalı çalışanı olarak kaydının bulunmadığı, davaya konu edilen faturayı ve faturanın içeriğindeki malzemeyi teslim alan —— davalı şirket bünyesindeki sorumluluğunun tespit edilmesinin dava sürecini aydınlatabileceği, mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafça kesinlen faturada teslim alan kişi olarak isim ve imzası bulunan—— hizmet döküm cetveli istenmiş, gelen ——- kaydına göre bu kişinin, faturanın tanzim tarihinde davalı şirket çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davalı tarafça takibe konu borca ve borcun dayanağı faturaya itiraz edilmiş ise de fatura, davalı şirket çalışanınca isim yazılmak suretiyle imzalandığına göre fatura konusu malların, davalı şirket çalışanı tarafından alındığını kabul etmek gerekir. Aksi durumun davalı tarafça yazılı delillerle ispatı gereklidir. Buna karşılık davalı tarafça, icra takibine yapılan itirazda, afaki ve gerçek dışı fatura alacağının söz konusu olduğu savunulmuş, fatura konusu tutarın ödendiğine ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmamıştır. Bu durumda davacının, davalıdan fatura tutarı kadar alacaklı olduğu, davalının icra takibine itirazının yerinde bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın takip konusu asıl alacak üzerinden açılması, davacı vekilinin son celse imzalı beyanı ile faiz taleplerinin bulunmadığını beyan etmesine göre icra takibine yönelik itirazın iptaline, alacak tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin —–TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli —-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —– TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 388,23- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 129,42- TL peşin harcın toplamı olan 160,82- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 893,80-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/10/2019