Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1128 Esas
KARAR NO : 2019/225

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirkete ————- Yapılanması———– ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü suçlar soruşturma Bürosunun 01/12/2016 tarih ve ———— soruşturma sayılı talebi üzerine, İstanbul ————–. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/12/2016 tarihli ve —————.İş sıyılı kararı ile, 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun (6758 sayılı kanun) 19. Ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (5271 sayılı Kanun) 133. Maddeleri uyarınca, Tasarruf Mevduatı sigorta fonu (——-) , 01.12.2016 tarihinde kayyum atandığını, müvekkil şirket yönetimine ————- tarafından el konulmuş olması sebebiyle , müvekkil şirkete atanan kayyımlar tarafından yapılan incelemeler esnasında genel kurul karar defterinin kaybolduğu tespit edildiği, müvekkil şirketin yönetimine ————- tarafından el konulması sonrasında, müvekkil şirketin genel kurul defterleri bulunamamış olup ,———– terör örgütü bağlantısı bulunan şirket eski genel kurul üyeleri ve hissedarları tarafından şirket üzerinden anılan terör örgütüne sağlanan menfaatlerin gizlenmesi amacıyla, şirket genel kurul defterinin zayi edildiği düşünüldüğünden müvekkil şirketin genel kurul defterine ilişkin zayi belgesi kararı verilmesi gerektiğinden açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle TTK. 82/7.maddesi uyarınca davacı şirketin genel kurul karar defterinin kaybolması nedeniyle açılmış bir zayi belgesi verilmesi davasıdır.
Zayi belgesi verilmesi, TTK’nın 82/7. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesinde: “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dava dilekçesi incelendiğinde genel kurul karar defterinin mevcut olmadığının 29.08.2017 tarihinde tespit edildiği belirtilmiştir. Zıyaın 29.08.2017 tarihinde öğrenildiği anlaşılmış olup, oysa ki, işbu davanın açılma tarihi 20.10.2017’dir. Dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla reddine karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, TTK.82/7. maddesi uyarınca 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harcın peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile artan 13,00-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosya içerisinde artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı