Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1122 E. 2018/172 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1122
KARAR NO : 2018/172
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/05/2011
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili koop. üyesi olan davalının koop. genel kurulunca alınan 24/04/2010 tarihli genel kurul kararı gereği 13.872,00 TL borçlu bulunduğunu, karar uyarınca davalıya icra takibi yapıldığı gibi diğer üyelerden de bahse konu alacak miktarlarının tahsil edilmiş olduğunu, yapılan tebligata rağmen davalının bu borcu ödememesi nedeniyle icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle iptaline ve 14.641,90 TL üzerinden takibin devamına, davalının %40 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 14/06/2011 günlü cevap dilekçesi ile öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosya alacaklısı kooperatiften satın aldığı apartman dairesine ilişkin olarak tüm bedelin peşin yatırıldığını, tapusunun alındığını, koop. tarafından 09/09/2004 tarihinde tanzim edilen taahhütname gereğince alacaklı olduğunu iddia eden koop. e herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durumun davacı tarafından da ikrar edildiğini, ayrıca çevre düzenlemesi vs. ek masraflar içinde site yönetimine yaklaşık 7.000,00 TL ödeme yapıldığını, her ne kadar takip alacaklısı kooperatife borcu olmasada ve kooperatif genel kurul kararı gereği aleyhine bir borç tahakkuk ettirilse dahi söz konusu borcun genel kurul kararı uyarınca arsa payı üzerinden paylara bölünerek tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile kooperatif üyesi olan davalının genel kurul kararı uyarınca borçlu olduğu iddiası ile hakkında başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine İİK 67 md. gereğince açılmış itirazın iptali ve inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı vekili 15/06/2011 günlü dilekçe ile delil olarak Tuzla İcra Md………… E. sayılı takip dosyası, kooperatifin tüm defter kayıtları ve üyelik dosyası, Kartal 1. İcra Md. ……. E. sayılı ( ……Eski esas ) dosyası, Tuzla İcra Müd. ……. Talimat sayılı dosyası, Kadıköy 2. ATM …… E. – …… K: sayılı dosyası, koopratif olağan genel kurulunca alınmış 24/04/2010 tarihli genel kurul kararı , kooperatif sicil kaydı, Kartal 1. İcra Md. 2009/6614 E. sayılı dosya borcunu ödeme şekli ve şartlarına ilişkin protokol, adlarına tahsis edilmiş olmakla; henüz üyeler adına tapu devri yapılmamış kooperatif üyeleri ile koop. arasında imzalanan 18/03/2010 tarihli protokol sureti, protokoller uyarınca yapılan ödemelere ilişkin makbuzlar, Kartal 1. İcra Dairesi ………. E. sayılı dosya borcunun kooperatife ve üyelerince ödendiğine dair ibraname suretini sunarak bilirkişi incelemesi talep etmiş, 16/06/2011 günlü dilekçe ile de tapu kaydıyla ilgili bilgi vermiştir.
Davalı vekili 16/08/2011 günlü dilekçe ile karşı delillerini bildirmiş ve ekinde davacı ile müvekkili arasında düzenlenmiş 09/09/2004 tarihli ” taahhütnamedir. ” başlıklı belge, müvekkilinin 24/04/2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar uyarınca ödemelerine dair 18 adet makbuz, müvekkilinin aldığı dairenin tapu senedi sunmuştur. Tarafların tanık dinletme talepleri 3. celse ara kararı ile davanın mahiyeti ve değeri itibarı ile reddedilmiş, takip dosyası talimat dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti vermiş olduğu 29/06/2012 günlü raporda 24/04/2010 tarihli genel kurulun 2007,2008,2009 yılı faaliyet dönemine ilişkin olduğuna göre 30/07/2006 tarihli genel kuruldan sonra üye aidat parasının toplanmasına ilişkin bir karar alınmadığı anlaşıldığı, sabit ve peşin statülü üyelik ancak genel kurul kararları ile mümkün bulunduğu, dosyaya sunulan genel kurul tutanaklarında davalının sabit fiyat esasına göre üyeliğinin kabulüne ilişkin bir karar bulunmadığından davalının genel kurulca alınacak ödeme kararlarından sorumlu olacağını, diğer taraftan genel kurulda arsa payı esasına göre aidat şeklide belirlenmediğinden 24/04/2010 tarihli genel kurulda tüm üyeler bazında alınması kararlaştırılan 100.271,00 TL nin yönetim kurulunca belirlenecek şekilde davalı tarafın ödemesi gerektiğini, kooperatifte 44 üye mevcut olup; eşitlik esası ile her ortağa 100.271,00 TL :44 = 2. 278,68 TL olduğunu, bu durumda davacı kooperatifin öncelikle 13.872,00 TL aidat tutarına ne şekilde ulaşıldığı hususunun ispat etmesi gerektiğini rapor etmişlerdir.
Davacı vekilinin vermiş olduğu 16/07/2012 tarihli dilekçe ve aynı konuda Kadıköy 2. ATM …….. E. sayılı dosyaya aynı bilirkişi heyetinin vermiş olduğu rapor sunularak ek rapor talep etmiş, davalı vekili de konuya ilişkin Yargıtay kararı sunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Dava dosyası davacı tarafın itirazı, sunmuş bulunduğu davacısı aynı kooperatif davalısı farklı bir ortak olan dava ile ilgili Kadıköy 2. ATM ……. E. sayılı dosyaya sunulan rapor içeriği, dosyaya sunulmuş diğer belgeler ile arsa sahibine davacı tarafın ödenecek toplam bedelin 566.843,00 TL olduğu tespit edildiği bu rakamın dava konusu olayda da kabul edilmesi halinde davalının davacıya ödeyeceği tutarın davacının kooperatif ve arsa payının 30/2400 olup; bunun karşılığı davalı ortağı düşen miktar talep ediliyorsa bununda 7.085,54 TL olacağını dolayısı ile istenen 13.872,00 TL ye ulaşılamadığını belirtmişlerdir.
Toplanan deliller itibarı ile sözlü yargılamaya geçilmiş, davacı vekili 02/11/2012 tarihli ek rapora itiraz dilekçesi ile önceki iddialarını tekrarlamış, tapu kayıtlarında hisse oranlarının belli olduğunu, arsa sahibine ödenecek tutarında belli olduğunu belirterek yeni bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, mahkemenin takdirine bıraktıklarını ve davanın kabulünü istemiştir.
Davalı vekilide tüm delillerin toplandığını, davanın aydınlandığını , bilirkişi heyetinin vermiş olduğu her 2 rapordaki düşüncelerinin müvekkilinin kooperatiften daire satın alma sözleşmesi olduğunu ve hiçbir borcu olmayacağını ve başka ödemede yapmayacağı dikkate alınarak davanın reddini talep etmiştir.
Davanın görüldüğü 15. ATM ce itirazın kısmen iptaline dair verilen…….. gün ……. E.-50 K. sayılı hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 gün 2014/5973 E. 6431 K. sayılı kararı ile “… Buna göre davalının, davacı kooperatifin genel kurulunun verdiği yetkiye dayalı olarak peşin bedelli ortak olarak alınmış olduğunun kabulü gerekir.Bu durumda mahkemece, takip konusu alacağın dayanağı olan 24.04.2010 tarihli genel kurulda arsa sahibi ile kooperatif arasındaki dava sebebiyle borçlu olunan tutarın üyelerce ödenmesi hususu karara bağlanmış olup, bu alacak inşaat finansmanına ilişkin olduğundan peşin bedelli ortak olan davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunun davacının peşin bedelli ortaklığına ilişkin genel kurul kararına rastlanmadığı görüşüne itibarla yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” denilerek hüküm bozulmakla, bozma sonrası davacı taraf ilk kararda direnilmesini, davalı vekili bozmaya uyulmasını talep etmiş, Mahkememizce bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı uyulan bozma kararı gerekçesinde açıklandığı üzere davacı kooperatifin genel kurulunun verdiği yetkiye dayanarak peşin bedelli ortak olarak kooperatife üye olduğu ve bu şekilde kabul edildiği, bu alacağın inşaat finansmanına ilişkin olduğundan da peşin bedelli ortak olan davalıdan talep edilemeyeceğinden açılmış olan davanın reddine, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Kanıtlanamayan ve yerinde görülmeyen itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 173,55 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL red harcının mahsubu ile 137,65 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davacının yaptığı yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalının yaptığı yargılama gideri olarak temyiz, posta, tebligat gideri olarak 96,20 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyalarının ilgili icra dairelerine iadesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/02/2018