Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1104 E. 2019/694 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1104 Esas
KARAR NO : 2019/694

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının —- santralleri kurulum ve işletmesi faaliyet alanında çalıştığı, sahip olduğu — Belgesi kapsamında KDV’den muaf olduğu, bu belge kapsamında aldıkları — alımlarını KDV’siz aldığı, davalı taraf arasında 26.01.2017 tarihli —- referans numaralı 4186 adet ——alımına ilişkin sözleşme akdolunduğu, sözleşme konusu — panellerini KDV’li olarak ithal eden ve davacı firma tarafından sunulan Yatırım Teşvik Belgesi dolayısıyla KDV’siz olarak satış yapmak zorunda olan davalı firmanın, bu durumu malı ithal ettikleri için bağlı bulundukları— anlatamadıklarını dolayısıyla KDV iadesi kadar kendilerine emanet para göndermelerini ve malı ithal ederken ödedikleri KDV’yi iade aldıklarında davacının gönderdiği emanet parayı iade edeceklerini beyan ettikleri, davacı firmanın da bunu kabul ettiği ve bu yönde sözleşme akdolunduğu, davalı tarafından 21.08.2017 tarihinde davacı firma hesabına 335.621,55-TL gönderildiği, tarafların yaptığı sözleşmenin BK m. 386 da düzenlenen tüketim ödüncü niteliğine haiz ödünç sözleşmesi olduğu ve ödünç alan aldığı şeyi aynı miktar ve vasıfta geri vermekle yükümlü olduğu, 13.02.2017 tarihinde TL değil Euro cinsinden tüketim ödüncü gönderildiği, dolayısıyla davalı tarafça ya 91.095,74 Euro tutarından 20.708,55-TL — düşülerek ödeme yapılması ya da 91.095,74 Euroluk tutara gönderim tarihi olan 13.02.2017 tarihi değil davalı tarafın geri ödeme tarihi olan 21.08.2017 tarihli ——-satış kuruna göre Türk Lirasına çevrilip 20.708,55-TL—- Ücreti düşülerek ödeme yapılması gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle müvekkili ile davalı firma arasında akdedilen 26.01.2017 tarihli —- referans numaralı — adet — paneli alımına ilişkin sözleşme gereğince müvekkil tarafından 13.02.2017 tarihinde gönderilen tüketim ödüncü(karz) niteliğine haiz emanet paranın eksik iade edilmesi nedeniyle eksik ödeme tutarı olan 20.041,05-TL alacağın, davalı tarafça ödenmesi gereken kesin vade tarihi olan 21.08.2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı arasında 26/01/2017 tarihli alım satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin yurtdışında üretilen — panellerini davacı adına ithal edip gümrüklemesini yapıp teslim edeceğini, taraflar arasında imza edilen alım-satım sözleşmesinin şartlarından birisininde davalının sözleşme esnasında varlığını iddia ettiği KDV istisna belgesini ibraz etmesi ve karşılığında ödenmiş bulunan KDV’nin ilgili vergi dairesinden iadesinin sağlanmasından ibaret olduğunu, davacının KDV istisnasını direkt gümrük makamlarına sunmak sureti ile KDV’siz ürün ithal etmesinin söz konusu olmadığını, istisna belgesi ile ancak yatırılmış bulunan KDV’nin iadesinin mümkün olduğunu, müvekkilinin bahsedilen vekalet ilişkisine istinaden KDV iadesi işlemlerini zamanında ve özen yükümlülüğüne uygun olarak takip ettiğini, sonuçlandırdığını ve derhal davalıya ödediğini, KDV alacağının iadesine ilişkin davalıdan 13.02.2017 tarihinde, davalı adına ithalatın tamamlanıp millileştirilmesi için alınan 91.095,74 EUR bedel —— kuruna göre 91.095,74 Euro x 3.9116 TL= 356.330,10-TL olarak müvekkil kayıtlarına alındığını, davacının ödemiş olduğu 356.330,10-TL üzerinden, 26.01.017 tarihli ve—– Referans numarası ile akdedilen sözleşmede de belirtildiği gibi KDV dahil 20.708,55 TL — Rapor Ücreti düşülerek ve kendisine 335.621,55-TL olarak ödendiğini, bu durumun ———— da dahil tüm detayları ile—tarihinde —-posta adresine gönderilen maillerde anlatıldığını, herhangi bir açık nokta bırakılmaması adına detaylandırıldığını, Vergi dairesinden ödeme günü ile iade günü arasındaki kur farkını talep etmenin yasal olarak mümkün olmadığını açıklanan nedenlerle müvekkili aleyhine açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava mahiyeti itibariyle, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile açılan alacak davasıdır.
Tarafların iddiaları, savunmaları değerlendirilmiş, bildirilen deliller toplanmış, dosya mahkememizce re’sen seçilen yeminli mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiye gerek görmesi halinde tarafların defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 05/11/2018 tarihli raporda, davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davalı tarafın ticari defterlerinin kendisi lehine delil vasfına haiz olmadığı, incelenen davalı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 19.366,91-TL alacaklı olduğu, davacının 3.755,86-TL faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora davalı tarafından itiraz edilmiştir.
Sunulan 05/11/2018 tarihli raporun, denetime elverişli olmadığı, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin yeterli olmadığı görüldüğünden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın KDV ve Vergi hususunda olması nedeniyle dosya rapor düzenlenmek üzere bu konuda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan raporda, davacının —- Belgesi bulunduğundan KDV ödemediği, taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden KDV için davalıya 91.095,74-Euro gönderildiği, davalıya gönderilen tutarın Euro olması nedeniyle iade tarihindeki kura göre hesap yapılması ve —– KDV rapor ücreti düşüldükten sonra davacıya gönderilmesi gerektiği, bu kapsamda davacının davalıdan 20.879,14-TL talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları toplanan deliller ver alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında 26/01/2017 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya emaneten gönderdiğini iddia ettiği KDV bedelinde kur farkı nedeniyle oluşan farktan kimin sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 2. maddesinde, “Satıcı alıcıdan yatırım teşvik belgesi kapsamında KDV hariç tutarı tahsil eder. KDV bedelini KDV avans olarak ayrı bir deklarasyona istinaden, deklarasyon verildiği gün alıcıdan tahsis eder. 91.095,74-Euro tutarındaki KDV avansı, KDV iadesi alındıktan sonra alıcıya geri ödenir ” şeklinde hüküm bulunduğu, taraflar arasında yapılan anlaşmanın Euro üzerinden yapılmış olduğu, KDV’nin iade alındığı hususunun tarafların kabulünde olduğu, imzalanan sözleşmede kur farkından bahsedilmeksizin KDV iadesi alındığında 91.095,74-Euro’nun alıcıya ödeneceği hususunda tarafların anlaştığı göz önünde bulundurulduğunda, davacının davalıdan 91.095,74-Euro’nun ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığından 20.708,55-TL tutarındaki —ücreti düşülerek kalan bakiyeyi talep etme hakkı olduğu, bu tutarın bilirkişi tarafından 20.879,14-TL olarak hesaplandığı, ancak davacının 20.041,05-TL talep ettiği göz önünde bulundurularak ve taleple bağlı kalınarak, davanın kabulüne, her ne kadar davacı tarafından 21/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talep edilmişse de, sözleşmede vadenin kesin olmaması ve davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebliğ şerhi sunulmamış olması nedeniyle, dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, 20.041,05-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.369,00-TL harçtan peşin alınan 342,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.026,74-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından harç dahil harcanan 1.118,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4—— Tarifesindeki esaslara göre hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.