Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1101 E. 2021/41 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1050 Esas
KARAR NO : 2021/47 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- askeri personel olduğunu, oğlu ———– işlerinin bozulması nedeni ile — bulunan taşınmazını oğluna devrettiğini, akabinde davalı yanın müvekkilinin oğlu aleyhine ——- dosyası ile icra takibi başlattığını ve —— bulunan taşınmaz üzerine haciz konularak satış aşamasına gelindiğini, müvekkilinin taşınmazın satılmaması için davalı taraf ile görüşerek —nakit ödediğini, ancak alınan tutarın yeterli olmadığı için senet imzalatıldığını, müvekkilinin davalı vekilinin satış baskısı altında imzalamak zorunda kaldığı—– bedelli senet,——- nakit ve miktarı hatırlanmayan bir senedi davalı tarafa verildiğini, müvekkilinin davalı yana borcu bulunmadığını, senetlerin satış tehdidi altında baskı ile imzalanmak zorunda kaldığını, senetlerin—– sayılı dosyasındaki borç tutarında ve mükerrer alındığını beyanla cebri icra altında müvekkilinin gerek dava konusu bedeli karşılar nitelikte——sayılı dosyasından hacizli bulunan taşınmazına haciz konulmuş olduğundan bu taşınmaz hacizlerinin teminat olarak kabul edilerek teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasını, ——sayılı dosyasında takibe konu olan ve henüz icra takibi yapılmayan aynı keşide tarihli ve tutarı müvekkilince hatırlanmayan ikinci bononun haciz ve satış baskısı altında alındığının tespiti ile müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının kabulünü, takip konusu alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere davacı müvekkilinin uğradığı zararın davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin—————– ihtiyacını davacının oğlunun sahib olduğu————, Davacının oğlu ——– yetkilisi ve sahibi olduğu —–müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan borcu ödemek amacıyla toplam—bedelli – adet senet düzenlendiğini, senetlerin ödenmemesi sebebiyle—–sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takibin kesinleşmesinin akabinde davacının oğlu ————adına kayıtlı ——- taşınmaza haciz işlendiği ve satış işlemlerine başlandığını, taşınmazın satışa çıkartıldığını, satış tarihinde borçlunun babası olan davacının oğlunun ve oğlunun sahibi olduğu şirketin borcunu taksitle ödeyeceğini taahhüt etmesi üzerine satış işlemlerinin durduğunu, daha sonra davacının ve oğlunun taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine taşınmazın yeniden satışa çıkarıldığını, davacı ———— tekrar talebi üzerine tarafların yeniden anlaşma yoluna gittiklerini, taraflar arasında —-tarihli Protokolün imzalandığını ve ——tarihli senet ile ödeneceğine dair mutabık kalındığını, sonrasında davacının —– için ise —– tarihli senet verildiğini, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, ———- senetlerden dolayı borcunun devam ettiğini beyanla davanın reddine, davacının alacak tutarının % 20 ‘sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı dosyasında takibe konu —- bedelli senedin ve aynı icra müdürlüğünün—- sayılı dosyasında takibe konu —– miktarlı senedin icra yoluyla satış tehdidi altında alındığı bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti, senet alınmasına rağmen mükerrer tahsil yoluna gidildiğine ilişkin olduğu belirlendi.
Davacı vekili —- tarihinde verdiği Dilekçesi ile; Müvekkilince verilen diğer senedin—- miktarlı olduğunu, davalı tarafça —-sayılı dosyası üzerinden davalı tarafça takibe konulduğunu, müvekkilinin oğlunun borçlarından dolayı haciz ve satış baskısı altında senetleri verdiğini, ——— olmak üzere toplam——ödeme yaptığını, yapılan ödemelerin davalı şirketin kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını beyan ederek ——————- sayılı dosyalarında yürütülen takibin teminatsız olarak durdurulmasını talep etmiştir.
Davacı taraf taleplerine göre harcın tamamlatılması sağlanmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili—–tarihli dilekçesi ile de davacıya imzalatılan———– niteliğinde olduğunu, eş rızasının bulunmadığını, protokolün geçersiz olduğunu, senetlerin bedellerinin müvekkiline nakten ödenmediğini, belirterek davanın kabulüne ve %202den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
—– sayılı dosyası ve—– sayılı dosyaları getirilmiş ve dosya içersine alınmıştır.
———takip tarihli dosyası incelendiğinde; borçlular —–aleyhine alacaklı———- bonolara dayalı olarak toplam —- ihtiyati haciz vekalet ücreti, –ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam —- üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takip borçlusu ——- adına kayıtlı——– kaydına haciz konulduğu ve satış işlemlerinin yapılmasının talep edildiği, akabinde ise alacaklı vekili tarafından—– tarihinde satış işlemlerinin düşürülmesinin talep edildiği görülmüştür.
———— dosyasının incelenmesinde; davalı şirketçe davacı aleyhine———- haciz vekalet ücreti olmak üzere ——– üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip yapıldığı, görülmüştür.
——— dosyasının incelenmesinde; davalı şirketçe davacı aleyhine ———-üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip yapıldığı, görülmüştür.
Dosya konusunda uzman ——– verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; Davalıya ilişkin olarak —— seneleri ticari defterlerin incelendiği, tasdik yükümlülükleri yerine getirildiği, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının ek beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu ——– ödemeye ilişkin tarih ve ödeme yöntemi ile , davalının cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu, kısmi ödemeler, dilekçe delil listesinde— numarada belirtmiş olduğu ödeme belgelerinin neler olduğu ve hangi yöntem ile hangi tarihte ödenmiş olduğunun belirtilmediğini, bu sebeple belirtilen ödemeler yönünden araştırma yapılamadığını, —- tarihli protokolde, davacı ve davalının dilekçesinde yer alan bilgi belgeler çerçevesinde; davacının davalıya vermiş olduğu ——senetlerin mevcut olduğu, dava konusu——– icra takip dosyası kapsamında — senede ilişkin olarak, mail yönden herhangi bir tespit yapılamadığı, —– sayılı icra takip doyası kapsamında —- senede ilişkin olarak davalının ——— tarihlerinde kayıtların mevcut olduğu, dosya içeriğinden davalı şirket—————- arasında ödenmeyen işçilik alacaklarına ilişkin yapılmış bir protokol görülemediği, işçilik alacaklarına istinaden düzenlendiği iddiaa edilen senetlerin hangi çalışanlara ve alacak kalemlerin ilişkin olduğuna yönelik bilgi ve belge bulunmadığı, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık——- dosyasında takibe konu olan ————– senedin haczi ve satış baskısı altında alındığı, söz konusu senetler dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine yönelik bulunmaktadır.
Davalı şirketçe dava dışı——— faturanın tanzim edildiği, fatura borcuna istinaden dava dışı —–miktarlı bonoları düzenleyerek davalı şirkete vermiş olduğu, dava dışı—- söz konusu senetlerde avalının bulunduğu, senet tutarları toplamının fatura tutarı ile aynı olduğu görülmektedir.
——– dosyasından davalı tarafça dava dışı ———aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılması ve dosya borcunun tahsil amacıyla dava dışı takip borçlusu——————— taşınmazın satışa çıkartılması üzerine davacı tarafça satış işlemlerinin durdurulması için dava konusu senetlerin verildiği her iki tarafın beyanları ile kabullerinde bulunmaktadır. Yine davacının oğlunun sahibi olduğu — borcu dolayısıyla davalı tarafa —– ödeme yapıldığı tarafların beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı taraf bu borç dolayısıyla —— ödeme yaptığını beyan etmiş ise de buna ilişkin yazılı bir belge sunmamış, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır. Davalı şirket kayıtlarında bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede ise davacının yaptığını iddia ettiği bu ödemelere ilişkin bir kayda rastlanmamıştır.
—— da anlaşıldığı üzere——- dosyasından satışa çıkartılan ———-davacının kendisine değil oğluna ait bulunmaktadır ve oğlunun sahibi olduğu şirketin borcunu üstlenmesine bağlı olarak satışa çıkartılmıştır. Dolayısıyla davacıya ait olmayan bir taşınmazın icra yoluyla satışının yapılması davacı üzerinde bir baskı ve zorlama oluşturmayacaktır. Söz konusu taşınmaz, taşınmaz sahibinin üstlendiği bir borca karşılık olarak satışa çıkartılmıştır. Davacı tarafça söz konusu borç davalı tarafla protokol yapılmak ve senet verilmek suretiyle rıza ile üstlenilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu edilen senetler TTK’nun 776 vd maddelerinde düzenlenen bono niteliğinde olup kambiyo senetlerindendir. Kayıtsız şartsız asıl borç ilişkisinden bağımsız (illetten mücerret) bir borç ikrarını içermektedir. Senede bağlanan her türlü alacağa karşı ileri sürülen iddianın yazılı delillerle ispatı gerekir. Davacı taraf dava konusu senetlerin satış baskısı altında alındığını tanık delili dahil her türlü delille ispat edebilir ise de yukarıda belirtildiği üzere davacıya ait olmayan taşınmazın, taşınmaz sahibinin borcu üzerine satılmasının davacı açısından bir baskı unsuru oluşturmayacağı, değerlendirilmiştir.
Ayrıca davacı vekili taraflar arasında imzalanan protokolün kefalet sözleşmesi hükmünde olduğu eş rızası bulunmaması sebebiyle geçersiz olduğunu iddia etmiş ise de mezkur protokol dava konusu edilmiş değildir. Bununla birlikte söz konusu protokol borcun üstlenilmesi niteliğindedir. Kaldı ki taraflar borcu kambiyo niteliğinde olan senede bağlamış bulunmaktadırlar. Yukarıda da değinildiği üzere kambiyo senedine bağlanan borç illetten mücerretlik ilkesi gereği temel ilişkisinden bağımsız bir nitelik kazanmaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 3.210,58-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.151,28-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen 37,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.610,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/01/2021