Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1094 E. 2020/394 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1094 Esas
KARAR NO : 2020/394
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2014
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında imzalanan —— davalıya taahhütlü—- adet hat kullandırıldığını, davalının ödemeleri tam ve zamanında yapmadığını ve borçlu olduğunu, davalının kullanmış olduğu hatlara ilişkin olarak gönderilen — son ödeme tarihli——–son ödeme tarihli —son ödeme tarihli —— ödeme tarihli — tutarlı faturaların ödenmemesi üzerine ——-İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, sözleşmeyle ilgili kanunlara uygun olarak tespit edilen alacağa yönelik icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin başlatmış olduğu icra takibine konu faturaların uçuk miktarda olduğunu, müvekkil şirketin kullanımından oldukça fazla olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkiline verilen bazı hatların arızalı çıkması üzerine davacı şirket ile uzun uğraşlar sonucu irtibata geçildiğini, hatların bozuk olduğu davacı şirketçe de kabul edilerek hatların değişiminin gerçekleştirildiğini, ancak bu hatların sanki iptal edilmiş gibi gösterilerek davacı tarafça yeniden faturalandırıldığını, bu yanlışlığın düzeltilmesi için davacı tarafça yeniden irtibata geçildiğini, ancak düzeltilmediğini, davacı şirket ile müvekkili arasında — tarihinde ———– paket adlı tarife kapsamında — telefon hattı için sözleşme imzalandığını, hat sözleşmelerinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra davacı şirketin, davalı müvekkil şirket yetkililerine herhangi bir bilgi vermeden telefon hatlarının tarifelerini değiştirdiğini, bu nedenlerle müvekkil şirketin afaki rakamları bulan faturalarla karşı karşıya kaldığını,hiç bir gerekçe belirtilmeksizin sunulmayan bir hizmet karşılığında müvekkilin bilgisi olmadan yapılan paket değişiklikleri sonucunda, ödemesi yapılan kalemlerle ilgili mükerrir tahsilat talep edilerek ve ne olduğu anlaşılamayan “vergiye tabi olmayan” başlığı altında hiç bir hukuki dayanağı olmayan faturalar düzenleyerek müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi kapsamında ödenmeyen fatura bedellerine yönelik davacı tarafça başlatılan —– İcra Müdürülüğü’nün ——– Sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin sözleşme uzmanı ve mali müşavir bilirkişi aracılığıyla davacının defter ve kayıtları ve dosya kapsamına göre inceleme yapılmak üzere rapor alınmıştır. Bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda özetle: “Davacı şirket defter ve kayıtlarının davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirket defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan ——- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının sözleşme gereği taleplerinde haklı olduğu, uygulanan faiz oranlarının fahiş olmadığının tespit edildiği” görüş ve kanaati ile raporunu Mahkememize ibraz etmişlerdir. Mahkememizin ——— sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen —- tarihli karar üzerine davalı vekilinin temyiz talebi sonucu dosya ———-gönderilmiştir. ——- tarihli ilamı ile: “Mahkemece dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, dava konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanmalı bu şekilde bilirkişi heyetinden davacının davalı kurumdan isteyebileceği bedel hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, davalı itirazlarını da kapsayacak şekilde ayrıntılı, bilimsel veri ve yönetmelik hükümlerine uygun, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişle ve Yargıtay denetime uygun bir rapor aldırılarak, davacının istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle Mahkememiz kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkememizce ———– tarihli celsede —- ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda bozma konusu hususları değerlendirmek üzere ——— hizmetlerinde uzman bilirkişiden rapor alınması yönünde karar verilmiştir. Bilirkişinin—–tarihli raporunda özetle: “Davalı tarafça ilgili taahhüt süresi dolmadan hatların deaktivite edildiği, bu nedenlerle ———– fatura içeriğinin uygun olduğu, davalı tarafın deaktivite edilen hatların cihazlarını iade etmediğinden cihaz tutarını davacıya ödemesi gerektiğini, —- son ödeme tarihli ve —- son ödeme tarihli faturaların teslim edilen makineler nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar olduğu,——-son ödeme tarihli faturanın ise davalı tarafça hatlar iptal ettirildikten sonra düzenlenen son fatura olduğu, aylık sabit ücretleri ve 36 ay faturanla kazan kampanya cezası olarak yansıdığı, davacı şirketçe davalı şirkete tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan ve davalı tarafça vergiye tabi olmayan tutar adı altında itiraz edilen bedellerin taraflar arasında imza edilen, ———— Kapsamında tahakkuk ettirilen cihaz bedelleri ile taahhüt süresi dolmadan deaktivite edilen hatlara ilişkin ceza bedelleri oldukları, Tahakkukların kampanya şartlarına uygun olduklarını, davalı şirket vekilinin itirazında haklı olmadığını, takibin ————üzerinden devam etmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur. Mahkememizce bozma ilamına tam uyulmadığı, bozma ilamında 3 kişilik bilirkişi heyetinin oluşturulması gerektiği yönünde bozma gerekçesinin olduğu ancak bozma sonrası yalnızca tek bilirkişiden rapor alındığı anlaşıldığından, içinde telekomünikasyon uzmanı da olan üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturarak yeniden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin — tarihli heyet raporunda özetle: — tarihinde ——– taahhüt verildiği, cihaz teslim tutanağı düzenlendiği, ayrıca bu hatlar için 24 aylık taahhüt süresi verildiği, davalının süre dolmadan hatları deaktive ettiği, ——– tarifesi kapsamında yer alan hatların da 24 aylık taahhüt süresi dolmadan iptal ediliğinin görüldüğü, —– tarihli fatura incelendiğinde, Kurumsal menü 3600 tarife paketi kapsamında bulunan hatlarla ilgili taahhütün 5. Ayında deaktive edildiği, hatların taahhütname dolmadan iptal edilmiş olması sebebiyle kalan cihaz taksit tutarlarının fatura edildiğinin görüldüğü, aynı şekilde faturanla kazan taahhütnamesi kapsamında aboneye verilmiş telefonların aylık ücretlerinin faturaya yansıtıldığı, —– tarihli fatura incelendiğinde, aylık sabit ücretlerin ve faturanla kazan kampanyası kapsamında alınmış olan cihaz taksitlerinin ücretlendirilmiş olduğunun görüldüğü, —– tarihli fatura incelendiğinde, alınmış olan cihaz taksitlerinin ücretlendirilmiş olduğunun görüldüğü, —– tarihli fatura incelendiğinde, taahhüt ceza bedelleri- diğer fayda bedellerinin ücretlendirilmiş olduğunun görüldüğü, prestij bizde orta paketleri için verilmiş olan 12 aylık taahhütnamenin dolmuş olduğu, bu tarife kapsamında yer alan hatlar için taahhüt ceza bedelinin uygulanmadığı, ücretlendirmenin kampanya dışı indirimsiz tutar üzerinden yapıldığı, sözleşmede taahhüt süresinin bitiminde uygulanacak tarifeyle ilgili hüküm bulunmadığı, tarife değişikliği ile ilgili davalının uğramış olduğu zararları ispatlayamadığı, hatların taahhüt süresi bitmeden iptal/farklı hatlara taşınmış odluğunun tespit edildiği, davalıya gönderilen faturalarda taahhüt sürelerinin bilgisinin yer almadığı, aboneye bu konuda bilgi verilmediği, taraflar arasında yapılmış olan sözleşme ve taahhütnameler dikkate alındığında, davalıya tahakkuk ettirilen faturaların tarifelere uygun olduğu kanaatine varıldığı” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmişlerdir. Her ne kadar bilirkişi heyetince davalıya gönderilen faturalarda hatlardaki taahhüt süresinin kaçıncı ayında olduğu bilgisinin olmadığı ve taahhüt bitmesinden önce aboneye bilgi verilmediği, davacının bu yöndeki yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilmiş ise de, rapora esas alınan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin tüketicilere yönelik düzenlenmiş olduğu, davalının tacir olduğu ve eldeki davaya uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki alınan raporda da sonuç olarak davacı tarafça davalıya tahakkuk ettirilen faturaların sözleşmelere uygun olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Mahkememizce davacı ile davalı arasında gerçekleşen görüşmelere yönelik kayıtların incelenmesi amacıyla bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin davacı tarafça sunulan belgeyi esas alarak hazırlamış olduğu ek raporunda özetle: “Davacı tarafça son verilen listede yer alan hat sayısı ve sözleşmesi imzalanan hatlarla davacının anlatımının uyumlu olduğu, davalının iddia ettiği gibi davacının bozuk —— kartları değiştirirken bozuk hatların yenisi ile değiştirildiğini düşündürecek bir bulguya rastlanmadığını, davalının iddiasının doğru olabilmesi için bir hattın kapatılma tarihi ile diğer hattın aktif olma tarihinin birbirine yakın olması gerektiği, davalının iddiası ile dosyada mevcut delillerin uyuşmadığı, davalının en azından internet uygulaması ile haklılığını gösterecek belgeleri temin edebileceği halde, somut olayda herhangi bir hat numarası, tarih ya da benzeri detayı incelenebilecek belirli bir savunmada bulunmadığını, davalının iddialarındaki doğruluk payının belirlenebilmesi için davacıdan dava dosyası haricinde bilgi ve belgeler de istenildiği, ancak teknik anlamda davalının iddialarını destekleyecek bulguya rastlanmadığı” görüş ve kanaati ile raporlarını ibraz etmişlerdir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf yalnızca raporu kabul etmediğini beyan etmiş raporun aksine herhangi bir delil veya belge sunmadığı gibi başkaca beyanda da bulunmamıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, bilirkişi heyetinin tanzim etmiş olduğu raporların —– bozma ilamı kapsamında hazırlandığı, faturalandırılan miktarların tek tek sözleşme kapsamında teknik olarak incelendiği ve faturaların sözleşmelere uygun bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve bozma öncesi yargılama sürecinde temel olarak itiraz etmiş olduğu hususların; simlerin bozuk olmasından dolayı yeni hat tesis edildiği halde sanki iptal edilmiş gibi faturalandırılması, müvekkilinin haberi olmadan başkaca pakete geçip fahiş fatura taleplerinde bulunulması, davalının aldığı hizmetten memnun olmaması sebebiyle sözleşmeyi iptal etmesinden sonra cihaz bedellerinin dava dışı ———– ödenmesidir. Davalının bu iddiaları bilirkişilerce tek tek değerlendirilmiş ve dosya kapsamında davalının iddialarını ispatlar bir delil bulunmadığı gibi, davalı tarafça hatlar iptal edildiği halde davacı tarafa cihaz bedellerinin ödenmediği, ödendiğine dair gelinen aşamada herhangi bir delil sunulmadığı, bozuk olduğundan iptali gerçekleştirilerek yeniden hat alındığına buna rağmen sanki iptal edilmiş gibi fatura tanzim edildiğine yönelik beyanlarını somutlaştıracak hiçbir hat bilgisi vermediği gibi incelemede de buna yönelik bir bulguya rastlanmadığı, yine taraflar arasında akdedilen sözleşmede taahhüt bitiminden sonra hangi tarifeye geçileceğinin düzenlenmediği bu kapsamda davacı tarafça yeni bir tarifeden ücretlendirme yapıldığı, sözleşmeye aykırı bir uygulama yapmadığı, takibe konu tüm faturaların uygun olduğu, takip talebindeki işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, Yargıtayın bir çok içtihadında ve —-Bölge Adliye Mahkemesi ————- Sayılı emsal ilamında:”Somut olayda, dava konusu alacağın belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece; icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde hükmedildiği gibi alacağın varlığı ve miktarı bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden icra inkar isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—–İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 32,64 oranında faizi ile birlikte devamına, (faize faiz yürütülmemesi suretiyle)
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 1.338-02-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 334,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.003,47-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 334,55-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 359,75-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 5.036,20-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/06/2020