Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1083 E. 2018/680 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1037 Esas
KARAR NO : 2018/610
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurtdışına konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğini, davalının yurtdışı mallarını taşıma hizmetini yani nakliyeciliğini üstlendiğini, davalıya ait tır malları teslim alıp ayrıldıktan sonra …….. çıkışında beklemeye aldığını, yeterli güvenlik önlemleri alınmadığından dolayı hırsızlık vakası meydana geldiğini, davalının söyleminin böyle olduğunu, davalı şirketin şoförü…………. müracaat ederek hırsızlık olayının mağduru olduğunu ve aracında bazı malların çalındığını bildirdiğini ve tutanak altına aldığını, davalının uğradığı hırsızlık nedeni ile müvekkiline ait toplam 9.347 EURO tutarında konfeksiyon ürünü çalındığını, davalı şirketin gerekli ve yeterli önlemleri almaması sebebiyle olayın meydana geldiğini, yurtdışı müşteri siparişi gününde yerine getirilmediğinden yüksek miktarda müvekkili şirkete reklamasyon faturası kesilerek cezalandırıldığını, söz konusu zararın tazmini için İstanbul 19. İcra Müdürlüğü’nün………….. esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, tüm masraf ve vekalet ücreti ile haksız itirazı nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkili şikrete kusur atfedilmesinin kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla müvekkili şirkete usulüne uygun hasar ihbarı yapılmadığını, iddia edilen ürünlerin gerçek değer hesaplaması yapılması gerektiğini, sorumluluğun SDR üzerinden hesaplanması gerektiğini, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açıldığından davanın reddine, davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddine, iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığından davanın reddine, davanın müvekkili şirketin hasar sigortacısı ….’ye ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul 19. İcra Müdürlüğü’nün……Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; İstanbul 19. İcra Müdürlüğü’nün…… E. Sayılı dosyası dosyamıza getirtilmiş olup, karakol ifade zabıtları ve olay yeri inceleme tutanağı, gümrük beyannamesi, fason firma faturaları, ……..faturası, e-mailler, ihtarnameler, İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, yetki itirazında bulunulmuş olup, davalının ikametgahı İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkisinde kaldığından davamının devamına karar verilmiş, dosya taşıma lojistik uzmanı bilirkişiye teslim edilmiş, raporda TTK’nun 781 maddesine göre “Taşıyıcı, eşyayı taşımak üzere teslim aldığından teslim edeceği ana kadar meydana gelecek hasar ve kayıplardan sorumludur” aksinin ispatı gerekir. TTK 879 maddesine göre Taşıyıcı a) kendi adamlarının b) taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, fiil ve ihmallerinden taşıyıcı sorumludur. Olayda ağır kusurlu hale gelmiş, Yargıtay içtihatları doğrultusunda CMR 34.md hükmü uyarınca tek bir mukavele ile drüzenlenmiş taşıma, müteselsil taşıyıcılar tarafından yapıldığı takdirde her biri tüm taşımadan sorumlu olacağından davanın birden çok taşıyıcıya karşı yöneltilmesinde bir yanlışlık bulunmadığına amirdir. Buradan hareketle taşıma işine konu emtianın sahibi firmaya teslimine kadarki sürede, malı taşıyıcı için navlun faturasını düzenleyen firma ile emtianın hırsızlık sonucu kaybına sebebiyet veren firmanın aynı firma olmasından ötürü, meydana gelen hasardan doğrudan sorumlu bulunduğu, husmet itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmış, raporda görüş olarak sunulmuş, dosyamızda emtianın cinsi, ağırlığı, niteliği, fatura ve kayıtları taşıyana blidirilmiş olması ve bu kayıtları konşimentoda belirtmesi halinde yükün değerinin tespit ve bilinmesini mümkün hale getirdiğinden bu gibi hallerde yükleten tarafından malın değerinin taşıyana bildirilmiş olduğunun kabulü anlamı taşıyacağı, Yargıtay’da içtihat görüşü halini almış, bildirim yapılamamasında sınırlı sorumlu olacağı kanaati yaygın olup, sözleşme hüküm ve kayıtlarının, taşıdığı içeriğin dikkate alınması mümkün bulunmamakta olduğu raporda sunulmuş, sonuç olarak hırsızlık sonrası zarar ziyan tutarı 9.347,00 Euro asıl alacak tespit edilmiş olduğu, sevkiyat sırasında konaklama yapılması durumunda aracın, emniyeti sağlanmış, sürekli gözetim altında tutulan güvenli bir alana park edilmesi gerekirken hırsızlığa karşı önlem olacak şekilde hareket etmediği, malın çalınmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle davalı tarafın ticari sorumlu olduğu rapor halinde sunulmuş, yargılamada toplanan delillerden anlaşıldığı kadarıyla tırın içerisined bulunan malların güvenliği önemli olduğundan önüne gelen yerde park yapılamayacağı, zira bunların güvenliğinin hat safhada olduğu duraklar olup, kamera güvenlik ve kontrol olan bir yere çekmesi gerekirken bunu yerine getirmemesi raporu haklı kılmakta, üst hadden hesap yapılmaıs uygun görülmüş, süresinde ihbar yapılmadığı beyan edilmişse de hırsızlık olayı olduğu tarafların bilgisinde olup bu sorumluluk davalı tarafça bildirilmesi gerektiğinden karşı tarafın ihbar yükümlülüğünü ortadan kaldırır. Ayrıca ağır kusur davalı tarafta olduğundan davanın kabulü yönünden kanaat oluşmuş, eksiksiz emtia tesliminden sorumlu olan davalının tam kusurlu olduğu, ağır kusurlu olduğu olayın şeklinden anlaşılmış olmakla miktarın tam değerini karşılamış olması gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
İstanbul 19. İcra Dairesinin ..,,,,,,,…. Esas sayılı dosyasında takibe konu alacak miktarından dolayı yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
%20 inkar tazminat talebinin KABULÜNE,
İstanbul 19. İcra Dairesinde yapılan yetki itirazının icra müdürlüğünce değerlendirilmesine,
2- Alınması gerekli 2.111,24TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 370,50TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.740,74TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20TL. başvurma harcı, 370,50 TL peşin harcın toplamı olan 399,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 775,00TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.708,81 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/07/2018