Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1079 E. 2021/1352 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1079 Esas
KARAR NO: 2021/1352
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/10/2017
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- sevk ve idaresindeki —- seyir halinde iken aracının sol yan kısımları ile seyir etmekte olan sürücü — plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, — yolcu olarak bulunan müvekkili —-ağır yaralanarak sakat kaldığını, kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine müracaat neticesinde—-kısmi tazminat alındığını ancak yapılan ödemenin zararın çok altında olduğunu açıklanan nedenlerle müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan maddi kaybının giderilmesi için şimdilik —- — geri kalan ve çalışamayarak gelir kaybına uğrayan müvekkil için şimdilik — maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini —- —- bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline,yapılan kısmi ödemelerin öncelikle, belirlenecek maddi tazminata işleyecek ticari faiz ve ferilerine mahsubuna ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun —– metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte —–sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlendiğini, öncelikle kusur yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, özellikle —– önlem alıp almadığı, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, ——-değerlendirilerek kusur oranlarının tespiti gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde aktüerya hesabı yaptırıldığı ve —- tarihinde — ödemede bulunulduğunu, üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren müvekkili şirket açısından iş bu davanın açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının kaza sırasında yolcu olarak yer aldığı araçta hatır için taşındığını, bu nedenle —-gereğince %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacının yolcu konumunda bulunduğu —plakalı — davalı sigorta şirketine sigortalı —- karıştığı kazada davacının maluliyete uğradığı ve bu kapsamda maddi zararının bulunduğu iddiasıyla sigortacıya karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacının dava tarihinden önce sigorta şirketine başvurduğu, dava şartının tamam olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce davacının tedavi gördüğü hastanelerden kayıtlar getirtilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası, — yargılamanın yapıldığı ceza dosyası celp edilmiştir. Mahkememizce —- yazılarak davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti için talimat yazılarak dosyanın —- gönderilmesine karar verilmiş, — tarafından düzenlenen maluliyet raporunda özetle: —- göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; olaya bağlı gelişen birden fazla arıza olması nedeniyle şahsın meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre — bugünkü yaşına göre de—- olarak tespit edildiği, tıbbi iyileşme süresinin —- olarak kabulünün uygun olacağı” yönünde rapor düzenlenmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora itiraz edilmiş ise de; mahkememizce alınan maluliyet raporunun kaza ve poliçe tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri göz önünde bulundurularak tanzim edilmiş olduğu ve yeterli olduğu görüldüğünden yeniden maluliyet raporu alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Maluliyet raporu alındıktan sonra kusur ve aktüerya konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır.Bilirkişilerin sunmuş olduğu — tarihli raporda özetle: “Dava dışı sürücü —- %75 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı— %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu —-yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla, olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğunu, davacı — bakiye gerçek ve nihai maddi zararının — olduğu, davalı —- yönünden temerrüt başlangıç tarihinin —— ödeme tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacının maluliyet maddi zarar miktarının poliçe teminat sınırları içerisinde kaldığı” yönünde görüş bildirmiştir. Alınan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafın rapora itirazları üzerine dosyanın rapor düzenleyen aktüer bilirkişisine tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan — tarihli ek raporda özetle: —- esas alınmasının gerektiği, davacının geçici iş göremezlik zararının—– olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik zararının ise toplam —-olarak hesaplandığı, davalının kusuru gözetildiğinde toplam zararın —- olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin düşülmesi neticesinde —— bakiye zararın bulunduğu,” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili —– tarihli ıslah dilekçesinde özetle, geçici iş göremediği süre içerisinde uğradığı kazanç kaybı tazminatının —sürekli iş göremezlik tazminatının —– tazminatın, yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte temerrüt tarihi olan —– tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama devam ederken—-ilamı ve emsal bir çok kararında da belirttiği gibi — uygulanmasının ülke gerçeklerine daha uygun olması ve—– kullanılmasıyla hesaplama yapılmasını benimsemesi nazara alınarak alınan son raporun bu yöntemle hazırlandığı anlaşılmış ve hükme esas almak gerekmiştir. Davacı yolcu konumunda bulunup kusura katılması mümkün değildir. Ne var ki bilirkişice davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat hesabı yapılmış, davacı da ıslah dilekçesinde geçici iş göremezlik zararını kusur oranına bakmaksızın —olarak talep ettiğini bildirmiş, sürekli iş göremezlik yönünden ise bilirkişi hesaplamasına uyarak —- talep etmiş olup, davacının kusura katılması mümkün olmadığından geçici iş göremezlik zararı yönünden talep ve rapor doğrultusunda — zararının davalıdan tahsiline karar verilmiş, yine bilirkişice sürekli iş göremezlik zararı — hesaplanmakla davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme neticesinde kalan bakiye zararın—- olduğu anlaşılmış, davacının talebi gibi ——— sürekli iş göremezlik zararının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davalı hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de; davacının hatır taşıması yapıldığı iddia edilen aracın sigorta şirketine karşı eldeki davayı açmadığı, davalının hatır için taşınan aracın sigortacısı olmadığı bu nedenle hatır taşıması indiriminden yararlanamayacağı anlaşılmış bu yöndeki talepleri yerinde görülmemiştir. Her ne kadar kaza tespit tutanağında davacıda kaskın takılı olmadığı belirtilmiş ise de —— raporunda davacının olaya bağlı gelişen arızalarının sağ alt ekstremitede kısalık ve sağ kalça eklem hareketlerinde kısıtlılık olarak tespit edildiği, başından yaralanmaması sebebiyle kask takmamasının müterafik kusuruna sebep olmayacağı anlaşılmış, yine dizlik takıp takmadığının da dosya kapsamından tespit edilemediği, müterafik kusura yer olmadığı anlaşılmıştır. ———-ilamı mevcuttur.
Dosya kapsamında davacının sigorta şirketine başvuru dilekçesi bulunmakta ise de başvurunun hangi tarihte tebliğ edildiği belirli değildir. Davalının davacıya —- tarihinde eksik ödeme yaptığı anlaşılmakla —- tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, her ne kadar avans faizi talep etmiş ise de dosyada mübrez araç ruhsat kayıtlarında davalıya sigortalı aracın kullanım amacının hususi olarak belirlendiği tespit edilmiş, bu nedenle yasal faize hükmedilmiş, neticeten davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, — sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam —-itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli — tamamlama harcı toplamından oluşan — harçtan mahsubu ile bakiye— harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraflarca dava açılırken yatırılan —başvurma harcı, — tamamlama harcı toplamından oluşan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.757,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/12/2021