Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1053 E. 2018/1018 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1053 Esas
KARAR NO: 2018/1018
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı bulunduğu ——–TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin edildiğini ancak şirketin uhdesinde tasfiyesi yapılmamış taşınmaz bulunduğu gibi şirketin faal olup vergi kaydının devam ettiğini ayrıca şirketin üstlendiği iki inşaatın olması nedeniyle şirketin faaliyetine devam etmesinin gerektiğini beyanla———— ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …—- Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile özetle; —– Sicil Müdürlüğü, TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını,ticaret siciline tescil konusundaki taleplerin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirildiğini ve sonuca bağladığını, yargı mercii gibi hareket edemediğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayağını beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle şirketin ihyası davasıdır.
Celp olunan ticari sicil kayıtlarından; dava konusu şirketin 6102 sayılı kanunun geçici 7.maddesine göre 15/01/2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
TTK Geçici 7/15 fıkrasının son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde mahkemeye başvurmak suretiyle şirketin ihyasını talep edebilirler. Mahkememizde açılan dava bu kapsamda süresindedir.
Davacı, münfesih şirketin yetkilisi olup, getirtilen sicil evraklarına göre adresin tespit edilememesi, sermaye artışının yapılmamış olması nedeniyle şirketin resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında vergi dairesine yazı yazılmış, şirketin faal olduğu, vergi borcunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine yapılan sorgulamada şirketin ——— ada —- parsel nolu—— taşınmazın maliki olduğu, taşınmaza ilişkin yüklenici sıfatıyla 15.03.2012 ve 08.11.2016 tarihlerinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı, 50.000TL sermayenin tamamının ödenmiş olduğu, anlaşılmıştır.
Davacının ihya talep etmesinde hukuki yararın olduğu, ihyanın şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı sicil, yasal hasım olduğundan, yargılamaya da sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemiştir. İhya kararı vermekle yetinilmiş, ihya kararı ile davacı şirketin yetkilisi olacağından, tasfiye memuru atanmasına gerek görülmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne;
2-…nün —– sicil numarasında kayıtlı olan ————İHYASINA;
3-İhya kararının Ticaret sicil gazetesinde ilanına, ilan masraflarının davacı tarafından karşılanmasına,
4-Yasal hasım olması nedeniyle davalı … Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
6-Davacının yaptığı giderlerin davanın mahiyeti itibarı ile kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdığı gider avansında artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/12/2018