Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1041 E. 2021/7 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1041 Esas
KARAR NO : 2021/7
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının yüklenici sıfatıyla—- bulunan taşınmaz üzerine inşaat yapmayı üstlendiğini, söz konusu inşaatın yapımında dış cephe yapımı üstlenecek bir taşeron firmaya ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle müvekkili ile davalı arasında —–tarihli bir taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre işi tamamlama süresinin—-olarak belirlendiğini, ancak davalının işi tamamen ve eksiksiz olarak iş programına, projeye ve teknik şartnamelere uygun olarak bitirme yükümlülüğü altındayken işi tamamlamadığını, büyük oranda eksik ve ayıp işler yaptığını, bu hususun davalıya ihtar edildiğini, davalın ihtara cevap vermediği gibi ihtarın gereklerini de yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ve başka bir taşeron firma ile anlaşmak zorunda kalındığını, davalının sözleşme gereğini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak başka bir firma ile anlaşılınca hem zaman, hem de maddi kayıplar oluştuğunu, belirtmiş ve arz edilen nedenlerden dolayı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulünü, işin başka bir taşeron firmaya yaptırılmak zorunda kalınması sebebiyle fazladan ödenen sözleşme bedelinin şimdilik— kararlaştırılan sürenin geçmesi ve işin zamanında tamamlanmamış olması nedeniyle sözleşmede bahsi geçen cezai şart için şimdilik —davalı, ayıbı nedeni ile inşaat yapımının– ay gecikmesine neden olduğu için şimdilik davalı tarafından ödenmek zorunda kalının —— aylarına ilişkin işçi maaşları—————– olmak üzere şimdilik —— davalıdan rücuen tahsilini, işin zamanında bitirilmemesi nedeniyle buna bağlı olarak davacı tarafından geciktirmek zorunda kaldığı ve arsa payı sözleşmesi nedeni ile ödemek zorunda kaldığı fazladan kira bedellerinin rücuen tazmini için şimdilik —- inşaatın uzamasından, davacı tarafından yapılan sözleşmeler gereği ödemek zorunda kaldığı cezai şartlar, kira bedelleri, davacının davalının kusurlu hareketlerinden dolayı maruz kaldığı piyasa genelinde oluşan—— izlenimini oluşturduğu manevi zararın giderimi için şimdilik—-manevi zararın davacı tarafa ödenmesini, vekâlet ücretinin ve yargılama giderlerinin de karşı tarafa yükletilmesini, talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında —-tarihli dış cephe inşaatı için sözleşme imzalandığını ve iş bitirme süresinin—-gün olarak belirlendiğini, dış cephe imalatının kendine has çalışma koşullan olan ve pek çok şartın işin yapılmasının zorunlu olarak engelleyebilecek haller içerdiğini, müvekkilinin dava konusu sözleşmeyi imzalaması ile beraber üstlendiği işin gereği doğrultusunda ———- tarihinde ——- tarihinde yine ——-ayrı ayrı alt taşeron sözleşmeleri imzaladığını, inşaat için gerekli malzemeler ve iskelenin de sözleşme gereği temin edildiğini, ancak yapılan işin hava koşullarından ciddi şekilde etkilenen bir iş süreci olduğunu ve bazı günlerde erteleme yapılmak zorunda kalındığını, ayrıca inşaatın yapıldığı ——– kendi kuralları gereği ——– çalışma yapılamadığını, ayrıca—— olduğu günlerde de şantiyenin kapalı olduğunu, yapılan her işin davacının onayı alınarak yapıldığını ve davacı tarafından ayrıntılı ve detaylı planın davalı verilmediğini, dış cephe inşaatının binanın iç imalatı ile aynı zamanda ilerlemek durumda olduğunu, iç imalat gecikince dış cephe imalatının da gecikmeye uğradığını, bu durumun şifahi olarak davacıya bildirilmesine rağmen herhangi bir gelişme olmadığını, nitekim iç imalat için binanın dışına malzeme taşımak amacıyla bir asansör kurulduğunu bunun da dış cephe işinin zamanında yapılmasına ve ilerlemesine ciddi şekilde mani olduğunu, ayrıca davacının gönderdiği ihtarname için yapılan görüşmelerde de dava açılmayacağının davalıya söylendiğini, bunun üzerine davalının da işi alt taşeronlar vasıtasıyla devam ettirdiğini, davacının yeniden ihale yapmış gibi iddia da bulunmasının gerçeğe aykırı bir durum olduğunu, belirtmiş ve; arz ve izah edilen nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasında akdedilen—tarihli taşeronluk sözleşmesi gereğince davalının ayıplı ve eksik ifası dolayısıyla, işin başka bir firmaya yaptırılması sebebiyle fazladan ödenen —– inşaat sözleşmesi dolayısıyla fazladan ödenen kira bedelleri, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart, manevi tazminat zararlarınını bulunup bulunmadğı, işin geciktirilmesinde davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen zararlardan davalının sorumluluğu, işe ilişkin ayrıntılı planın davalıya verilip verilmediği, tarfların kendi üzerine düşen yükümlülükleri süresinde yerine getirip getirmediği noktalarına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
“Yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan ——- ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır. Eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmaz.———– uygulamalarında, iş bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de iş bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip iş bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise iş yapılmış ve bunun iş sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir.
Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir – Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir ————–
Somut olayda; davacı iş veren tarafından davalı yükleniciye karşı eser sözleşmesinden kaynaklanan davalının sözleşmede belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle fazladan yapılan ödemeye ilişkin alacak, cezai şart alacağı, davacının işçilerine fazladan ödemek zorunda kaldığı maaş ödemeleri, ——– alacağı, davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı kira bedeli alacağı ve manevi tazminat alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. ———- tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporunda özetle; dava konusu işin sözleşmede belirtilen sürede tamamlanmadığı, işin eksik bırakılmış olduğu, davalının kat silmesi ——- geçerli olmadığı, sözleşmede belirtilen ——— üzerinden yapılan hesap sonucunda davalının yaptığı kompozit imalat bedelinin —– olduğu, mahkemece davacının davalıya yaptığını beyan ettiği toplam —-ödemenin doğru ve geçerli kabul edilmesi halinde, davalının faturasını kestikten sonra davacıya —–geri ödemesi gerektiği, mahkemece – aylık gecikmenin kabul edilmesi halinde sözleşmeye göre gecikmeden kaynaklı cezai şartın—– olduğu, davacının diğer taleplerinin, dosya muhtevasında geçerli nitelikte herhangi bir belge veya bilgi bulunmadığından veya uzmanlık alanında olmadığından değerlendirilemediği, davalının gecikmeye neden olarak öne sürdüğü gerekçelerin teknik açıdan mücbir ve geçerli gerekçeler olmadığı rapor edilmiştir.
Rapora karşı itirazların değerlendirilmesi ve eksik hususların giderilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş,—tarihli inşaat yüksek mühendisi, uzman ekonomist, mali müşavir bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu işin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak zamanında tamamlanmadığı, davalının yapmış olduğu imalatlar toplamının —-olduğu, davacı tarafından— fazla ödeme yapıldığı, davacının iki aylık gecikme nedeniyle inşaatta katlandığı işçilik maliyetlerinin toplamının—–olduğu, ancak bu süre içerisinde maliyetlerine katlandığı işçilere başkaca bir iş yaptırmamış olduğunun dosyadan tespit edilemediği, bu nedenle hesaplama yapılmış olsa da davacının davalıdan bunu talep edip edemeyeceği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, muhtasar vergisinin yapılan hesaplamanın içerisinde olduğunu, fazladan ödenen —— indirime konu olacağı için talebin yerinde olmadığı, dosyaya sunulan belgelerden davacı ile arsa sahipleri arasındaki sözleşme gereği — ay içinde arsa sahiplerine anahtarların teslim edilip edilemediği dairelerin teslim süresinde iki aylık gecikme olup olmadığı tespit edilemediğinden, davalının fazladan kira ödemesi talebinin yerinde olmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından –tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş, fazla ödemeye ilişkin talebini—- cezai şarta ilişkin talebini —-, işçi maliyetleri ile ilgili alacağını —–yükseltmiş, fazladan ödenen kira bedellerine ilişkin talebini ise ıslah etmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde tazminat taleplerine ilişkin faiz talebinde bulunmamış, ıslah dilekçesinde ise dava tarihinden itibaren ticari faiz talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme gereğince davalının inşaatın yapımında dış cephe yapımı üstlendiği, davlının sözleşme gereğince yapması gereken işin tamamlanmadığı, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davalının tamamlandığı kısım için —– hak kazandığı, ancak davacının fazladan——-ödeme yaptığı anlaşıldığından fazladan yapılan ödeme yönünden dava kabul edilmiştir. Sözleşme gereğince işin gecikmesinden dolayı davacının cezai şart talep edebileceği anlaşıldığından davacının —- cezai şart talebi kabul edilmiştir. Davacı tarafından her ne kadar işçi maaş ödemesi, —————- yönünden talepte bulunulmuş ise de; bu süre içerisinde maliyetlerine katlandığı işçilere başkaca bir iş yaptırmamış olduğunun dosyadan tespit edilemediği, bu süreç içerisinde işçilerin boş bekletilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, somut olay ile davacının bu yöndeki talebi arasında da illiyet bağının oluşmayacağı kanaatine varıldığından davacının bu talebi reddedilmiştir. Davacı her ne kadar fazladan kira ödemesi alacağı talebinde bulunmuş ise de; somut olay nedeniyle fazladan kira ödediğini ispat edemediğinden ve bu yöndeki talebini de ıslah etmediğinden dava dilekçesindeki değer dikkate alınarak reddine karar verilmiştir. Somut olayda; olayın meydana geliş biçimi, davalının eylemi, eylemin davacı üzerindeki etkisi, olay tarihi nazara alındığında davacının manevi tazminat talebi kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de; dava dilekçesinde faiz talebinin olmadığı dikkate alınarak ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMENKABUL KISMEN REDDİ ile,
A)Davacının cezai şart talebinin kabulü ile —— ıslah tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Davacının fazla ödeme talebinin kabulü ile—— ıslah tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C)Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile —– ıslah tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D)Davacının işçi maaş ödemesi,————— taleplerinin REDDİNE,
E)Davacının fazladan ödenen kira bedeli talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 23.170,75-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 222,01-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı ve 6.609,00-TL ıslah harcı toplamı olan 6.862,41-TL harcın mahsubu ile kalan 16.308,34-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 222,01-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı ve 6.609,00-TL Islah harcı olmak üzere toplam 6.862,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.874,30-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan——- davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminatlar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 31.844,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden mavevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.656,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/01/2021