Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1026 E. 2018/696 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/671 Esas
KARAR NO : 2018/695
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile … arasında ………… adresinde bulunan, tapuda 1……. parselde kayıtlı bulunan taşınmazın yıkılarak yenilenmesi konusunda ……… Noterliği huzurunda ….. tarih ve….. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme ile arsa sahibi olan müvekkilinin sözleşmede yazılı olan hisse devrini gerçekleştirme yükümlülüğü altına girerken, müteahhit firma ise sözleşmede yazılı olan şartlar altında ve sürede inşaatı yapıp teslim etme yükümlülüğü altına girdiğini, sözleşmede inşaat ruhsatının alındığı tarihin inşaata başlama tarihi olarak gösterildiğini ve bu tarih itibarıyla 15 ay içinde tamamlanıp teslim edileceğinin kararlaştırıldığını…… Noterliği …… yevmiye numaralı ….. tarihli ihtarnamenin müvekkilince gönderilmesi üzerine, ….. Noterliği, …. tarihli ….. yevmiye numaralı muhataplarca gönderilen ihtarnamenin 5.9. maddesinde 25.11.2016 tarihinde 000928-16 numaralı yapı ruhsatının alındığının bildirildiğini, İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin ……….. Değişik iş dosyasından 30.01.2017 tarihli bilirkişi raporu alındığını, bu raporda ise keşif sırasında herhangi bir çalışma olmadığı ancak bir iş makinasının parselde bekler durumda olduğunun, parselin üzerinde derinliği 1,50-2,00 metreyi bulan bir hafriyat çalışması yapılmış olduğunun tespit edildiğinin yine İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…….. Değişik iş numaralı dosyasından 30.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise kazı alanının koşul ve durumu nazara alınarak 30 gün sürede bu işlemlerin yapılabileceği kanaatine varıldığını, bu hususa ilişkin olarak 17.04.2017 tarihinde…….. Noterliği …. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve bu hususun ihtaren davalıya ve dava dışı……..Apartmanı temsilcilerine bildirildiğini, sözleşmenin akdedilmesinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporları da dikkate alınmak suretiyle inşaata başlangıç işlemlerinin çok geç yapıldığını ve ağır ilerlediğini, sözleşmenin açık hükümlerine rağmen, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini açıklanan nedenlerle gerekli tespitin yapılmasını, yaptırılmasını ve tespitler sonucunda varılacak sonuçların tespit hükümleri çerçevesinde tespitini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tespit İstemli davanın Usul hukuk yönünden “yargı yolu” bakımından görev kurallarına aykırılığının resen gözetilip görevsizlik kararı verilmesine, tespit isteyen aleyhine açacakları tazminat alacağı davasına dayanak olmak üzere tespit isteyenin hukuka aykırı haksız fiilleri ve ayrıca akdi sorumluluğunda kusuru nedeniyle müvekkili şirketin kar yoksunluğunun ve mal varlığındaki azalmanın tazmininden sorumlu olduğunun, tespit isteyenin hukuka aykırı haksız fiilleri nedeniyle sözleşme tarafı paydaşların zararlarını tazminle sorumlu olduğunun, tespit isteyen vekili avukatın …….Disiplin cezasını gerektirecek şekilde meslek kurallarını ihlal ettiğinin, disiplin para cezası ödemek zorunda olduğunun mahkemece tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin tespit İsteyen tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak arsa maliki davacı tarafından davalı inşaat şirketi aleyhine açılan tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlıkta, davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın genel görevli göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/40183 E., 2017/4489 K. sayılı, 13/04/2017 tarihli kararı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2015/9880 E., 2017/900 K. sayılı, 22/03/2017 tarihli kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2015/16286 E., 2016/2177 K. sayılı, 23/02/2016 tarihli kararları da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle, davacılar ile davalı arasındaki ilişkinin 6102 sayılı kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2018