Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/10 E. 2022/65 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/10 Esas
KARAR NO : 2022/65

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç alım satım,—- çerçevesinde — işletmecisi olduğunu davalı borçlunun da aynı şekilde — alım satım işleriyle uğraştığını, bu çerçevede davalı borçlu adına kayıtlı — plaka sayılı aracın —plaka sayılı aracın — satarak devrini gerçekleştirdiğini fakat zaman süreci içerisinde bahse konu araçları satın alan şahısların araçlarının sigortalarını yapamadıklarını ve araçların —numaraların sahte olduğu araçların ayrıca çalıntı olduğunu ve araçların da — soruşturma kapsamında emniyet tarafından el konulduğunun müvekkiline bildirilmesi üzerine müvekkilinin —müdürlüğüne müracaatta bulunarak gerekli olan belge ve — ekibine bildirdiğini, müvekkilinin müşterilerin mağduriyetlerini giderdiğini müvekkilinin her iki araç bedeli kadar zararının doğmuş olduğunu, zararın giderilmesi ve söz konusu sahte çalıntı araç bildirimleri konusunda araçları satın aldığı davalı borçludan talepte bulunduğunu fakat davalı tarafından söz konusu duruma müdahale edilmediğini müvekkilinin de zararının karşılanmadığını bunun üzerine müvekkilinin her iki aracın alacağı için icra takibi başlattığını ancak davalının itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının yapmış olduğu takipte yetkiye itiraz edildiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin ve ticari işlerini yürüttüğü yerin— nedenle yetkiye açıkça itiraz etmekle birlikte yetkili icra dairesinin — İcra Müdürlüğü olduğunu, mahkemenin yetkisine de itiraz edildiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, mahkemenizin esasa ilişkin inceleme yapmadan dosyanın yetkili —Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu beyanların kabul edilmediğini, müvekkilinin, bu olaylardan dava dilekçesinin tarafına tebliğ edilmesiyle haberdar olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine daha önceden bu olaylardan haberdar olmadığını, müvekkilinin bu araçları davacıya sattığının doğru olduğunu, ancak bu tarz bir sıkıntının nasıl olduğunun bilgi dahilinde olmadığını, ancak davalının bu araçları davacıya sattığı zaman davanın — olduğu için bu araçların kontrollerini yaptırarak bu araçların devrini aldığını, yani araçlarla ilgili bir sıkıntı olsaydı hem davacı —- hem de aracı kontrol eden ustaların bu durumu farketmiş olmaları gerektiğini, böyle bir durumun da söz konusu olmadığını, araçta meydana gelen bir problemin de muhtemelen araç satıldıktan sonra ortaya çıktığını, usul ve yasaya aykırı açılmış olan davaya itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenle, davanın reddine ve yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine—-dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, satın alınan —– numarasının sahte çıkması sebebi ile satış için ödenen bedelin zapta karşı sorumluluk hükümleri kapsamında tahsili istemine ilişkin alacağa dayalı olarak toplam 65.347,65 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalı tarafından davacıya satılan araçlarda —– değiştirilmesinden dolayı araçlara el konulması nedeniyle davalının sorumluluğunun olup olmadığı, sorumluluğu var ise miktarı, işlemiş faiz talep edilip edilemeyeceği, icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olup olmadığı, icra inkar tazminatı talep edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikli olarak davalının icra dairesi ve mahkeme yetkisine karşı itirazının değerlendirilmesi gerekir. HMK 10. maddesine göre sözleşmenin ifa yeri, HMK 16. maddesine göre ise haksız fiilde zararın meydana geldiği yer mahkemesi yetkili olduğu düzenlemesi dikkate alındığında sözleşmenin ifa yerinin ve zararın meydana geldiği yerin mahkememizin yetki alanı içerisinde olduğu belirlenmiş, davalının yetki itirazına itibar edilmemiştir.
İkinci olarak incelenmesi gereken husus ise, BK’nın 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı sorumluluk hükümlerine göre davalının davacıya karşı sorumluluğunun ne olduğu hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
BK’nın 217. maddesinde (eski BK 192) “Satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir” denildikten sonra aynı maddenin (1.) bendinde de “Satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini isteyebebilir” yazılıdır. Yasa maddesinin devam eden bentlerinde de alıcının talep edebileceği diğer hakları sıralanmıştır. Bu madde hükmünce satıcı kusursuz olsa dahi aracın zaptedilmesinden dolayı alıcıya (davacıya) karşı sorumludur.
Taraflar arasında,—- yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ve yine —- yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi düzenlenerek dava konusu araçların davalı tarafından, toplam 57.000 TL bedelle davacıya satılarak teslim olunduğu noktasında ihtilaf bulunmamaktadır.
—– delillerle sabit olduğu üzere dava konusu araca, “dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından yürütülen ceza soruşturmasında —– olduğundan bahisle muhafaza altına alınarak el konulmuştur. Ceza yargılaması dosyasında yapılan incelemelerle aracın gerçek —- numaralarının değiştirildiği sabittir. Davalı satıcının satılan araçlara el konulmasından dolayı davacı alıcıya karşı zapta karşı sorumluluğu bulunduğundan davacının satış bedeli olan 57.000,00 TL’den sorumlu olduğu, satış tarihleri ile takip tarihi arasında faiz talep edebileceği, resen yapılan hesaplamada takipte talep edilen satış tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının doğru olduğu anlaşılmış davanın kabulüne karar verilmiş, araç satış bedellerinin belirli olmasından dolayı alacağın likit olduğu anlaşıldığından %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —- Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen 65.347,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.463,90 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 789,24 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 3.674,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 789,24 TL peşin harcın toplamı olan 820,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 904,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– göre davacı vekili için takdir olunan 9.295,19-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.